Header Ads

36 Kişinin Yargılandığı SDP Davası: 'Biz Bu Örgüte Cezaevinde mi Üye Olduk?'


Etha

Gezi isyanında SDP binasında gözaltına alınanlarla ilgili davanın ilk duruşması İstanbul 2 Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

 36 kişi Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş tarafından hazırlanan iddianamede sanıklar "Devrimci Karargah üyesi olmak", "Örgüt propagandası yapmak", "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek", "Tehlikeli madde bulundurmak ve temin etmek" iddiasıyla 3 yıl ile 58 yıl arasında değişen sürelerde hapis cezası ile yargılanıyor.

Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesi ile yetkili İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul edilen ve daha sonra TMK'nın kaldırılması sonrası 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne alınan davaya tutuksuz yargılanan 36 kişinin 26'sı katıldı. Mahkeme heyeti kimlik tespitlerinin ardından savunmaları aldı.

 Duruşmada ilk savunmayı SDP MYK üyesi Ulaş Bayraktaroğlu yaptı. Muammer Akkaş'ın hazırladığı iddianame ile yargılandıklarını ifade eden Bayraktaroğlu, bu durumu normal karşılamadığını söyledi. Savcı Muammer Akkaş ile ilgili ciddi tartışmaların olduğunu söyleyen Bayraktaroğlu, "Bu tartışmanın boyutları Akkaş'ın da örgüt üyesi olduğu, bu ciddi bir durumdur, davanın çelişkisidir" dedi.

Akkaş'ın hukuka uygun iddianame hazırlamadığını, siyasi bir iddianame hazırlamadığını vurgulayan Bayraktaroğlu, "İddianamede bizimle de bir tartışma yürütüyor. Neredeyse çürütülmüş Devrimci Karargah iddianamesini yeniliyor" dedi. 22 yıllık sosyalist olduğunu söyleyen Bayraktaroğlu, yasal bir parti üyesi olduğunu, örgütlü olduğunu, halka da örgütlü olmayı önerdiğini ifade etti.

'GEZİ PARKI DİRENİŞİ TOPLUMSAL BİR HAREKETTİR'
"Gezi Parkı direnişi SDP'nin, birkaç odanın yaptığı bir iş değil, toplumun büyük çoğunluğunun katıldığı toplumsal bir harekettir" diyen Bayraktaroğlu, bu harekete karşı çıkan odakların, milyonlara şiddet, terör uyguladığını ve zulmettiğini söyledi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın Gezi direnişçilerinden özür dileyerek işledikleri suçu itiraf ettiğini kaydeden Bayraktaroğlu, Arınç'ın özrüne rağmen "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla yargılandıklarını söyledi.

'GEZİ MESELESİ, HES, SOMA MESELESİDİR'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sürekli Gezi parkı meselesinin park meselesi olmadığını söylediğini hatırlatan Bayraktaroğlu, "Gezi meselesi sadece park meselesi değil tabi ki, Gezi meselesi HES meselesidir, Kaz Dağları'daki endemik bitkilerinin katledilmesi meselesidir ve Soma'da işçilerin katledilmesi meselesidir" diye belirtti.

En yetkili kişi olan Başbakan Erdoğan'ın 'emri ben verdim' dediğini hatırlatan Bayraktaroğlu, Gezi direnişinde gaz bombalarının halka karşı öldürücü silah olarak kullanıldığını, sadece eylemciler değil yoldan geçen insanların da etkilendiğini söyledi. Bayraktaroğlu, atılan gaz bombalarına karşı insanların kendilerini nasıl muhafaza edeceğine devletin bir karar vermesini istedi.

Devletin Gezi direnişini şiddetle bastırmaya çalıştığını ama bunun işe yaramadığını söyleyen Bayraktaroğlu, "Hükümet özür diledi. Niye bizi yargılıyorsunuz? Hemen beraat vermeniz gerekiyor" dedi. "Gezi'de olmasaydık insanlığa karşı suç işlerdik" diyen Bayraktaroğlu, "SDP olarak yaptığımız her şeyin arkasındayız, doğru yaptığımızı düşünüyoruz. Türkiye adalet, eşitlik, özgürlük için, kendi onurumuz için mücadelemizi sürdüreceğiz" diye belirtti.

'BİZ BU ÖRGÜTE CEZAEVİNDE Mİ ÜYE OLDUK?'
Bayraktaroğlu'nin ardından Ceyhun Dönmez söz aldı. Tutuklandıkları zaman herhangi bir örgütten bahsedilmediğini, ancak iddianame hazırlandığında örgütten bahsedildiğini söyleyen Dönmez, "Biz bu örgüte cezaevinde mi üye olduk? 9,5 ay cezaevinde kaldık. Ortada şaibeli bir iddianame var. Böyle bir iddianame ile yargılama mümkün değildir. Ben bu dosyadan beraat edeceğimi düşünmüyorum" dedi. Yargıya güvenmediğini söyleyen Dönmez'e mahkeme başkanı, "Sizi tutuklayan biz değiliz. Aksine tahliye kararını veren biziz" dedi.

Ecevit Piroğlu, SDP Parti Meclisi üyesi olduğunu söyledi. 2001 yılında SDP'nin kurulduğunu, yürüttükleri demokrasi mücadelenin sonucu olarak 2013 yılındaki Gezi direnişine katıldıklarını söyleyen Piroğlu, bu mücadelenin sonucunda Devrimci Karargah üyesi olmakla suçlandığını belirtti. Gezi direnişinin başından bu yana parti olarak olayların içinde olduklarını ifade eden Piroğlu, "Partimizin programı bunu gerektiriyor. Yapılması gereken, Gezi Parkı direnişine katılanları yargılamak değil, talepleri doğrultusunda demokrasi paketi açıklamaktır" dedi.

Berkay Ustabaş, "Berkin Elvan'ı öldürenler hakkında bir işlem yapılmazken, bizim yargılanıyor olmamız düşündürücüdür" dedi. İddianamenin çelişkiler ve yalanlar ile dolu olduğunu söyleyen Burak Yıldırım, "SDP'den alındığım söyleniyor, bu doğru değildir. SDP'yi polisler basmıştı, içeridekilere işkence yapılıyordu. Biz de bir heyet olarak SDP'ye gittik ve gözaltına alındım. Polisten şiddet gördüm" dedi. Polis fezlekesinin iddianameye dönüştürüldüğünü söyleyen Yıldırım, "Bu iddianame bir paçavradır" diye konuştu. Ufuk Göllü ise çay ocağında gözaltına alınmasına rağmen otelde alındığı yönünde iddianamenin hazırlandığını söyledi.

Yapılan savunmaların ardından mahkeme heyeti, 15 sanık hakkında bulunan adli kontrol kararının kaldırılmasına karar vererek duruşmayı 24 Şubat 2015 tarihine erteledi.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.