Header Ads

Heybeliada Hastane İstiyor: "Polis Değil Doktor, Otel Değil Hastane"


Murat Utku/Al Jazeera

Yaz sezonu öncesinde Heybeliadalılar, adada bir sağlık tesisi olmadığını söyleyerek bir kampanya başlattı. Geçen yıl 22 yaşındaki Ali Mert Baltacı'nın geçirdiği kaza sonrasında geç müdahale sonucu kolunu kaybetmesi, hastane ihtiyacını yeniden gündeme getirdi.

Özellikle yaz mevsiminde adalar İstanbullular için şehrin keşmekeşinden ve hararetinden kaçıp kurtulmak için bir sığınak gibi… Kimisi için uzunca bir vapur yolculuğu, bazıları için de denize girmek, şehrin merkezinden çok uzaklaşmadan plajda vakit geçirmek için ideal bir yer, hele de güney sahillerine inecek kadar imkân yoksa.

Ama aslında adalar, diğer adıyla 'Prens Adaları', sadece yazın vakit geçirilen bir yer değil. Kınalıada, Burgazada, Heybeliada ya da Büyükada’da dört mevsim sürekli olarak yaşayanlar ve geçimini adalarda sağlayanlar var. Şimdi onlar temel bazı ihtiyaçlarının karşılanmasını istiyorlar.

Heybeliada'ya hastane kampanyası
Geçen ağustos ayında 22 yaşındaki Ali Mert Baltacı Heybeliada’da bir kaza geçirdi. Adada bir sağlık tesisi olmaması, 112 Deniz Ambulansı olmadığı için tedavisinde geç kalınması sonucunda bir kolunu kaybetti. Heybeliadalılar bunun üzerine eylemler ile seslerini duyurmaya çalıştı. Adalılar son olarak Change.org sitesinde “Heybeliada Hastanesi açılsın” başlıklı bir kampanya başlattı.

Toplumsal sorunlar için kampanyalar yapılan Change.org sitesinde Heybeliada için imza toplanıyor.
Kampanya ile haftada yedi gün 24 saat acil sağlık hizmeti verecek ve hastayı ihtiyacı olan hizmet birimine ulaştıracak, ücretsiz ve hızlı erişilebilir gezici ve sabit sağlık birimleri, başta doktor olmak üzere sağlık personeli talep ediliyor. Şu anda Heybeliada’daki askeri okul Deniz Lisesi’nin reviri dışında hiçbir sağlık tesisi yok; ne bir hastane, ne bir klinik, ne de sağlık ocağı. Heybeliada’da yaşayanların sağlık hizmetlerine ulaşmadaki en büyük sorunu acil sağlık hizmetleri. Fakat bunun dışında ikinci ve üçüncü basamak olarak laboratuvar ve poliklinik hizmetleri de ihtiyaç.


Sanatoryum kapanınca
Heybeliada sanatoryumu 2005 yılında kapatıldı. 2005 yılına kadar Heybeliada’da bulunan sanatoryum, göğüs hastalıkları konusunda hizmet veriyordu. Ancak bir ihtisas hastanesi olmasının yanısıra acil servis birimi ile bu adada yaşayanlar en azından yaralanmalar, zehirlenmeler, gebelikte yaşanan sorunlarda buradan hizmet alabiliyorlardı. Fakat sanatoryum 2005 yılında kapatıldı. Heybeliadalılar buna itiraz ediyor. Heybeliada’da yaşayan Zeynel Meriç, sanatoryumun kapatılması öncesinde 40-50 kişiden imza toplandığını, bu imzaların kapatmaya gerekçe olarak gösterildiğini söylüyor. ‘Heybeliada Forumu’ adı altında bir araya gelen adalılar, sağlık hizmetlerinin tüm bireylere ihtiyaçları oranında ulaşabilmesi ve acil ya da uzmanlık gerektiren hizmetlere kolay ve hızlı ulaşım için eylemler düzenlediler.

"Biz de vergi ödüyoruz, hastane istiyoruz"
Yaz-kış Heybeliada’da yaşayan Siber Tunçberk, Ali Mert Baltacı’nın başına gelenlerin ardından 24 saat hizmet veren bir ambulansın adada hizmet vermeye başladığını, ambulansta bir sağlık teknisyeninin görev yaptığını söyledi. Tunçberk’e göre, kapatılan sanatoryum özellikle acil müdahalelerde etkili ve verimliydi:
“Geçen yaz iki genci boğulma ve kalp krizi nedeniyle kaybettik adada. Ayrıca özellikle yaz aylarında adaya gelen ziyaretçiler arasında güneş çarpması ve boğulma gibi vakalar yaşanıyor. Bunlara müdahalede geç kalınıyor. Bazen adada yaşayan hekim arkadaşlarımız ve hiç görevleri olmamasına rağmen eczacılardan yardım isteniyor. Ayrıca burada gençler gibi yaşlılar da var. Bu nedenle sanatoryuımun yeniden açılmasını, eğer açılmayacaksa donanımlı ve uzman hekimlerin görev yapacağı hastane istiyoruz. Biz de şehirde yaşayan herkes kadar vergi ödüyoruz. Sağlık hizmetlerinden de onlar kadar yararlanmak istiyoruz.”


Heybeliada'da yaşayanlar geçen Ağustos ayından beri yürüyüşler ve basın açıklamaları ile seslerini duyurmaya çalışıyor.

Hastane ve hava ambulansı
Adada yaşayanlar arasında mesleği hekimlik olanlar da var. Onlar açısından bakıldığında ihtiyaçlar daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. Dr. Filiz Ayla, adalarda donanımlı bir hastanenin yapımı için uygun yerler olduğunu, eski sanatoryumun bu amaçla kullanılabileceğini, eğer bu söz konusu olmayacaksa kent merkezindeki sağlık tesislerine hızlı ulaşımın sağlanmasının şart olduğunu söylüyor.

Dr. Filiz Ayla, “Dört adada sadece bir tane deniz ambulansı var. Nadiren de olsa onun çalışamadığı hava koşulları olabiliyor. Bu türlü durumlar için bir hava ambulansına gerek duyuluyor. Ayrıca her adanın kendisine ait bir deniz ambulansı bulunmalı. Adada muayene ve tetkikler yapılamıyor. Buna çözüm bulunmalı” diyor.

Dr. Ayla ayrıca adadaki yaşlı ve hastalar için şehirlerde uygulanan ‘Evde Bakım Hizmeti’ uygulamalarının adalarda bulunmadığına dikkat çekiyor.

Heybeliadalılar yaşadıkları acı örneklerden yola çıkarak, sağlık ile ilgili ihtiyaçlarının giderilmesi için kampanyalar ile seslerini duyurmaya çalışıyor. Burada yapılacak bir hastane aynı zamanda Kınalıada ve Burgazada'da yaşayanların sorunlarını da bir ölçüde giderebilir.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.