Header Ads

"İşkence Alanı Sokaklar" Konferansı: "Polis Biber Gazını Oda Spreyi Gibi Kullandı"


Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, İstanbul Tabip Odası, İstanbul Eczacı Odası, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV), Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği'nin düzenlediği "İşkence Alanı Sokaklar: Toplumsal Olaylarda Kolluğun Zor Kullanımı, Etkileri ve Sonuçları" başlıklı sempozyumu Şişli Kent Kültür Merkezi'nde başladı.

Sinevizyon gösteriminin ardından TMMOB Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Haşmet Camcı'nın moderatörlüğünü yaptığı ilk oturumda "Toplamsal olaylarda zor kullanım araçlarının tarihçesi ve kimyasal etkileri" konusu tartışıldı.

'POLİSİN KULLANDIĞI GAZ, KİMYASALDIR'
Sunum yapan Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nden Onur Gökulu, polisin kullandığı biber gazının kimyasal gaz olduğunun altını çizdi. Kimyasal gazların tarihçesini anlatan Gökulu, ilk göz yaşartıcı gazı Fransızlar'ın kullandığını ifade etti.

"Toplumsal olaylarda zor kullanım araçlarının toksikolojik etkileri" başlıklı sunumu ise İstanbul Eczacı Odası'ndan Nurdan Demirkan anlattı.

'BİBER GAZI NEDENİYLE KÖRLÜK YAŞANABİLİR'
Biber gazının bileşeni olan kapsaisinin kırmızı biber ve Arnavut biberi yağından elde edildiği belirten Demirkan, biber gazının solunulması durumunda kısa ve kesik nefes alımının gerçekleştiğini söyledi. Burunda yaptığı tahriş nedeniyle nefes almada zorlanmaya neden olduğunu ifade eden Demirkan, gözde ise korneada delinme erozyonuna neden olduğunu kaydetti. Demirkan, biber gazı nedeniyle körlüklerin yaşandığını da vurguladı.

Türk Tabipler Birliği'nden Doç. Dr. Cavit Işık, "Kimyasal gösteri kontrol ajanlarına maruz kalanlarda meydana gelen sağlık sorunları" başlıkta sunum yaptı.

'POLİS BİBER GAZINI ODA SPREYİ GİBİ KULLANDI'
Gezi sürecinde kimyasal gaz kullanımının tavan yaptığını ifade eden Işık, "Polis biber gazını oda spreyi gibi kullandı" diye konuştu. Işık, Haziran direnişinde 60'ı ağır 8 bin kişinin yaralandığını ve 11 kişinin gözünü kaybettiğini belirtti.

Biber gazından en çok etkilenenlerin kadınlar olduğunu belirten Işık, bir kişide gazdan dolayı ondan fazla belirtinin ortaya çıktığını kaydetti. En çok belirtinin gözlerde ortaya çıktığını ifade eden Işık, yaralanmaların yüzde 7'sinin gaz fişeğinden olduğunu ve bu yaralanmaların en fazla bacağa isabet eden gaz fişeği nedeniyle yaşandığını belirtti. Haziran direnişinde gazdan etkilenenlerin yüzde 49'unun tıbbi yardım almadığını, yüzde 44'ünün ise gönüllü doktorlara başvurduğunu söyleyen Işık, sadece yüzde 4'ü hastanelere başvurduğunu vurguladı.

"Toplamsal olaylarda zor kullanım arazları: Psikososyal boyut" başlıklı sunumu Toplamsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği (TODAP) adına Uzman Psikolog Pınar Önen yaptı.

"Haziran ayaklanmasında kendimizi dahi koruyamadık" diyen Önen, kullanılan gazlardan tüm canlıların etkilendiğini ifade etti. TİHV'e yapılan başvurularda uykuya dalma, kokuya ve sese duyarlılık, olay yerine gitmede kaçınma gibi duygusal reaksiyonlar yaşandığını belirten Önen, bu vakalarda akut stres bozukluğu yaşadığını söyledi.

TİHV'e başvuranların yarısının psikolojik tedaviyi kabul etmediğini belirten Önen, sadece bir kişinin tedaviye devam ettiğini kaydetti. Polis şiddetinin direnişi arttırdığını kaydeden Önen, bu artan direniş kayıplara neden olsa da Gezi Parkı'nın kazanılması ruhsal bakımdan insanların düzelmesine neden olduğunu belirtti.

Sunumların ardından oturum soru-cevap şeklinde devam etti.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.