Huzurlarınızda Kardeş Türküler’in Filistin Şubesi!
Kardeş Türküler konserini bilen bilir, sahnede adeta bir dünya mozaiği sunarlar ezgileriyle. Kâh Kürtçe bir ağıtla yürekleri dağlar, kâh Ermenice bir ayrılık şarkısıyla hüznü tazelerler.
Önceki akşam Maslak TİM Center’da verdikleri konser de farksız değildi. Hatta biraz da ‘özel’di desek abartmış olmayız. Çünkü işgal altındaki Filistin’in sesi olan bir misafirleri vardı; Reem Kelani.
Mülteci kamplarında dolaşıp kadınlardan derlediği türkülerle, ağıtlarla, ayrılık şarkıları ve ninnilerle gelmişti Kelani İstanbul’a. Kardeş Türküler’le 5 yıl önce bir konser daha veren Filistinli müzisyen, sahnede adeta uzun süren ayrılığın acısını çıkarır gibiydi. İçli içli okudu ‘Ah! Ya reem al –Ghuzlan’ adlı gazeli ve ‘Dandini’ ninnisini. İçi içine sığmıyordu belli ki, ‘Oy Mamo’ isimli türküyü seslendirirken hem coştu hem coşturdu salonu. Ara verip tekrar sahneye döndüğünde elinde taşıdığı bavul, söyleyeceği türkünün işaretiydi. Arap aksanıyla seslendirdiği ‘Yallah Şoför’ türküsü izleyenleri mest etti.
Bugüne kadar Lübnanlı sanatçı Feyruz’dan dinlemeye alıştığımız ‘Zourouni’ (Beni Ziyaret Et) isimli şarkıyı ise salonla birlikte seslendirdi. Kardeş Türküler’in perküsyoncusu Selda Öztürk, grup adına Kelani’ye teşekkür için mikrofonu eline aldığında Kelani’yi artık Kardeş Türküler’in bir üyesi olarak gördüklerini söyleyerek, “O bizim Filistin şubemiz.” esprisi yaptı.
Saz-söz sırası Kardeş Türküler’egeldiğinde ise Anadolu renklerinin geçişi Ermenice bir ağıtla başladı. 1915 olaylarının 99. yıldönümüydü ve Kardeş Türküler’in acıları unutturmaya niyetleri yoktu.
‘Oror’ isimli ağıtı seslendiren grubun solistlerinden Feryal Öney, “Bu akşam konsere Nevruz şarkılarıyla, bahar şarkılarıyla başlamak isterdik. Ama biliyorsunuz, 1915 olaylarının 99. yıldönümü. İstedik ki baharlarımızı da, hüzünlerimizi de, acılarımızı da birlikte yaşayalım.” sözleriyle Ermenilerin acılarını paylaştı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 1915 olayları ile ilgili taziyesi de Kardeş Türküler’in gündemindeydi.
Grubun dileği, bunun sadece bir taziye mesajı olarak kalması değil, maddi ve manevi taleplerin dikkate alınması ve buna dönük somut adımların atılması yönündeydi.
Başta dedik ya Kardeş Türküler, kâh güldürür, kâh ağlatır diye… Suriye’deki savaşta ölenlere ve Vakıflı köyde kalan Ermeni mültecilere selam uçurdular sahneden.
‘Kayseri Ğoğum’ adlı ağıtla Çerkezlerin acılarını paylaştılar. Kürtçe seslendirdikleri ‘Denize Yakılan Türkü’ ile hüzünlendirdiler herkesi. Kardeş Türküler’in bir sürprizi daha vardı seyircisine. KeKeÇa isimli beden müziği ve perküsyon grubu danslarıyla renklendirdi konseri. Alevi deyişinde semah döndüler, ‘Oraya Yerleşelim’ isimli gösterileriyle çevre katliamına neden olan hidroelektrik santrallerini eleştirdiler.
Neşet Baba’dan türküler, Balkan esintileri derken bir konser daha halaylar eşliğinde bitti.
Dilek Hayırlı/Zaman

YORUM YAZIN