CHP'li Haluk Koç'tan Başbakan'a Cevap: "CHP Burada. Mustafa Sarıgül İstanbul'da. Ne Biliyorsan Açıkla"
Haluk Koç (Başbakan'a): "Elini kolunu tutan yok. Dilini bağlayan yok. Ayağına takılan yok. Emniyet senin. Yargı senin. Polis senin. İstihbarat senin. CHP burada. Mustafa Sarıgül İstanbul'da. Ne biliyorsan bu akşama açıkla. Hemen açıkla. Hodri meydan"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç Meclis'te düzenlediği basın toplantısında Başbakan'ın son açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Haluk Koç, Başbakan'ın Brüksel dönüşünde "hızla günlük siyasete girdiğini" belirterek "can havliyle, zıpkın yemiş bir balık gibi sağa sola savrularak etrafa ve bilhassa CHP'yi hedefine koyarak saçmasapan açıklamalarına devam ediyor" dedi.
Başbakan'ın söylediklerine cevap vermek durumunda olduklarını belirten Haluk Koç, "bugün Ankara'da önce Cuma namazı sonrası çıkışta, klasik hale gelen açıklamalar, tehdit kokan açıklamalar, şantaj kokan açıklamalar, şiddeti mazur ve meşru gösteren açıklamalar, akabinde de kendi saha ve seyircisi önünde içini döken bir Başbakan…" ifadelerini kullandı.
Başbakan'ın CHP Genel Başkanını ve CHP'den açıklama yapan Milletvekillerini tır olayları ile ilgili "Türkiye'yi dışarıya jurnallemekle" suçladığını dile getiren Haluk Koç, "çok açık ve net söylüyoruz, MİT bir milli istihbarat teşkilatı olmaktan çıkartılmış, Başbakan'ın özel amaçlarına dönük faaliyet gösteren bir kurum haline getirilmiştir. MİT özel bir koruma kanunu ile Başbakan'ın verdiği görev çerçevesini yerine getirmektedir. MİT Müsteşarlığı mı, tır müsteşarlığı mı demiştik. Bu tırlar Başbakan'ı rahatsız etmiyor" şeklinde konuştu.
Suriye'den gelen vahşet fotoğrafları ile ilgili olarak "nereden gelirse gelsin, hangi kaynaklı olursa olsun insanlığa karşı bir suç olduğunu CHP olarak telin ettiklerinin" altını çizen Haluk Koç, "Başbakan o tırlarla MİT'e talimatla Suriye'ye ne göndertiyor? Bu tırların içerisinde eğer insani yardım malzemesi varsa aranmasından niye gocunuyor?" diye sordu.
"İçinde Suriye'de akan Müslüman kanını arttıracak silahlar var. Bu çok açık, net…" ifadelerine yer veren Haluk Koç, tüm dünyanın Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nı "silah kaçakçısı ve teröre teşvik vereni destek veren bir ülke konumuna düşürdüğü haliyle" tanımaya başladığını öne sürdü.
Haluk Koç şunları kaydetti:
"Dünyanın en büyük yolsuzluğuna, rüşvet olaylarına, ahlaksızlıklarına imza atanlar bugün en büyük yüzsüzlüğe imza atarak konuşabiliyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı silah kaçakçılığını, terörü teşvik eden ülke konumuna düşmeyi nasıl savunabilir? Bunu anlamak mümkün değil. O silahlar nereye gidiyor? Şimdiye kadar nereye gitti? Sana yakın bir köşe yazarı 200 milyon dolarlık dedi. Yakalanmayan kaç tane tır var? Başbakan burada CHP'ye suç çıkartıyor. Çok acıdır bu. Başbakan savaş suçlusu olma yönüne doğru ilerlemekte mahsur görmüyor. Ne yaparsan yap, hangi yüzsüzlüğü yaparsan yap, hangi şirretliğe bulaşırsan bulaş. Senin deyiminle hangi edepsizliği yaparsan yap, dünya seni teröre teşvik veren, destek veren bir siyasi olarak tanımlıyor ve bir silah kaçakçılığının önünü açan bir kişi olarak yaftalıyor, damgalıyor. Bunun için CHP'nin konuşmasına gerek yok. Dünyada senin etiketin bu… Acıdır tabi bunun faturası Türkiye Cumhuriyeti'nin gelecek kuşaklarına, gelecekteki uluslararası ilişkilerine çıkıyor. Başbakan bunun ayırdında değil. İçine girdiği açmazdan nasıl kurtulabilirim, nasıl sıyrılabilirim, nasıl sağımı solumu çizdirtmeden berelenmeden çıkabilirim, bunun hesabında…"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Başbakan'ın Deniz Baykal ile ilgili sözlerine de değinerek, "Sayın Başbakan, sen Deniz Baykal'ın adını dahi ağzına alma. Sana birkaç gömlek fazla gelir bu iş" ifadelerini kullandı. Başbakan'ın "genel müdür, paralel kasetçi" gibi ifadeler kullandığına dikkat çeken Haluk Koç, "paralellik o kadar çok kafaya yerleşmiş ki her şeyde bir paralellik arıyor" dedi.
"Sen hükümetsin. Her türlü bilgi elinde, kendine özel istihbarat yarattın. Şimdi utanmadan Sayın Deniz Baykal'ın adını ağzına alabiliyorsun. Kastamonu meydanında sen seçimler sırasında en ağır ifadelerle Sayın Deniz Baykal'ın şahsiyetine hakaret eden sen değil miydin? İnsanda biraz utanma olur, arlanma olur" ifadelerine yer veren Haluk Koç şunları kaydetti:
"Kasetten bahsediyor ama bak, konuşma tape'leri dökülüyor ortaya. Adamın birine senin kızın, mahdumu bir kenara bıraktık, aile boyu çalışıyorsunuz çünkü, senin kızın amca diyor. Anneleriyle beraber beğendikleri villanın konuşlandırılması için taleplerini iletiyor. Başka birisi sana telefon açıyor, ağabey diyor, hallettik o işi diyor. Ne işi bunlar Sayın Başbakan? Sen bu kasetlere cevap ver bakalım."
Başbakan'ın Mustafa Sarıgül ile ilgili bir belge hakkında, "Pazara kadar açıklarsın açıklarsın, yoksa ben açıklarım" sözlerini de değerlendiren Haluk Koç, "Bir korku sardı Başbakan'ı herhalde dün gece eline yeni anket tutuşturdular. İstanbul gitti gidiyor" dedi. Haluk Koç, Başbakan'a "Elini kolunu tutan yok. Dilini bağlayan yok. Ayağına takılan yok. Emniyet senin. Yargı senin. Polis senin. İstihbarat senin. CHP burada. Mustafa Sarıgül İstanbul'da. Ne biliyorsan bu akşama açıkla. Hemen açıkla. Hodri meydan" diye seslendi.
"Eğer sen Ankara'da mevcut Belediye Başkanı'nın kollarının arasında siyaset yapacak kadar düştüysen yazık" ifadelerini kullanan Haluk Koç, "Yolsuzluk diye bağıranlar, önce Ankara'da Söğütözü'nde dikilen ve sökülen o çelik konstrüksiyonun Ankara'ya ne kadara mal olduğuna baksınlar. İnsan utanır biraz" dedi.
CHP'li Haluk Koç, "Artık arpa bitti torba boşaldı, su bitti, kuyu çekildi. Başbakan artık acizleri oynuyor. Elinde ne belge varsa hemen açıklasın. Şantaj, tehdit bir Başbakan'a yakışır mı?" dedi. Türkiye'de hukukun her zaman zorbalığı da şiddeti de alt ettiğini sözlerine ekleyen Haluk Koç, CHP'nin de hiç bir zaman, tarihin hiç bir döneminde şantajlara boyun eğmediğini bildirdi.

YORUM YAZIN