Header Ads

Cumartesi Anneleri'nin 456. Buluşması: "Abim Çalmadı, Rüşvet Yemedi, Gemicikleri Hiç Olmadı"


Cumartesi Anneleri, 456. kez Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemi yaptı. Bu haftaki eylemde, 24 Aralık 1994 yılında İstanbul'da kaybedilen İsmail Bahçeci'nin akıbeti soruldu. Kayıp yakınları, ortaya çıkan yolsuzluklara da dikkat çekerek, “Bu halk tertemiz” diye konuştu.

Kayıpların fotoğraflarını açan ve karanfiller taşıyan kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, aynı zamanda şair ve karikatürist olan İsmail Bahçeci'nin çizimlerini de fotoğraflarının yanına yerleştirdi.

'BİZİM ANALARIMIZI HİÇ GÖRDÜLER Mİ?'
Bu haftaki oturma eyleminde ilk sözü, gözaltında kaybedilen Kenan Bilginin kardeşi İrfan Bilgin aldı.

“Bu ülkeyi yönetenler, bu ülkeyi talan etmek için bakan oldular” diyen Bilgin, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in, “Bakanlarımız çocuklarını o halde gördüklerinde çok üzüldüler” şeklindeki konuşmasını hatırlattı.

“Peki, bizim analarımızı bu halde gördüklerinde ne hissediyorlar” diye tepki gösteren Bilgin, “Bu halk bunlardan hesap sormalı. Bunların eli kanlı. Dökülen her kandan haberleri var” şeklinde konuştu.

Daha sonra şair Mehmet Özer, İsmail Bahçeci tarafından kaleme alınan bir şiir okudu.

'AĞAR HAK ETTİĞİ CEZAYI ALSIN'
İsmail Bahçeci'nin kardeşi Umut Bahçeci, abisinin kaybedildiğinde 20 yaşında olduğunu, şimdi 40 yaşına geldiğini ve hala faillerini aradıklarını söyledi.

“Abim çalmadı, abim rüşvet yemedi, abimin gemicikleri hiç olmadı” diyen Bahçeci, “Burada tertemiz olan halkımızdır. Buradaki annelerimizdir, onlara destek verenlerdir” dedi. Umut Bahçeci, Mehmet Ağar'ın gerçekten hak ettiği cezayı alması durumunda birçok failin ortaya çıkabileceğini söyledi.

İsmail Bahçeci'nin Marmara Üniversitesi'nden dönem arkadaşları da söz alarak, “İntikam değil, adalet istiyoruz” dedi.

'FAİLLERİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ'
Bu haftaki basın açıklamasını okuyan Kıvanç Sert, devletin 1990'lı yıllarda uyguladığı terör faaliyetleri hakkında bilgi verdi, “Siyaset, yargı, basın işbirliğinde işkence, yargısız infaz, gözaltında kaybetme, toplu katliam gibi ağır insanlık suçları işlendi. Bu suçlar inkârla, yalanla perdelendi” diye konuştu.

Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu öğrencisi İsmail Bahçeci'nin gençlik hareketi içerisinde aktif olduğunu, defalarca gözaltına alındığını ve işkenceden geçirildiğini hatırlatan Sert, 1991 yılında da Adana'da gözaltına alındığını ve 8 gün boyunca kaybedilmek istendiğini söyledi. Sürekli ailesinin evinin polis tarafından basıldığını söyleyen Kıvanç Sert, 24 Aralık 1994 tarihinde İsmail Bahçeci'nin Levent taraflarında gözaltına alınmasından sonra polisin bir daha ailesinin evine uğramadığını belirtti.

Gözaltında kaybetmenin dönemin siyasi ve idari yetkililerinin sorumlu olduğunu vurgulayan Sert, “Arayışımız yıllara yenik düşmeyecek; İsmail'i unutmayacağız, cezasızlık zırhıyla koruduğunuz faillerinin peşini bırakmayacağız” diye konuştu.

Kayıp yakınları, oturma eylemini, 457. eylemde buluşmak üzere bitirdi.

(etha)

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.