Cumartesi Anneleri'nin 486. Buluşması: 'Ancak Yüzleşirseniz Barış Gelecek'
Cumartesi Anneleri, 486. kez Galatasaray'da buluştu, 22 yıldır kendisinden haber alınamayan Hasan Gülünay'ın akıbetini sordu. Eyleme, Hasan Gülünay'ın eşi Birsen Gülünay ve kızı Deniz Gülünay da katıldı.
HASAN GÜLÜNAY KİMDİR?32 yaşındaki Hasan Gülünay, 20 Temmuz 1992 tarihinde Tarabya'daki evinden iş yerine gitmek üzere evinden çıktı ve bir daha geri dönmedi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde sorguda olan bir kişi, onun işkencede "Ben Hasan Gülünay, beni gözaltında kaybetmeye çalışıyorlar" diye bağırdığını açıkladı.
Polis, bu açıklamaların "tamamen hayal ürünü olup, uydurma beyanlar olduğunu" öne sürdü. Hasan Gülünay'ı arayan eşi Birsen Gülünay için de, "emniyet teşkilatını karalamak maksadıyla birçok kez dilekçelerle çeşitli mercilere başvuruda bulunduğu" açıklamasını yaptı.
Dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, "İleri sürülen tüm iddialar tamamen asılsız olup, yasadışı bölücü örgütün propagandasını yapmaya yöneliktir" dedi.
İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyin Kocadağ ise aileye, "Hasan Gülünay, sağ, içeride. İşkence yaraları iyileştikten sonra gözaltına alındığını açıklayacaklar" dedi. Aile bu bilgiyi basın açıklaması ile duyurdu. Ancak tüm girişimler sonuçsuz kaldı, Hasan Gülünay'dan bir daha haber alınamadı. Yargı kaybedenlerden hesap sormak yerine, eşini arayan Birsen Gülünay'ı hapse mahkum etti.
ACILARI İLK GÜNKÜ GİBİBugünkü eyleme katılan Hasan Gülünay'ın eşi Birsen Gülünay ve kızı Deniz Gülünay, konuşmakta zorlandılar, olayın üzerinden 22 yıl geçmesine karşın acıların hala taze olduğunu hissettirdiler.
"Halkımız bir gün bunların hesabını soracak" diye konuşmasına başlayan Birsen Gülünay, "Bize büyük bir acı yaşattılar. Çocuklarımla birlikte birbirimize sarılarak acılarımızla baş etmeye çalıştık. Bize çok büyük bir travma yaşattılar" dedi. Artık eşinin gömüldüğü yerin açıklanacağına inanmadığını söyleyen Birsen Gülünay, "Ancak bu meydanı terk etmeyeceğiz. Burada devlet bizi her gördüğünde yaptığı katliamları hatırlayacak. Herkes kayıpları hatırlayacak" diye konuştu.
Babasız büyüyen Deniz Gülünay da, konuşamadı. Gözyaşı döken Gülünay, "Bu göz yaşları, ümitsizliğin gözyaşları değil. Devlete duyduğumuz öfkenin gözyaşları. Devlet bu öfkeyi unutmasın" dedi.
Hasan Gülünay'ın akrabası, Zeki Eyi de, Gülünay ile ilgili iki anısını anlattı. Gülünay'ın arkadaşı Mehmet Aris'in gönderdiği mektubu ise Mehmet Özer okudu.
İŞTE SORUMLULARHaftanın açıklamasını okuyan Ümit Efe, Hasan Gülünay'ın kaybedilmesinden sorumlu olanların isimlerini açıkladı: "Dönemin, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Ali Osman Akar, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Reşat Altay, İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyin Kocadağ, İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir, İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, Emniyet Genel Müdürü Yılmaz Engin, MİT Müsteşarı Teoman Koman, Milli Güvenlik Kurulu Başkanı Nezihi Çakar, İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, Başbakan Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı Turgut Özal."
Bugünkü eylemde söz alan Hayrettin Eren'in ablası İkbal Eren, İsrail'in Filistin'de gerçekleştirdiği katliamları kınadı, "Ölenlerin, yaralananların sayıları açıklanıyor. Eminiz ki, kayıplar da gündeme gelecektir" dedi.
Özel harekat polisi Ayhan Çarkın, verdiği ifadelere serbest bırakılmasına tepki gösteren Eren, "Deniz'i babasız, Birsen'i eşsiz ve bizi arkadaşsız bırakan katiller hala aramızda" diye konuştu.
Cemil Kırbayır'ın ağabeyi Mikail Kırbayır, 18 yıldır yürüttükleri mücadele ile devletin tüm yalanlarını ortaya çıkardıklarını belirtti. Kırbayır, "Devleti yönetenlere ahlak ve vicdan çağrısı yapıyoruz. Yüzleşin, diyoruz. Ancak yüzleşirseniz, barış gelecek" dedi,
Eylem, 487. haftada buluşma sözü ile sona erdi.
(ETHA)

YORUM YAZIN