Ankara Dayanışması: '31 Mayıs'ta Kızılay'a'
Ankara Dayanışması, Gezi direnişinin yıl dönümü dolayısıyla Mülkiyeliler Birliği'nde basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına Ethem Sarısülük'ün kardeşi Mustafa Sarısülük de katıldı.
Ankara Dayanışması adına açıklama yapan Dilşat Aktaş, 31 Mayıs 2013'de Türkiye'nin dört bir yanında ayağa kalkan, AKP diktatörlüğüne meydan okuyan, baskıya, ayrımcılığa direnen tüm "Gezicileri" selamlayarak konuşmasına başladı.
Aktaş, "Gezi Direnişi'ni sadece bir yıl dönümü ile anmak içinde barındırdığı saygı, özgürlük, adalet değerleri açısından elbette ki yetersiz kalacaktır. Direnişin içinden çıkan şiarda da ifade edildiği üzere; Gezi Direnişi halkın iktidara karşı yükselen öfkesinin kitlesel bir biçimde sokağa yansımasının sadece bir başlangıcıdır. Esas olan yeni bir toplumsal dayanışma ve mücadele kültürünün devam ettirilmesidir" dedi.
Haklı mücadeleyi 31 Mayıs 2014 sonrasına taşımak için bir arada olduklarını söyleyen Aktaş, şöyle devam etti:
"Ölümün, zulmün, yoksulluğun, zorbalığın, talanın, ayrımcılığın, şiddetin iktidarı AKP'ye karşı tenceresi, tavasıyla; kırmızılı, siyahlı kadın, marjinal teyze ile yeniden buluşmaya, meydanlara çıkıyoruz. Tuzluçayır'da Cami-Cemevi projesine karşı direnişi elden bırakmayan Mamaklı gençlerle, ODTÜ'te yol inşaatına karşı aylarca direnen üniversitelilerle yeniden buluşuyoruz. Eymir Gölü, AOÇ gibi doğal yaşam alanlarını önce talan eden, ardından ranta açan, bu da yetmezmiş gibi saltanatına saraylar inşa etmeye çalışan AKP iktidarının yıkımlarına karşı yaşamı var ettiğimiz meydanlarda buluşuyoruz. İnternet sansürü ile herkesi susturmaya çalışan iktidara direnişin yaratıcı eylemleri ile cevap veriyoruz. Güvencesiz, köle gibi çalışmayı bir kader olarak dayatan iktidara karşı, insanın para ile alınıp satılamayacağını, iş yerleri önünde direniş çadırları kurarak insanca yaşam hakkımızı hep birlikte savunduğumuz Hacettepe, Greif, Yatağan işçileriyle, tüm emekçilerle buluşuyoruz. 'Bir kere çıktık Gezi'ye, bir daha dönmeyiz eve' diyerek özgürlük ve eşitlik çığlıklarını meydanlara taşıyan kadınlarla, 'Biz de varız' diyerek ayrımcılığa isyan eden LGBTİ'lerle buluşmak için yeniden meydanlara çıkıyoruz. Kulaklarımızda çınlayan milyonların 'Hırsız, katil AKP' çığlığı ile bu defa hesap sormak için çıkıyoruz meydanlara; Soma'da maden ocağında katledilen canlarımız için, Okmeydanı'nda serseri bir kurşunla değil, bilerek isteyerek katlettikleri Uğur Kurt ve Ayhan Yılmaz için çıkıyoruz sokağa."
Aktaş, eylemlerinin amacını şöyle sıraladı: "Yasaklı meydanların halka açılması, Başbakan dahil polis şiddetinin sorumlularının cezalandırılması, insan hayatına mal olan gaz bombası kullanımının yasaklanması, gösteri ve yürüyüş yasağı gibi keyfi düzenlemelerin sonlandırılması, polis şiddetine son verilmesi, maden ocaklarının kamusallaştırılması, maden ocaklarının denetiminin emek ve meslek örgütlerinden oluşan bağımsız kurullara verilemesi, taşeron çalıştırmanın sonlandırılması, Soma katliamının faillerinin açığa çıkartılması, sorumlularının istifa etmesi ve cezalandırılması, Okmeydanı faillerinin açığa çıkartılması, AKP iktidarı tarafından örgütlenen Alevi düşmanlığına son verilmesi, hakları için sokağa çıkanların yaşam hakkına saygı gösterilmesi için 31 Mayıs 2014'e, Kızılay Meydanı'na taşıyoruz."
TOMA'NIZI ÇEKİNAnkara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e Güvenpark'ı derhal Ankara halkına açmanızı istiyoruz" diye seslenen Aktaş, iktidara ise şöyle seslendi: "Biz haklarımız için sokaklara çıkıyoruz. Önümüzden TOMA'larınızı, akreplerinizi ve polis ordusunu çekin. Halkın önünde durmayın. Hukuksuz emirleri uygulamayın. Şu noktadan sonra yapabileceğiniz tek şey var. Halkın iradesini saygı göstermek ve önünde eğilmektir. Bilinmesini isteriz ki bizler haklarımızı alana kadar sokaktan vazgeçmeyeceğiz."
Aktaş, tüm Ankara halkı 31 Mayıs'ta Taksim'den gelen çağrıya kulak vermeye Kızılay'a, direnişi büyütmeye; 1 Haziran'da Ethem Sarısülük'ü anmaya çağırdı.
(etha/ankara dayanışması)
YORUM YAZIN