Park Yıkımını Durduran Kıymet Nine'ye Başkan Desteği: "Ben de Kepçenin Önüne Otururum"

Çocuk parkını yıkmaya gelen kepçenin önüne oturdu, yıkıma engel oldu. Al Jazeera'den Murat Eğilmez'e konuşan 75 yaşındaki Kıymet Peker, "Belediye Başkanı güvence verdi, rahatladım" diyor. Başkan Recep Gürkan da "Bir daha olursa ben de kepçenin önüne otururum" dedi..

Edirne Birinci Murat Mahallesi, dün öğlen saatlerinde apartman siteleri, otel ve benzinliğin arasına sıkışmış, semt sakinlerinin çocuklarının oyun oynadığı, gençlerin akşamları gitar çalıp şarkı söylediği, yaşlı insanların banklarda oturup soluklandığı küçücük parka inşaat makinelerinin girmesiyle hareketlendi.

Parka tam cepheden bakan Kardelen Apartmanı’nın en üst katında yaşayan Kıymet Peker, kız kardeşini görmek için dışarı çıktığında yıkıma gelen kepçeyle karşılaşınca, nasıl önüne oturduğunu şöyle anlattı:

“Sabah da gelmişlerdi, burayı her nasılsa almışlar ve apartman dikeceklermiş. Damadım ve komşular müdahale edince gitmişlerdi. Az daha kepçenin önüne yığılacaktım, hemen iki adım ötedeki otelin görevlileri bir sandalye getirdi. Ben de kepçenin önüne oturdum, çalışmasına müsaade etmedim.”

‘Başkan gelince rahatladım’

O sırada yine konu komşunun toplandığını belirten Kıymet nine, “Zor kullanmadılar ama pek  de laf dinleyecek gibi değillerdi. Yeni Başkan geldi sağolsun, benim yanıma oturdu. ‘Kimsenin korkusu olmasın, yeşil alanları kimseye rant kapısı yapmayız, hukuk içinde bu sorunu çözeceğiz’ sözü verince rahatladım” dedi.

‘40 Yasin okuyacağım’

Olanları anlatırken gözleri dolan Kıymet nine, “20 yıldır buradayız. Başından beri burası park alanı. Bir anda ne oldu anlayamadık. Allah aşkına bir bakın şuraya. Ben şu pencerenin önüne oturup her gün Kur'an’ımı okuyorum. Pencereyi açıp bir soluk alıyorum, güneşleniyorum. İki torunum var, mahallenin çocukları var, onlar parkta oynuyor, biz sağa sola gidip gelirken oturup soluk alıyoruz. Bu parkı çok seviyorum ben. Allah beni buradan ahiretine götürsün. Hangi vicdanla burayı yıkıp yerine bina dikecekler. Son günlerimi burada huzurla geçirmek istiyorum. Kıymasınlar benim gözümün ışığına. Şu iş bir çözülsün 40 Yasin okuyacağım” diye konuştu.

‘Küçücük alanı çok gördüler’

Kıymet Peker’in kızı emekli maliyeci Füsun Yalçınkaya ise, küçücük alanı bile kendilerine çok gördüklerini belirterek yaşadıklarına isyan etti. Kapılarının önündeki yeşil alanın yok edilmesine engel olmaktan başka bir dertleri olmadığını vurgulayan Yalçınkaya, şunları söyledi:

"Sabah 08.30’da geldiler. Tüm apartman, konu komşu döküldük. Kent Konseyi’nden geldiler, çevreciler geldi, yerel basın geldi, polisi çağırdık. Farkında olamadık, geceden parktaki çocukların oyun ünitelerini sökmüşler. İki salıncak, kaydırak, tahterevalli vardı, banklar vardı. Yıkmışlar, inşaat yapmaya gelmişler yani. Müsaade etmedik tabii, polis devreye girince 3 gün bize yasal haklarımızı kullanabilmemiz için süre tanıyıp gittiler."

‘Annem olmasa inşaat çukuru açacaklardı’

Firma görevlilerinin tekrar geldiğini, annesi Kıymet Peker’in, teyzesini ziyarete gittiği öğlen saatlerinde tesadüfen farkettiklerini vurgulayan Yalçınkaya, “İşte benim çınar anacığım olmasa belki de şimdi parkın yerinde derin bir inşaat çukuru olacaktı. Bu arada inşaat mühendisi olan eşim ile hukukçu komşumuz Bölge İdare Mahkemesi’ne yürütmeyi durdurma için başvurdu. Başkan da gelince geri adım attılar, ama açıkçası hala bir oldu bitti olacağından endişeliyiz” dedi.

‘Oldu bittiye getirmek istiyorlar’

Kıymet ninenin komşusu aynı zamanda emekli asker olan stajyer avukat Süleyman Sır ise olan biteni iki hafta öncesinden fark ettiğini ve engel olabilmek için belge toplamaya çalıştığını söyledi. "Arsa sahibi, bu alanı kamulaştırması için belediyeden cevap alamayınca müdahale-i men davası açıyor, ancak zaman aşımından bu davayı kaybediyor. Bunalınca da arsayı 2013’te satıyor. Arsayı alanlar da belediye meclisine gidiyor. Bu arsanın da içinde olduğu yakındaki Trakya Birlik Kavşağı ile Migros Kavşağı arasındaki D-100 karayoluna cepheli geniş bir bantta imar revizyonu kararı çıkarttırıyorlar. 10 gün önce sondaj faaliyeti görünce araştırmaya başladım. Meğer yapı firması zemin etüdü için gelmiş. Benim soruşturduğumu farkedip seçim arefesinde telefonla aradılar. Burada yasal mevzuatı işlettiklerini ve inşaat yapacaklarını söylediler.”

Kıymet Nine'nin komşusu avukat Süleyman Sır, parktaki inşaatla ilgili yürütmenin durdurulması için idare mahkemesine başvurduğunu söyledi.

Kıymet nine kurtardı

Müteahhide, “Seçim olsun, yeni yönetim gelsin, madem burası sizin acele etmeyin, bir çıkar yol bulalım” dediğini aktaran Sır şöyle devam etti:

"Ama dinlemediler. Seçimden bir gün sonra gireceklerini söylediler. Mahalleli olarak göğüs gerdik. Biz olay çıkarma, problem yaratma amacında olan insanlar değiliz. Hangi vicdan sahibi çocukların oyun ünitelerini söker ya. Buradan ne kazanacaksınız. İşte görüyorsunuz. Yaşlılar, şu ağaçların altında gölgeleniyor. Çocuklar oyun oynuyor. Buradan elde edeceğin paraya değer mi. Açıkçası Kıymet teyzemiz olmasa bu yeşil vahayı kaybetmiştik. Bölge İdare Mahkemesi’ne yürütmenin durdurulması ve iptali için dava açtım. Bu süreçte alanın korunması için de acele edilmesine yönelik başvuruda da bulundum."

Sır’ın sonuna kadar haklarını savunacaklarını belirttiği park alanında koşturan mahalle sakinlerinden birinin kızı olan 3 yaşındaki Ayşegül Paşaoğulları da “Parkımı istiyorum” diyerek çevredekilerin sevinç kaynağı oldu.
Al Jazeera'ye konuşan Edirne Büyükşehir Belediyesi’nin yeni Başkanı Recep Gürkan ise, kimsenin paniğe kapılmasına gerek olmadığını söyledi. Gürkan, “Seçim kampanyası boyunca söylediğim bir söz var. ‘Rantın değil, halkın belediyesi olacağız’ dedik. Tabii burada bir rant var diye söylemiyorum bunu, bu bir genel değerlendirme” dedi.

Kendilerine telefon geldiğinde derhal olay yerine gittiklerini vurgulayan Başkan Gürkan, şunları söyledi: “Yaşlı teyze orada, kimse fark edemedi belki ama bir de engelli kızımız vardı. Resmi prosedür doğru olarak işletilmiş inşaat firması tarafından. Ancak burada kamu yararını düşünmek zorundayız. Teknik yönden, hukuki yönden arkadaşlarımız inceliyor. Kimsenin hukuki haklarını yok sayacak değiliz elbette ama biz yönetim olarak hiçbir yeşil alana büyük kamu zaruretleri olmadığı müddetçe dokunma taraftarı değiliz.”

‘Kepçe tekrar giderse bizzat ben önüne otururum’

Buraya imar verildiğini belirten Başkan Gürkan, “Burada ruhsat sahibini mağdur etmek gibi bir niyetimiz de yok. İncelemelerimiz sürüyor. Bu süreç boyunca çalışmaları durdurdum.  Talandan mal kaçırmıyoruz. Yargı süreci işleyecek. Biz her tasarrufun yargı denetimine tabi olması gerektiği kanaatindeyiz. Bu süreç de şeffaf şekilde ilerleyecek. Kimsenin endişesi olmasın, yasal çerçevede gereken neyse yapacağız. Bir oldu bittiye de asla izin vermeyiz. Burası küçük bir şehir. Kepçenin oraya tekrar gittiğini duyarsak, bizzat ben gider önüne otururum” dedi.

Herşeyin kontrolleri altında olduğuna vurgu yapan Başkan Gürkan, belediye ile ilgili tüm süreçlerin şeffaf şekilde yürümesi için çalışacaklarını, bunun için her hafta perşembe günleri halkın karşısına geçeceklerini, 6 ayda bir de ‘hesap verme toplantıları’ yapacaklarını vurguladı.

(Murat Eğilmez/Al Jazeera)