Başbakan Erdoğan'dan Cemaate: "Bu Örgüt Türkiye Düşmanlarının Maşası Olmuştur"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, isim vermeden Gülen Cemaati'nin tabanına seslendi, "Bu örgüt Türkiye düşmanlarının maşası olmuştur. Hiçbir kardeşim kendi iradesine ipotek koydurmasın" dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, "İslam kimsenin tekelinde değildir" dedi, "Hizmet etmek, yardımlaşmak, talebe yetiştirmek gibi kavramlar insani kavramlardır, hiçbir örgütün ipoteği altına giremez. Hele hele hizmet teşükkülü iddiası altındaki hareketlerin bir takım ses kayıtlarıyla anılmaları kabul edilemez" diye konuştu.

Erdoğan, isim vermeden Gülen Cemaati'nin tabanına seslendi, "Bu örgütün yöneticileri ve mensupları arasında çok büyük fark olduğu ortaya çıkmıştır. Örgütün üst yönetimi farklı yollara girmiştir. Hizmet için kıtaları aşan binlerce kardeşime rağmen, bu örgüt gitmiş büyük Türkiye hasımlarının maşası olmayı tercih etmiştir. Örgüt mensubu tüm arkadaşlarımızı bir an durup düşünmeye davet ediyorum. Hiç bir kardeşim kendi iradesine ipotek koydurmasın" dedi.

Başbakan Erdoğan, yolsuzluk iddiaları için de "Yolsuzluğun her türlüsü kötüdür. En büyük yolsuzluk, en büyük hırsızlık, milli irade hırsızlığıdır. Milli iradeyi çalmaya çalışan biri, çıkıp da kimseye yolsuzluk, hırsızlık iddiasında bulunamaz. 17 Aralık'ta yargıdaki fanatikleriyle milli iradeye saldıranlar bugün çıkıp da bize yolsuzluk çamuru atamazlar" diye konuştu. Erdoğan şöyle devam etti: "Bu ülkede, mili iradeyi her zaman bunlar çaldılar. Bu ülkenin enerjini kaynaklarını bunlar çaldılar. Bu defterleri hiç bir zaman kontrol edilmedi. Şimdi kontrol edilmeye başlayınca hoplamaya başladılar. Dertleri bizi rahatsız etmeyen bir iktidar gelsin."

"Milli iradenin gaspına izin vermeyeceğiz"

Başbakan, Türkiye'nin temel sorunlarıyla ilgili kararların meşru siyasi irade tarafından verileceğini söyledi, "gaspa izin vermeyeceğiz" dedi. Erdoğan şöyle konuştu:

"Bu ülkenin temel sorunlarında mesela dershaneler meselesinde, mesela terör meselesinde, mesela çözüm sürecinde, Suriye meselesinde karar hakkı meşru hükümette değil de birkaç polisin, savcının elinde mi olacak? Terör meselesinin nasıl halledileceğine siyaset değil de yargı mı karar verecek? Milli İstihbarat Teşkilatı'nın çalışmalarını millet  değil, milli irade değil, yargı mı  belirleyecek? Tarafsızlığını yitirmiş adeta karanlık örgütlerin dümen suyuna girmiş milletin çıkarlarından çok örgütün çıkarlarını gözeten bir kısım yargı millet adına karar verebilir mi?"

Milli iradenin çalınmasına izin vermeyeceklerini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Oyun bozulduğu için rahatsızlar" dedi.

"30 Mart son darbe"

Erdoğan 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerinin 'eski Türkiye'nin kaybedenleri' olarak tanımladığı kesim için son darbe olacağını söyledi. Erdoğan "30 Mart'ta kimin nerede belediye başkanı olduğu veya olacağı değil, hangi partinin kazandığı önemli. AK Parti'nin kazanacağı her belediye farklı bir mesaj olacak, farklı bir anlam ifade edecektir. Çünkü burada kaybedenler lobisi eski Türkiye'nin kaybedenleri inanın milletten en son darbeyi alacaklardır. İşte o zaman Türkiye'nin önünde engel kalmayacak, demokrasinin önünde engeller son bulacak, çözümün önünde engel kalmayacak. Daha fazla reform yapacağız. Toplumun her kesimini rahatlatacak adımlar atacağız" dedi

TÜSİAD'a eleştiriyi sürdürdü

Türkiye aleyhine içeriden odaklarca kampanya yürütüldüğünü söyleyen Başbakan Tayyip Erdoğan, "Topyekûn Türkiye ekonomisi hedef alınarak 76 milyonun yolculuk ettiği geminin tabanına saldırı düzenlenmiştir" dedi. Erdoğan'ın konuşması şöyle: "Gezi olayları sırasında biz bunun ibretlik bir örneğini gördük. Sosyal medyada tüketmeme çağrısı yapıldı. Uluslararası medyayı kullanarak Türkiye'de yatırım ortamını olduğundan farklı göstermeye çalışanlar oldu. Dünyanın hiçbir yerinde kendi iş dünyasının ülkesini karaladığını göremezsiniz. Dünyanın her yerinde bunun adı ihanettir. Birileri yabancı sermayeyi korkutmaya çalışırken Türkiye yoluna devam ediyor. Bundan sonra da yabancı sermaye Türkiye'ye gelmeye devam edecek. Ama öyle görünüyor ki TÜSİAD gibi kuruluşlar kendi ülkelerine yabancı kalmaya devam edecektir."