Ali Fuat Yılmazer: "Ergenekon, Andıç, KCK ve ODA TV Tutuklamalarından Başbakan'ın Bilgisi Vardı"

Ergenekon davasının mimarı, emekli polis müdürü Ali Fuat Yılmazer, Hükümet ile Cemaat arasındaki kavgadaki konulara ilişkin iddialarda bulundu.

İstanbul Emniyeti'nin istihbarattan sorumlu eski Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer, İlker Başbuğ'un tutuklanmasını Başbakan Tayyip Erdoğan'ın istediğini iddia etti. Yılmazer, eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ ile ilgili dosyanın, önce Adalet Bakanı ve konuyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili tarafından Erdoğan'a sunulduğunu anlattı.

Görüşmeyi kendisine, ismini vermediği başsavcı vekilinin aktardığını söyleyen Yılmazer, "Başbakanımızın talimatı şu olmuştur: Mutlaka tutuklansın" diye konuştu.

Yılmazer, daha sonra Erdoğan'ın bu tutuklamaya karşı yaptığı açıklamaların, soruşturmayı yürütenler üzerinde şok etkisi yarattığını, bunun kırılma noktası olduğunu belirtti.

Ergenekon soruşturmasının kilit ismi

Yılmazer, Ergenekon soruşturmasını başlatan isim.

Oda TV tutuklamalarının ardından görevden alınan, geçen ay da emekliye ayrılan Yılmazer, Gülen Cemaati'ne yakın Bugün TV'ye konuştu.

Yılmazer, Hükümet ile Gülen Cemaati arasındaki kavganın önemli konuları hakkında açıklamalar yaptı.

'Başbakan'dan aldığım perspektifleri uyguladım'

Yılmazer, 3 yıl boyunca Ergenekon kapsamındaki soruşturmalar öncesi, Erdoğan'a konuyla ilgili bizzat bilgi verdiğini söyledi; "Başbakan'dan aldığım perspektifleri uyguladım" dedi.

Oda TV soruşturmasının da Erdoğan'ın talimatıyla başladığını anlattı. "Oda TV gündemimizde yoktu, İlk olarak Başbakan'ın bana talimat vermesi üzerine başlattığım bir çalışmaydı. 'Şuna da bir bakar mısınız?' dedi. Biz de baktık" diye konuştu.

Yılmazer; Ergenekon, İnternet Andıcı, KCK gibi operasyonlardaki tüm tutuklamalardan Başbakan'ın bilgisi olduğunu söyledi.

MİT ile ilgili iddialar

Yılmazer, 7 Şubat'ta Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrıldığı süreçle ilgili olarak da hedefin Başbakan Erdoğan ya da Hakan Fidan olmadığını söyledi.

KCK operasyonları kapsamında, suça karışmış MİT'çileri yakaladıklarını iddia eden Yılmazer, "Başbakan'a da bilgi verdim. MİT bilgi vermiyordu" dedi; Kandil'deki PKK'lılara, Abdullah Öcalan'ın el yazısıyla eylem talimatı gittiğini savundu.

Ali Fuat Yılmazer, "İşlenen suçlara vakıf olduğunuz halde engellenmesi yönünde adım atılmıyorsa, tedbir alınmamışsa -kimin bilgisi dahilinde bilmiyorum- suç ortağıdır" diye konuştu.

Yılmazer şike davasıyla ilgili de şöyle konuştu: "Şike sürecinin tüm safhalarından Başbakan'ın haberi vardı. Önüne dosya konuldu. (Aziz Yıldırım'ın 1 numaralı zanlı olduğunu da biliyor muydu? sorusuna) dosya önüne konuldu diyorum lafın tamamını bana didirtmeyin. Cemaat iddiasına Aziz Yıldırım nasıl inandı, nasıl."

Dinleme iddialarına Yılmazer'in verdiği yanıt ise şöyle: "İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nün dinleme kapasitesi 2 bin 500'dür. 3 bin kişi dinlenemez, teknik kapasitesi yetmez. Takipte olan en az 10 örgüt vardır. İçinde PKK, Devrimci Karargah, sol örgütler, dini referanslı örgütler var. En düşüğü Selam örgütüdür. Bu soruşturmada en fazla dinlenen 300'dür, olsa olsa 500'dür. 7 bin kişi dinlenemez. Emniyet’te havadan dinleme yapan cihazlar yok. Sabri Uzun bu cihazların MİT ve Jandarma’da olduğunu söyledi. "

Gülen Cemaati mensubu olduğu iddia edilen Yılmazer, "Fethullahçı değilim... Cemaat'ten diye billdiğim çok yakın dostlarım var ama her kesimden var" dedi.

(Bugün TV)