Hasan Ferit Gedik İddianamesinde Telefon Tapeleri: "Allah Herkese Hayırlı Cinayetler Nasip Etsin"
İstanbul'un Maltepe İlçesi Gülsuyu Mahallesi'nde Eylül ayında çetelerin saldırısında yaşamını yitiren Hasan Ferit Gedik'le ilgili soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianame 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
İddianamede "Kasten yaralama", "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve üye olma", "Nitelikli yağma", "Kasten öldürmeye teşebbüs", "Nitelikli yağma" suçlamalarından 11 yıl ile 269 yıl arasında hapis ve müebbet hapis cezası istemiyle 35 kişi hakkında dava açıldı.
İddianamede olaya ilişkin telefon tapelerine de yer verilirken, örgüt yöneticisi olarak gösterilen Zafer Turan'ın "Allah herkese hayırlı cinayetler nasip etsin, polis-molis öldürmeyelim de, polis devletin bir adamı, devrimci öldürsek önemli değil" şeklindeki sözleri de iddianamede yer aldı.
5 mağdur, 17 müşteki ve bir şikayetçinin bulunduğu iddianamede 15'i tutuklu 35 sanık yer alıyor. 30 suç eyleminin olduğu kaydedilen iddianamede, örgüt liderliğini "İbo" lakaplı Mesut Turhan'ın, örgütün yöneticiliğini ise Zafer Turhan ve Yakup Dalkılıç'ın yaptığı belirtildi.
Sanıklar hakkında "Kasten yaralama", "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "Nitelikli yağma", "Kasten öldürme", "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma", "Kasten öldürmeye teşebbüs", "Nitelikli yağma", "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "Suç delillerini yok etme gizleme veya değiştirme suçluyu kayırma", "Yargı görevini yapanı etkileme" ve "Mala zarar verme" suçlamalarından 11 yıl ile 269 yıl arasında değişen hapis ve müebbet hapis cezası isteniyor.
İddianamede Hasan Ferit Gedik'in öldürülmesine ilişkin bölümde, Gülsuyu'nda 28 Eylül 2013 akşamı 50-60 kişilik bir grubun çeteleşmeye karşı yürüyüş düzenlediği, ancak çete üyesi Aytekin Turan'ın yürüyüş yapan kitlenin üzerine ateş açtığı, 3 kişinin yaralandığı, Turan'ın olay yerinden kaçtığı kaydedildi.
Yaşanan silahlı saldırıyı protesto etmek için 29 Eylül 2013 tarihinde yürüyüş düzenlendiği, yürüyüş düzenleyen grubun silahlı saldırıya hazırlıklı oldukları kaydedilen iddianamede, yürüyüş sırasında çete üyeleri arasında yaşanan çatışma sonrasında Hasan Ferit Gedik'in sol omuz, gırtlak ve kafasına aldığı 3 mermi ile ağır şekilde yaralandığı ifade edildi. İddianamede, Gedik'in kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiği, arkadaşları Gökhan Aktaş, Yalçın İleri ve Abdullah Kıyak'ın ise yaralandığı belirtildi.
İddianamede, olaya ilişkin telefon tapelerine yer verildi. Telefon tapelerinde çete yönetici Zafer Turan'ın "Allah herkese hayırlı cinayetler nasip etsin, polis-molis öldürmeyelim de, polis devletin bir adamı, devrimci öldürsek önemli değil" sözlerine yer verildi.
İddianamede, "Suç örgütünün her zaman için elinin tetikte olduğunun ve eylem yapabileceklerinin anlaşıldığı" denildi.
Hasan Ferit Gedik'in öldürülmesi olayında Mert Kazan, Ferhat Keleş, Adem Köşgen, Ümit Yeşilkaya, Doğukan Çep, Emrah Ok, Ekrem İnalkaç, Ercan Kütük, Mete Barış Durak, Murat Kesgin, Ercan Çiftçi, Hasan Taşhan, Şahin Eren, Yakup Dalkılıç, Zafer Turhan, Mesut Turhan ve Tarkan İmeçtemur'un "Kasten öldürme ve öldürmeye teşebbüs" etmekten, silah kullanan şüpheliler arasında olduğu, suç aletlerini gizlediği, kimi şüphelilerin ise suçluların kaçması eylemlerinden sorumlu oldukları belirtildi.
İddianamede, çete üyelerinin afiş asan 9 kişiyi de yaraladığı, uyuşturucu madde temininde bulunduğu, Gülsuyu sakinlerinden haraç topladığı hatta küçük yaştaki çocukları darp ederek hürriyetinden yoksun bıraktığı belirtildi.
Çete lideri Mesut Turhan'ın, hiyerarşik ilişki içerisinde Maltepe İlçesi ve çevresinde korkutucu gücünü devam ettirerek yağma, yağmaya teşebbüs, kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, yaralama, hürriyetten yoksun bırakma eylemlerini gerçekleştirdikleri, çete lideri ve üyelerinin sürekli olarak silah bulundurdukları belirtilen iddianamede, "Herhangi bir eylem planladıklarında kolayca silah temin edebildikleri, ara yakalamalara rağmen silah taşımaktan vazgeçmedikleri tespit edilmiştir. Bahse konu suç örgütünün, haksız ekonomik çıkar sağlamak için yağma eylemlerine girişmesinin yanı başında uyuşturucu madde ticareti suçuna karıştığı anlaşılmıştır. Suç örgütünün gelir kaynaklarının başında Gülsuyu ve civarında bulunan 'torbacı' olarak tabir edilen sokak satıcılarına koruma sağladıkları ve bölgede başka gruplara karşı kollayarak rantın paylaşılmasının önüne geçerek uyuşturucu madde satışından pay aldıkları, kar payı vermeyen torbacıları darp ve tehdit ettikleri, sokak satıcılarının uyuşturucu temin etmesinde köprü vazifesi gördükleri anlaşılmış, ayrıca bu gayri yasal suç gelirini devam ettirebilmek için çeşitli silahlı eylemlere giriştikleri anlaşılmıştır" ifadelerine yer verildi.

YORUM YAZIN