Diyarbakır Barosu Başkanı Avukat Tahir Elçi: "Askeri Savcılığın Roboskî Kararı Yok Hükmündedir"

Diyarbakır Barosu, Uludere soruşturmasına takipsizlik kararı verilmesi ve son günlerde yargı üzerinde yapılan tartışmalara ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Diyarbakır Barosu Adli Yardım binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Av. Tahir Elçi, Roboskî'de 34 insanın katledilmesinin yaşam hakkının, insan haklarının en ağır ihlali olduğunu ifade etti.

Elçi, Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından Roboskî soruşturmasına takipsizlik kararı verilmesi üzerine Roboskili ailelerin "Bize suç yok, fail de yok diyorlar, peki ama otuz dört ölüm, otuz dört ceset var ortada, bunun bir anlamı ve bir sonucu olmayacak mı?" diye sorduğunu söyledi.

Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın "Kaçınılmaz hata" diye hüküm verdiğini belirten Elçi, "Meclisin ve kanunun emrini yerine getirmişler, bu emri yerine getirirken de bir hata olmuş, çoğu çocuk, 34 insan ölmüş, bu kadar" dedi.

Verilen kararın hiçbir hukuki değerinin olmadığını, yok hükmünde olduğunu vurgulayan Elçi, "Kararı savcıya iade ediyoruz" dedi.

Diyarbakır Barosu Başkanı Elçi, şöyle konuştu: "Biz ne özel yetkili savcılardan, ne de askeri savcılardan tarafsız ve adil bir soruşturma beklemedik. Bir buçuk yıl gizli yürüttüğü sözüm ona 'soruşturma' sonunda düzenlediği fezlekede şüphelilerin adını bile yazamayan Diyarbakır Özel Yetkili Savcısından ve bombalama faaliyetinin talimatını veren en üst komutanının, katliam emrini icra eden pilotlara kadar doğrudan ve ağır sorumluluğu bulunan bir kurumun askeri hiyerarşisinde yer alan bir savcıdan 'adalet' bekleyecek kadar saf değildik zaten."

Roboskî katliamı gibi insanlığa yönelik işlenen suçlarda faillerin adalet önüne çıkıncaya kadar olayın takipçisi olacaklarını belirten Elçi, "Bu amaçla; karara karşı itiraz, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuru yollarının etkili şekilde kullanılması gibi, Birleşmiş Milletler yetkililerini de görev ve incelemeye çağıracağız. BM keyfi ve kısa yoldan İnfazlar Özel Raportörü ve diğer BM mekanizmalarının harekete geçmesi için girişimde bulunacağız" dedi.

'ÖZEL YETKİLİ AĞIR CEZA MAHKEMELERİNE SON VERİLMELİ'

Rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna ilişkin görüşlerini de aktaran Elçi, Diyarbakır Barosu olarak, başta doğal yargıç ilkesine açıkça aykırı olan özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin görevine son verilmesini, aynı zamanda bu mahkemelerle birlikte faaliyetini sürdüren Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesi ile yetkili ağır ceza mahkemelerinin de kaldırılmasını istedi. Bu mahkemelerin haksız, adaletsiz ve hukuka aykırı uygulamaları ile Kürt sorununu da derinleştirdiğini kaydetti.

Halen yapılmakta olan ve medyanın öne çıkardığı, belli bazı dava ve kişileri kapsayacak şekilde yeniden yargılama tartışmasının gerçekçi olmadığını ifade eden Elçi, "Toplumun gündemi; gereksiz, yapay, kalıcı olmayan ve toplumsal barışı da sağlamayacak tartışmalarla meşgul edilmemelidir" dedi.

"Birkaç davada yeniden yargılama yaparak veya birkaç şahsiyeti kurtararak yeni ve güvenli bir hukuksal düzen ve gelecek kurmamız mümkün değildir" diyen Elçi, yapılması gerekenin "Yeni bir toplumsal mutabakat ve barış yasası" adıyla kapsamlı ve birçok soruna köklü çözümler getirecek bir çalışma olduğunu söyledi.