Header Ads

Avrupa Basınında Bugün (27 Mayıs 2014)


İngiltere Basını
Avrupa Parlamentosu seçimlerinde, AB karşıtı ve aşırı sağcı partilerin kazandığı zaferi İngiltere gazetelerindeki ağırlığını korumaya devam ediyor.

Gazetelerdeki haber ve yorumlar Avrupa Birliği'nin geleceğinin yanı sıra iç siyasete olası etkilerine odaklanıyor.

Daily Telegraph gazetesi, aralarında iktidardaki Muhafazakâr Parti'nin büyük bağışçılarının da bulunduğu iş adamlarının hükümete Avrupa Birliği'yle İngiltere'nin ilişkilerini yeniden düzenleme çağrısı yaptıklarını aktarıyor.

Gazeteye göre, iş adamları "muğlak vaatlerin" seçimlerden birinci parti olarak çıkan Avrupa Birliği karşıtı Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi'ni (UKIP) daha da güçlendireceğini söylüyor.

Genel seçimler
Daily Telegraph, bu partinin lideri Nigel Farage'ın 2015'te yapılması planlanan genel seçimlerde de başarı elde edeceklerini belirterek "Bu daha bir şey değil" dediğini belirtiyor.

Financial Times, UKIP'in muhalefetteki İşçi Partisi'nin oylarını göz diktiğini kaydediyor.

Gazetenin manşetinde Başbakan David Cameron'ın, seçimlerde yaşanan "şokun" ardından aralarında Almanya Başbakanı Angela Merkel'in de bulunduğu AB liderlerini arayarak Avrupa Komisyonu'na yeni yüzler getirilmesi çağrısında bulunduğunu yazıyor.

Financial Times'a göre, İngiltere Başbakanı, eski Lüksemburg Başbakanı ve Eurogrup Başkanı Jean-Claude Juncker'in Avrupa Birliği Komisyonu Başkanlığı'na karşı çıkması çağrısında bulundu.

Juncker, Mart'ta son parlamento seçimlerinde ağır kayıplara uğramasına rağmen en fazla sandalye kazanan grup olan merkez sağ Avrupa Halk Partisi'nin adayı seçilmişti.

Cameron, görüştüğü liderlere Avrupa Parlamentosu seçimlerinin bir dönüm noktası olarak görülmesi ve "önümüzdeki beş yılın geçen beş yıl gibi olmaması gerektiğini" söyledi.

Bu gece Brüksel'de bir araya gelerek seçim sonuçlarını değerlendirecek liderlerin ana gündem maddesi, AB'nin yürütme organındaki görev dağılımı olacak.

Juncker'e ret
Juncker, seçim sonuçlarını yorumlarken, "Sonuçlar Avrupa Halk Partisi'nin birinci olduğunu göstermiştir. Kimseye yalvarmıyorum. Ben seçim kazandım" dedi.

Ancak David Cameron, partisinin milletvekillerine Juncker'in adaylığının ve Lüksemburg'un Euro'yu merkeze oturtan entegre bir Avrupa vizyonunun kabul edilemez olduğunu söyledi.

Independent gazetesi de AB karşıtı ve sağcı partilerin seçim başarısının AB'yle ilgili birçok soruyu gündeme getirdiğini belirterek "Bu sonuçlar Avrupa Birliği'ni ve hükümetlerini yıkar mı?" diye soruyor.

Gazetenin bu soruya yanıtı şöyle:

"Çok zor. Fransa'da aşırı sağcı Ulusal Cephe'nin lideri Marine Le Pen ve UKIP lideri Farage'ın esip gürlemelerine karşın 751 üyeli parlamentoda hala Avrupa Birliği yanlısı partilerin hakimiyeti var. Mevcut projeksiyonlara göre merkez sağ Avrupa Halk Partisi'nin 213, Sosyalist ve Demokratların 190 sandalyesi var. Buna Liberal ve Yeşiller'in toplam 117 sandalyesini de ekleyince ılımlıların açık bir çoğunluğu olduğunu görürüz. Bu partiler, aşırı sağdan nefret ediyor ve küçük partilerin nüfuzunu engellemek için şimdi ittifak oluşturma konusunda daha fazla nedenleri var."

AB Guardian yazarı Timothy Garton Ash, "Avrupa her türden mutsuzun kıtası" başlıklı yazısında "Bu birliğin insanlar daha iyi bir yaşam sunmak için kuruldu. Bu bir araç. Amaç değil. Ama şimdi eski siyasetin artık geçerliliğini yitirdiğini gösteriyor. Sonu gelmeyen kurumsal tartışmalar yetti. Mesele daha fazla ya da daha az Avrupa değil, neyin daha çok, neyin daha az olması gerektiğidir" diyor.

ABD dış politikası
Financial Times'ta yer alan bir analizde Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama'nın yarın West Point'te dış politika odaklı önemli bir konuşma yapacağını aktarıyor. Analizde, 2012'de ikinci kez başkan seçildiği seçimler yürüttüğü kampanyada dış politikayı ana gündem maddesi olmaktan çıkaran Obama'nın Cumhuriyetçiler tarafından bu alanda kararsız bir politika izlemekle suçlandığı, dışarıda da müttefiklerinin benzer eleştiriler getirdiği kaydediliyor.

Analizde Suudi Arabistan'ın eski İstihbarat Servisi Başkanı Prens Türki el Faysal'ın "Kurt kuzuyu yiyor ve sürüyü kurtaracak bir çoban yok" sözlerine yer veriliyor. Brookings Enstitüsü'nden Jeremy Shapiro ise "Uluslararası politikada böyle yapısal bir değişiklikle ABD'nin farklı yöntemlerle idare edilmesi gerekiyor. Ama hala yeni gerçekliğin şokunu yaşıyoruz" derken, Zbigniew Brzezinski, "Obama'nın doğru içgüdüleri var. Ama bunları her zaman hedeflerine ulaşmasını sağlayacak diplomatik stratejilere dönüştüremiyor" görüşünü savunuyor.

Almanya Basını
Berlin'de yayımlanan Die Welt gazetesi sağ popülist partilerin Avrupa Parlamentosu seçimlerinden güçlenerek çıkmasını şu sözlerle yorumluyor:
“Avrupa'da kokuşmuş bir şey var. Ve büyük Avrupa parti bloklarından siyasetçilerin tepkisi sorunun nerede yattığını ortaya koyuyor. Her iki tarafın açıklamalarına göre popülistlerin gücünü dikkate alarak, birlikte daha sıkı çalışmak şart. Bunun anlamı şu: Kuruluş olarak safları sıklaştıralım ve kulaklarımızı tıkayalım. Martin Schulz ve Jean-Claude Juncker Avrupa'nın geleceğinin aralarından birinin Avrupa Birliği Komisyonu başkanı olmasına bağlı olduğunu sanabilir. Gerçekte ise Avrupa'nın geleceği siyasetin sunduklarına bağlı: Dış politik güvenlik, ortak ve dayanışmacı bir enerji politikası, nihayetinde ekonomik büyüme, istihdam ve daha fazla demokrasi. Bu hedeflere hizmet eden manalıdır; bunlara aykırı olansa Avrupa coşkusuyla dolsa bile anlamlı olmayacaktır.”

Münster'de yayımlanan Westfälische Nachrichten gazetesi İngiltere'de sağ popülist UKİP'in Fransa'da aşırı sağcı Ulusal Cephe'nin Avrupa seçimlerinde sandıktan birinci parti olarak çıkmasını şu sözlerle yorumluyor.
“Görünüşe göre Paris ve Londra, Berlin'den çok uzak. Fransa ve İngiltere bir siyasi depremin sonuçlarıyla mücadele ederken Berlin'de Başbakan Angela Merkel ve Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel Avrupa Birliği'nde yönetici mevkilerin pazarlığını yapıyor. Siyasete olan ilgisizliğe neden şaşırıyoruz ki? Avrupa Birliği Komisyonu'nun güçlü bir başkana ihtiyacı olduğu ortada. Ama Avrupa'nın artık insanî bir çehreye de ihtiyacı var. Radikal partilerin başarısı kulakları tırmalayan bir uyarı işareti: İnsanların başka dertleri var. İşsizlik ve katı tasarruf operasyonlarının yarattığı sosyal kırılmalar kıtayı sarstı. Şimdi vatandaşların Avrupası düşüncesini idrak etmenin tam zamanı.”

Ludwigshafen'da yayımlanan Rheinpfalz gazetesi Fransa'da Marine Le Pen liderliğindeki aşırı sağcı Ulusal Cephe'nin seçim başarısını şu şekilde değerlendiriyor:
“Ulusal Cephe'nin başarısını şiddetli ama geçici bir protestonun ifadesi olarak değerlendirirken biraz sakınmak lazım. Bunun için kriz çok çarpıcı, halk ile siyasi sınıf arasındaki yabancılaşma ileri düzeyde. Ulusal Cephe uzun süreden beri yabancı düşmanı şiarlarla ya da grotesk bir biçimde yükseltilmiş milliyetçilikle ilgisi olmayanlar için de seçilebilir bir parti. Bu durumu daha iyi kılmıyor daha da zorlaştırıyor. Ulusal Cephe'ya daha fazla zemin vermeme kaygısıyla diğer partiler iç politikada, dış politikada ve Avrupa politikalarında şiar ve konseptlerinin bazı bölümlerinde değişikliğe gidecektir. Ancak bu siyasi kabuk değiştirmenin başarılı olacağı ve görülebilir bir zaman içerisinde Ulusal Cephe'nin beslendiği damarı kurutacağı son derece şüpheli.”

Frankfurter Allgemeine Ukrayna'da “Çikolata Kralı” olarak bilinen milyarder işadamı Petro Poroşenko'nun seçim zaferini şöyle yorumluyor:
“Petro Poroşenko Ukrayna devlet başkanlığı seçimlerinde güçlü bir temsiliyet elde etti. Seçimleri siyasi açıdan uzun süredir bölünmüş ülkenin, sadece Batı tarafında değil Doğu'nun geniş kesimlerinde de kazandı. Önünde duran ödev, yolsuzluk tarafından kemirilmiş olan, etkisiz Ukrayna devletinin bir nevi yeniden kuruluşu. İdare, yargı ve polisin temelden yenilenmesi gerekiyor ancak şimdiye kadar buralarda etkili olmuş aynı insanlarla. Ve bunu devletin iflası tehlikesi sürerken ve hükümet serbest düşüş halinde bulunan ekonomiyi istikrara kavuşturmak için zaten yoksul Ukraynalılardan hiç de popüler olmayan tedbirler beklerken yapması gerekiyor. Bu dostane komşuları olan barışçıl bir ülkede bile çok zor.”

(DW Türkçe-BBC Türkçe)

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.