Header Ads

Anayasa Mahkemesi'ne Yapılan 16362 Bireysel Başvuru Dosyası Sırada Bekliyor


Bireysel başvuru hakkı Anayasa Mahkemesi'ne büyük iş yükü oldu. Mahkemenin önünde bekleyen bireysel başvuruların sayısı 16 bin 362, bunların şimdiyle kadar yalnızca 6 bini karara bağlanabildi.

Anayasa Mahkemesi (AYM) yetkililerinin Al Jazeera'ye verdiği bilgiye göre, mahkemenin önünde karara bağlanmayı bekleyen 9 bin 741 bireysel başvuru var. Bunlar arasında; 'Balyoz davası' sanıklarının, tutuklu milletvekili Engin Alan'ın, şarkıcı Deniz Seki’nin, KCK sanıklarının, 'Şike davası'ndan hüküm giyen Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın başvuruları da bulunuyor.

Dışişleri Bakanlığı'ndaki gizli güvenlik toplantısına ait ses kayıtlarının yayınlanmasının ardından kapatılan Youtube'a ilişkin başvuru da AYM'nin önünde halen bekleyen dosyalar arasında. En son Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 18 Nisan 2014'te Twitter’da haklarının ihlâl edildiğini belirterek bireysel başvuruda bulundu.

Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruların alınmaya başladığı 24 Eylül 2012'den bu yana yapılan başvuruların yalnızca 72'si haklı bulundu. AYM en fazla hak ihlâlinin 'adil yargılanma hakkı' içerisinde yer alan 'uzun yargılama' ve 'uzun tutukluluk' konularında olduğuna hükmetti.

AYM'ye bireysel başvuru hakkı, 12 Eylül 2010'da yapılan anayasa değişikliği referandumu ile getirildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de AYM'ye yapılan bireysel başvuruları yeni bir iç hukuk yolu olarak tanıdı. Böylece eskiden AİHM tarafından tazminat ödeme durumunda kalan Türkiye, iç hukuk yolu olarak AYM'yi adres göstererek bu duruma önlem almış oldu.

Yapısal sorunlar çözülürse başvurular azalır
AYM'nin bireysel başvurularla artan yükü karşısında hukukçular farklı görüşlerde. Hukukçular Birliği Başkanı Sinan Kılıçkaya, AYM'nin bireysel başvuru kabul ederken kapsamı geniş tuttuğunu öne sürüyor ve bu başvurulara bakan heyet sayısının artırılmasını öneriyor:

"Mahkeme iç hukuk yolları tükenmeden Twitter gibi kararlar vererek insanların ilgisini çekti. Şu an çok fazla başvuru da yapılmaya devam edecektir. Lüzumsuz başvurular devam edecektir. Mahkeme en baştan hangi dosyalara bakacağını belirlemeliydi. Ancak kapsamını geniş tuttu. Mahkemenin bu durumdan kurtulması için daha çok dosyanın görüşülebilir hale getirilmesi gerekir. Bireysel başvuruda iş yükünden kurtulması için heyet sayısını artırmalı. Ön inceleme yapan hakimlerin sayısının artırılması gerekir. Ancak bu şekilde iş yükünden kurtulabilir.”

İnsan Hakları Deneği Başkanı avukat Öztürk Türkdoğan ise AYM'nin bireysel başvurulardan kaynaklanan iş yükünden kurtulması için yargıdaki yapısal sorunların çözülmesi gerektiğini düşünüyor.

“Türkiye AİHM’e yapılan şikayetleri durdurmak için AYM’e bireysel başvuru sistemini getirdi. Ancak Türkiye bazı yükümlülüklerini yerine getirmedi. Anayasa Mahkemesi özgürlükçü hale getirmek için yargının sorunları çözülmeliydi. Yargının yapısal sorunu çözülmezse AYM’e başvurular artmaya devam edecek ve AYM başvuruların altında ezilecektir. Mahkemenin üye sayısı belli. AYM’de iş yükünden dolayı dört yıl karar verilemezse insanlar tekrar AİHM’ne gidecektir. Yargının yapısal sorunları çözülürse AYM'e başvurular yarı yarıya azalacaktır. AYM’e yapılan başvurular yargıya güven olmadığını gösteriyor. İnsanlarda hak arama bilinci gelişti. Mahkemelerden istediği kararları alamayan herkes AYM’e başvuracaktır. Hukukun üstünlüğü ilkesine uygun tarafsız bir yargı oluşturulmalı. Siyasetin himayesinde olmayan bir üst kurul oluşturulmalı. Yargıtay ve Danıştay ön plana çıkarak özgürlükçü kararlar vermelidir.”

Hükümetle karşı karşıya
Anayasa Mahkemesi, Twitter'ın açılmasına hükmettikten sonra hükümetle karşı karşıya gelmişti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kararı, "Saygı duymuyorum' diyerek eleştirdi.  AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik de bireysel başvurular için "Yöntemi biz getirdik ama suistimal edilmemeli" dedi.

Mustafa Türk/Al Jazeera Türk

1 yorum:

  1. Hakimler,vatandaşın malı ve hürriyetleri konusunda adil,kanunlara uygun karar vermez,keyfi davranır,vatandaşa tepeden bakarsa Tek umut Anayasa mahkemesi ve AİHM kalıyor.Birde yasa çıktı,Yanlış kararlarından hakimler sorumlu olmayacak,Devlete dava açılacak diye,bundanda kurtuldular.Nede olsa bu konuda karar verecekte yine hakimler.Zavallı vatandaş ne yapsın,çırpınmaktan başka.Yanlış ve keyfi kararlarla ,vatandaşı malından eden,hürriyetini elinden alan Hakim geçinenlerin Allah belasını versin.Demekten başka yapacak şey kalmıyor. Örnek: Kanun çıkmış; Tek ev Haczedilemez. Yargıtay 12. daire karar vermiş ; 7 gün içinde itiraz etmezse haciz edilir. Sanki kanunların üstünde imiş gibi. Ceza mahkemelerinde somut Delil gerekir.Yasa böyle. Hakim İfadesi bile alınmayan sanık hakkında Ceza kararı vermiş, Karine böyledir diye. Yargıtayda bu Yanlış kararları onamış hemde oy birliği ile. Ben şahsen,Benim vergilerimle aldıkları maaşlarında katkım varsa,Haram ediyor ve bu Hakimleri Allah'a havale ediyorum.

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.