"Gazetecileri "Tecavüze Uğramayacağınız Bir Cezaevi Bulun” Diye Tehdit Edenler Kim?"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle soru önergesi sundu. Tanrıkulu, Başbakan Erdoğan’a  “Kim tarafından koordine edildiği tespit edilemeyen medya sitesi adı altında gazetecilerin “Tecavüze uğramayacağınız bir cezaevi bulun” ifadeleriyle tehdit edildikleri, haber kaynaklarını deşifre etmek için takibe alındıkları iddiası doğru mudur?” diye sordu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunduğu soru önergesi şöyle;

“The Wall Street Journal’da, 16 Eylül 2013 tarihinde yayınlanan bir habere göre, partinizin sosyal medya çalışmalarında yer alması için 6 bin gencin “Sosyal Medya Temsilcisi” adıyla eğitildiği, bu konuda kendilerine eğitimler verildiği, bu ekibin, partiniz aleyhine sosyal medyada yer alan haberlere karşı çalışmalar yapacağı belirtilmiştir. Medyada yer alan haberlerden kısa bir süre sonra bu ekibin hükümetinize muhalif duruş sergileyen gazeteci, yazar, oyuncu, siyasetçi ve vatandaşa karşı sosyal medya üzerinden sahte hesaplar ve isimlerle adeta karalama kampanyası yürüttüğü iddiaları mevcuttur.

Bu bağlamda;

6 bin gencin “Sosyal Medya Temsilcisi” adıyla eğitilerek, muhalif olan vatandaşları, gazeteci, yazar ve siyasetçileri Sosyal Medya’da takip ederek bir tür “Mobbing” uyguladıkları iddiaları doğru mudur? Doğru ise bu kişilerin kullanmış oldukları hesaplar tespit edilerek haklarında yasal işlem yapılacak mıdır?

Özellikle 17 Aralık’tan sonra Rüşvet ve Yolsuzluk hakkında haberler yapan ve Sosyal Medyada çalışmalarını paylaşan gazetecilere yönelik “Sosyal Medya Temsilcileri” tarafından hakarete varan yazılar paylaşıldığı ve
gazetecilerin taciz edildiği iddiaları doğru mudur?

Bu tür haberler yapan gazetecilerin takip edilmesi için özellikle bir grup “Sosyal Medya Temsilcisi”nin görevlendirildiği iddiası doğru mudur? Doğru ise bu görevlendirme kim ya da kimler tarafından yapılmıştır?
Ayrıca yolsuzluk ile ilgili haber yapan gazetecilerin telefonlarına sms gönderip, Twitter’da sahte isim ve hesaplardan paylaşımda bulunup, mesaj göndererek “Haber yapmayın, haber yaparsanız ailenizden olursunuz, iftira atarız” ifadeleri ile tehdit ettikleri doğru mudur?

Kim tarafından koordine edildiği tespit edilemeyen medya sitesi adı altında gazetecilerin “Tecavüze uğramayacağınız bir cezaevi bulun” ifadeleriyle tehdit edildikleri, haber kaynaklarını deşifre etmek için takibe alındıkları iddiası doğru mudur?

Basın özgürlüğü ve gazetecilerin güvenliği için alınan önlemler var mıdır? Varsa nelerdir?”