Taksim Dayanışması Davası: 'Eylemler Olmasaydı Betonlaşmış Bir Parkın Üzerinde Otururduk'

Gezi Parkı olayları nedeniyle Taksim Dayanışması  üyelerinin de aralarında bulunduğu sanıkların yargılanmasına başlandı. Mimar Mücella Yapıcı, kamusal alana yönelik hukuk dışı suçlara karşı geldiklerini belirterek kendilerinin değil kamusal alana karşı suç işleyen ve kendilerine şiddet uygulayanların yargılanması gerektiğini söyledi.

İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen 26 sanıklı davanın ilk duruşması başladı. Çok sayıda izleyicinin geldiği duruşmaya CHP ve HDP’den milletvekileri de izledi. Mahkemede kimlik tespiti ve iddianamenin okunmasının ardından savunmalara geçildi.

MÜCELLA YAPICI

İlk olarak Taksim Dayanışması üyesi mimar Mücella Yapıcı, savunmasını yaptı. 5 arkadaşıyla birlikte suç işlemek için örgüt kurmak, toplantı ve gösteri kanununa muhalefet, uyarılara rağmen dağılmamakla suçlandıklarını hatırlatan Yapıcı, suçlamaları reddetti. Platform olarak özellikle kamusal alana karşı işlenen hukuk dışı suçlara karşı geldiklerini ifade eden Yapıcı, bu nedenle ortada işledikleri bir suç olmadığını savundu.

Tüm uyarılarına ve yetkililere ilettikleri uyarılara rağmen Taksim Meydanı’na hukuka aykırı şekilde iş makineleriyle müdahalede bulunulduğunu söyleyen Yapıcı, “Suç işlemek bir yana yüksek yargı tarafından haklılığımız onaylanmıştır.” dedi. Taksim planına karşı davalar sürerken 27 Mayıs’ta yasal olmayan bir inşaat çalışması başlatıldığını kaydeden Yapıcı, kepçeyle ağaçların sökülmeye başlanması üzerine çevredeki halkın kendilerini oraya çağırdığını ifade etti.

Kamuyu ve çevreyi zarara uğratacak şekilde çalışmalara devam edildiğini belirten Yapıcı, daha sonra polisin müdahalesi ile karşılaştıklarını belirtti. yarım metreden yüzüne 2 tüp gaz boşaltıldığını iddia eden Yapıcı, “Bunun üzerine ‘imdat’ diye bağırmam suç delili olarak gösterildi.” diye konuştu. Yapıcı, gözaltına alınış şeklinin aşırı şiddetli olduğunu öne sürdü ve çıplak arandıklarını öne sürdü.

Yapıcı, “Emniyette neden gözaltına alındığımı sordum. Aldığım cevaba güldüm. ‘Polise mukavemetten’ dediler. Yaşım itibariyle bu suçlamayı karizmatik buldum. Örgüt kurmak suçu yoktu. Savcıya da sordum o da ‘polise mukavemet ve izinsiz gösteri’ Mahkemeye çıktınca örgüt kurmakla suçlandım.” dedi.

Dosyadaki bir fotoğrafta eylemcileri yönlendirdiği iddia edilen sarışın bir kadının kendisi olduğunun belirtildiğini söyleyen Yapıcı, fotoğraftaki kişinin kendisi olmadığını ifade etti. Suçlamaları kabul etmediğini belirten Yapıcı, kendisinin ve arkadaşlarının beraatlerine karar verilmesini istedi.

Yapıcı, kendilerinin değil asıl kamusal alana karşı suç işleyen ve kendilerine şiddet uygulayanların yargılanmasını istediklerini söyledi.

Yapıcı’nın bu ifadeleri üzerine salondakiler alkışladı. Yapıcı, Taksim düzenlemesine karşı kazandıkları mahkeme kararlarını ve bilirkişi raporlarını da mahkemeye verdi.

Yapıcı’nın ifadelerinin alkışlanması üzerine hakim, duruşmanın düzeninin bozulması ve alkışın tekrarlanması durumunda salonu boşaltacağı uyarısında bulundu

ALİ ÇERKEZOĞLU

Gezi Parkı olayları nedeniyle yargılanan İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, “Eylemler olmasaydı şu an betonlaşmış bir park üzerinde kafede oturuyor olurduk.” dedi. Çerkezoğlu, bu davada yargılanmaktan üzülmediklerini söyledi.

İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün başlayan duruşmada sanıklardan Çerkezoğlu da savunmasını yaptı. “Gezi olayları sırasında demokrasi-özgürlük istemek suç, bunları isteyenler de suçluymuş gibi gösterildi” diyen Çerkezoğlu, “Gezi davası şu anki sistemde mahkemelerde değil, meydanlarda görülecek bir davadır. Yaşananlar olmasaydı şu anda betonlaşmış bir parkın üzerinden geçip, meydandaki kafelerde oturuyor olurduk. Hayatları plazalarda, maden ocaklarında, kapalı kapılar ardında törpülenen insanların nefes alacağı kamusal alanlara ihtiyacı var. Parayla tüketim yapmak zorunda olduğumuz değil, çiçeğini okşayabileceğimiz, gölgesinde oturabileceğimiz yerlere ihtiyacımız var. AVM’lerin kafesi veya rezidansların bahçesi istediği kadar yeşil olsun, buraların yerini tutamaz.” dedi.

Bu davada yargılanmanın kendilerini hiç üzmediğini ifade eden Çerkezoğlu, bir anlamda kendilerini şanslı gördüklerini söyledi.