Header Ads

Pınar Selek'in Yargıtay'daki Temyiz Duruşması Yapıldı: Karar 11 Haziran'da Açıklanacak


Yargıtay, 16 yıldır süren ve uluslararası kuruluşların da gündemine giren sosyolog Pınar Selek'e karşı açılan "Mısır Çarşısı" davası Yargıtay 9. Daire’de görülecek temyiz duruşması yapıldı  Mahkeme kararını 11 Haziran'da verecek.

İlk kez savunmanın dinleneceği mahkemede, Pınar Selek’i, babası Alp Selek, kız kardeşi Seyda Selek ve 5 avukat savundu.

Yargıtay’daki duruşma solunun küçüklüğü nedeni ile duruşma salonunda alınmayan izleyiciler için ceza dairesinin koridoruna televizyon kuruldu. Duruşmayı solandan takip edemeyen Selek’in yakınları kurulan televizyon ekranından, içeride devam eden duruşmayı izledi. Duruşmayı, CHP’li Sezgin Tanrıkulu ve HDP'li Hasip Kaplan da izledi.

Avukatı usulsüzleri anlattı ve bozma kararı istedi
Duruşma iddianamenin okunmasıyla başladı ve ardından savunmaya geçildi. İlk söz alan Pınar Selek'in avukatlarından Akın Atalay oldu. Atalay, Selek'e verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının açıkça yasa ve hukuku aykırı olduğunu vurguladı, adalet ve hakkaniyet duygularını paramparça ettiğini söyledi. Atalay, yerel mahkemenin Selek hakkında üç kez beraat kararı vermesini ve sonrasında kendi nihai kararından dönüşünü anlattı, yargılamadaki ve karardaki usule aykırılıkları sıraladı. Atalay, 22 Kasım 2012'de Mahkeme Başkanının yokluğunda yapılan duruşmada, "beraatin, 'ara karar' olarak" nitelendirildiğini hatırlattı ve yerel mahkemenin direnme kararından vazgeçmesi sürecindeki hukuki usulsüzlükleri sıraladı. Atalay, Yargıtay 9. Ceza Dairesi yargıçlarına, "Dairenizden ilk husus olarak bir yerel mahkeme direnme kararından dönebilir mi?" sorusunu yöneltti.

"Bu davada birden çok hüküm kurdunuz"
Atalay, yerel mahkemedeki yargılama sürecinde yapılan "reddi hakim" talebini, hukuka aykırılıkları ve yok hükmündeki kararları hatırlattı. Atalay, "Bu davada birden çok hüküm kurdunuz" dedi.

"DGM ifadeleri ve işkenceli ifadeler mahkumiyet gerekçesi yapılamaz"

Atalay, 1998'de DGM'lerde avukat yardımı olmaksızın alınan ifadelerin anlaşmalar uyarınca mahkumiyet gerekçesi yapılamayacağını vurguladı. Pınar Selek'in, Mısır Çarşısı patlaması ile ilişkisinin kurulduğu A.Ö. adlı çocuğun poliste alınan işkenceli ifadesine dayandırıldığını hatırlatan Atalay, savcılığın A.Ö. hakkında verilen kararı temyiz etmediğine işaret etti ve bunun üçüncü usulsüz husus olduğunu belirtti. Atalay, Pınar Selek hakkındaki hükmün de A. Ö'nün ifadesine dayandırıldığının altını çizdi. Atalay, "Bu davanın atipikliğinin somut göstergesi, savcılığın temyiz dilekçesi. 'Direnme kararını temyiz ediyorum' diyor" dedi.

Atalay esasa girmeden sırf usül hatalarından kararın bozulmasını talep etti. Duruşmaya öğle arası verildi.

"Olmayan bombanın tarifi, sahte evraklar, düzmece ifadeler"...
Öğle arasının ardından devam edilen duruşmada Avukat Ayhan Erdoğan, esasa ilişkin kriminal değerlendirmelerin sunumunu yaptı. Polis ifadesindeki hukuka aykırı delilleri sayan Erdoğan, "olmayan bombaya dair parça tesirli bomba tarifi" yapıldığını, sahte evraklar ve düzmece ifadeler düzenlendiğini anlattı. Avukat Erdoğan, olay günü görevlendirilen uzmanların ve savcının çelişkili tutanaklarını ve olay yeri raporlarını, temyiz duruşmasını yürüten Yargıtay 9. Ceza Dairesi üyelerine gösterdi.

Erdoğan, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'nın, patlamanın bomba olamayacağı yönündeki raporunu hatırlattı ve bunun mahkeme tarafından kaale alınmadığını söyledi. Erdoğan, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün talep olmaksızın masa üstünden patlama değerlendirmesi yaptığını ve bunu yetkisizce mahkemeye verdiğini belirtti. Avukat Erdoğan, "Belirli kanunları ihlal edebilirler ama fizik kanunlarını ihlal edemezler" dedi.


Görsel malzemeler kullandı
Erdoğan savunması sırasında Mısır Çarşısı'ndan patlamanın meydana geldiği yere ilişkin görsel malzemeler ve animasyonlar da gösterdi. Erdoğan, "Mısır Çarşısı patlamasının bombadan olduğunu göstermek için özel çaba sarf edilmiştir" diye konuştu.

Babası gördüğü işkenceleri anlattı
Daha sonra Pınar Selek'in avukatlarından babası Alp Selek savunmaya başladı. Selek, kızına gözaltında Kürt hareketine ilişkin sosyolojik araştırmalarının sorulduğunu ve isim vermediği için ağır işkencelere maruz kaldığını anlattı. Selek, "Mısır Çarşısı patlamasına dair tek bir soru sorulmuyor Pınar'a. Ondan tek istedikleri isim. Avukat vermiyorlar" şeklinde konuştu. Selek, uluslararası bir kuruluşun Pınar Selek'in işkenceye uğradığına ilişkin verdiği raporu Yargıtay 9. Ceza Dairesinin üyelerine okudu.


Selek, "Bomba yapımında işyeri diye gösterilen Sokak Sanatçıları Atölyesi ise sokak çocuklarından travestilere kadar kapısı herkese açık bir yerdi" dedi.

"İlk emniyet raporu bomba olmadığıydı"
Alp Selek'in ardından avukat Bahri Belen savunmaya başladı. Belen, "Pınar devletle Kürtler arası catışmanın sıcak olduğu dönemde sosyolog olarak bu savaşın nasıl duracağına ilişkin çalışma yapıyordu. İlk aşamada hikayeye ihtiyaç yokken emniyet bomba uzmanları bomba bulgusu olmadığına dair rapor verdi" diye konuştu.

Mahkeme kararını 11 Haziran'da verecek.

Kamuya açık duruşma için yurtdışından aralarında gazeteci, bilim insanı, sivil toplum temsilcisi ve politikacının da olduğu 40 kişilik bir heyet Ankara’ya gelirken heyette Alman, Belçikalı ve İtalyan gazetecilerin yanısıra Pınar Selek’in akademik çalışmalarını yürüttüğü Fransa’dan katılımcılar ağırlıkta bulundu.

Duruşmayı, Pınar Selek’i onur konuğu olarak kabul eden Strasbourg Belediyesi’nden Abdelkarim Ramdanil, Fransız Komünist Partisi ile Fransız Sol Bloğu temsilcisi, Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu gözlemcisi de izledi.

Türkiye’den de hukukçular, yazarlar, sosyologlar, araştırmacı ve gazeteciler, feministler, sendika ve meslek örgütü temsilcileri de hazır bulundu.

foto1: Türey Köse

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.