Header Ads

Avrupa Basınında Bugün (23 Aralık 2013)


İngiltere Basını
İngiltere'de gazeteler bugün Başbakan Erdoğan'ın Giresun'da yaptığı konuşmaya, İng
iliz koalisyonunda oluşan bir çatlağa ve Rus işadamı Hodorkovski'nin siyasetten uzak durma sözüne yer veriyor.

Times gazetesi, dış haberler sayfalarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Giresun'da yaptığı konuşmaya yer veriyor. Times, Başbakan'ın iktidarını zayıflatma amacıyla yolsuzluk suçlamalarını kullanmak isteyenlerin "ellerini kıracağını" söylediğini; emniyet müdürlüklerinde de "tasfiye" olduğunu yazıyor.

Erdoğan'ın "Herkes haddini bilecek" dediğini de yazan gazetenin haberi şöyle devam ediyor:

"Hükümetin göbeğinde milyonlarca dolar değerinde yolsuzluğun yapıldığı iddialarıyla gerçekleştirilen polis operasyonunun ardından otoriter başbakan 11 yıllık iktidarına en büyük zararı veren krizle karşı karşıya.

Yetkililer, operasyonun önünü kesme amacıyla hafta sonunda 25 üst düzey emniyet amirini görevlerinden aldı. Salı günü Erdoğan'a yakın isimlerin gözaltına alınmasının ardından skandalın ortaya çıkmasıyla birçok emniyet amiri görevlerinden alınmıştı.

Cumartesi günü de mali suçlara bakan bir emniyet görevlisi arabasında kafasından vurulmuş halde bulundu. Yetkililer intihar ettiğini söylüyor."

Times gazetesi, soruşturmanın ve misillemelerin Erdoğan ile Fethullah Gülen arasındaki bir çatışmanın yansıması olduğunu söylüyor. Gazete ayrıca Gülen'in Cuma günü yayınladığı vaazda polis soruşturmasına engel olmaya çalışanları kastederek "Allah onların evlerine ateşler salsın, yuvalarını yıksın" dediğine de yer veriyor.

Times, haberin devamında ayrıca Başbakan'ın yolsuzluk iddialarından "hükümetini devirmeyi amaçlayan yabancı güçleri" sorumlu tuttuğunu; ve "provokatif eylemlerde" bulunmakla suçlanan diplomatları sınır dışı etmekle tehdit ederek Türkiye'yi diplomatik bir krizin ortasına atma riskine girdiğini öne sürüyor.

Gazete, tehdidin Amerika Birleşik Devletleri'nin büyükelçisi Francis Ricciardone'ye yöneltildiğinin tahmin edildiğini yazıyor.

Başbakan Erdoğan ve Türkiye'deki yolsuzluk operasyonuna Financial Times gazetesinde de yer veriliyor.

Erdoğan'ın "hükümetle polisi ve savcıları karşı karşıya getiren ve gittikçe derinleşen bir yolsuzluk operasyonuna rağmen yetkililerine arka çıktığını" yazan Financial Times, "protestolara müdahale ederek Ankara'nın gücünü pekiştirmeye çalıştığını" okuyucularına aktarıyor.

Financial Times, dün İstanbul'da gerçekleşen gösteriye polisin biber gazı ve tazyikli suyla müdahale ettiğini yazıyor.

Gazete, Erdoğan'ın yolsuzluk iddialarından yabancı güçleri ve medyayı sorumlu tuttuğunu da aktarıyor.

Independent: 'Suriye savaşına katılan İngilizlerin geri dönüş yolu kapalı'
Independent gazetesi, İngiliz İçişleri Bakanı Theresa May'in Suriye savaşına katılan çifte vatandaşların İngiltere vatandaşlıklarını iptal ettiğini yazıyor.

İçişleri Bakanının vatandaşlıktan çıkarma hakkını gizli biçimde daha sık kullanmaya başladığını aktaran gazete, bu yıl içinde 20 kişinin İngiliz vatandaşlığının iptal edildiğini okuyucularına duyuruyor.

Gazete, bu adımı eleştirenlerin, vatandaşlıkları iptal edilenlerin ülkelerinde işkenceye maruz bırakılabileceğini söylediklerini de yazıyor.

Independent, kendilerine konuşan bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisinin de Suriye'de savaşan 40 ila 240 İngiliz vatandaşı olduğunu düşündüklerini, ve bu kişileri vatandaşlıktan çıkarmak için "yeterince hızlı davranmadıklarını tahmin ettiklerini" yazıyor.

Suriye'yle ilgili başka bir konuda Times gazetesi her saat yeni bir Suriyeli mültecinin doğduğunu yazıyor.

Birleşmiş Milletler'in mülteci kamplarında her saat bir Suriyeli mültecinin doğduğunu açıkladığını aktaran gazete, 2,2 milyon Suriyeli mültecinin bir milyondan fazlasının çocuk olduğunu yazıyor.

Times, Birleşmiş Milletler'in çocukların eğitiminden sorumlu birimi UNICEF'in Suriyeli çocuklarla ilgili projeleri için 500 milyon sterlinlik bir yardım çağrısı yaptığını, bu rakamın da geçen seneye oranla %75'lik bir artış olduğunu aktarıyor.

Gazetenin haberine göre, UNICEF, Suriyeli çocuk mülteci miktarının kopma noktasına geldiğini açıkladı.

Guardian: 'İngiltere'de koalisyon çatlağı büyüyor'
Guardian gazetesi İngiliz İş Dünyası Bakanı Vince Cable'ın yaptığı bir konuşmada iktidar ortağı Muhafazakar partililerin göçmen politikalarını 'savaş öncesi Yahudi karşıtlığına' benzetmesinin ardından koalisyon ortakları arasındaki çatlağın belirginleştiğini yazıyor.

Cable'ın Avrupa Birliği'nden gelecek göçmen dalgası konusunda Muhafazakar Parti'yi panik yaratmakla suçladığını aktaran gazete, kendisinin ayrıca milli huzursuzlukların bulunduğu dönelerde liderlerin güvence vermesi gerektiğini söylediğini yazıyor.

Guardian buna ek olarak Cable'ın harcama kesintilerinden dolayı ülkenin sosyal dokusunun durumundan endişelendiğini açıkladığını yazıyor.

Guardian: 'Mısır'da baskı laik devrim liderlerine ulaştı'
Guardian gazetesi, Mısır'da daha önce Müslüman Kardeşler'den gelen cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi destekleyen İslamcıları hedef alan baskının başka kesimlere ulaştığını, ve 2011 devriminde rolü olan üç eylemcinin üç yıl hapis cezasına çarptırıldığını aktarıyor.

Gazete, bu kişilerin baskılar sonucunda cezalandırılan ilk laik eylemciler olduğuna dikkat çekiyor.

Hapis cezasına çarptırılan Ahmet Mahir, Ahmet Douma ve Muhammed Adil'in Mursi döneminde de hedef alındığını yazıyor Guardian.

Gazete, eylemcilerin verilen hapis cezalarını "iktidarın İslamcı muhalefete ek olarak laik muhalefeti de susturmaya çalıştığının göstergesi" olarak nitelediğini yazıyor.

Financial Times: 'Hodorkovski, Putin'e meydan okumamaya söz verdi'
Financial Times gazetesi, manşetini Rusya'da affedilerek hapisten çıkan Hodorkovski'nin daha fazla Rus siyasetine karışmama yönünde verdiği söze ayırmış.

Financial Times, Hodorkovski'nin Almanya'da yaptığı konuşmada Rusya'da iktidara gelmek için daha fazla çaba göstermemeye söz verdiğini, ama siyasi tutuklulara yardımcı olacağını söyleyerek Vladimir Putin'i rahatsız edebileceğini yazıyor.

Gazete ayrıca Hodorkovski'nin şimdilik Rusya'ya dönmeyip ülke dışında kalmayı planladığını aktarıyor.

Almanya Basını
Süddeutsche Zeitung, Türkiye’deki yolsuzluk skandalı ile ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:

“Yolsuzluk eski bir Türk hastalığı. Bahşiş skandalları geçmişte de hükümetleri devirdi. O dönemlerin partileri unutuldu gitti. Başlarda AKP tüm bunlardan ders çıkarmış gibi görünüyordu. Ülkeyi reforme etti, yatırımcılara açtı, adam kayırmaya karşı mücadele etti. Ama güzel niyetler yeterli olmadı. Şimdi bir zamanların reformcusu Erdoğan partisini giderek bataklığın dibine sürüklüyor. Hâlbuki istediği, ülkesini Ortadoğu’nun AB ile bağı olan yegâne örnek demokrasisi haline getirmekti.”

Frankfurter Rundschau gazetesi ise Erdoğan’ın skandal karşısındaki tutumunu eleştiriyor:

“Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan giderek yayılan yolsuzluk skandalına yönelik her yeni tepkisinde, bu işten zarar görmeden çıkma şansını tehlikeye atıyor. En yakın çevresinde ayakkabı kutularında milyonlarca dolarlık kara para saklayan, vergi paralarını cebe indiren şüpheli şahıslar karşısında kendisini bunları tasfiye eden temiz adam olarak gösterme şansını şimdiden kaçırdı. Suçlanan bakanları kovmak ve zarar gören ahlâklı politikacı imajını cilalamak yerine dinci rakibi Fethullah Gülen’in kendisine yönelttiği suçlamanın aynısını yapıyor. ‘Yakalayın hırsızı’ diye bağıran hırsız gibi davranıyor.”

Almanya’nın yeni savunma bakanı Ursula von der Leyen’ın Noel öncesi Afganistan'daki Alman askerlerini ziyaret etmesi Alman basınında geniş yankı uyandırdı. Ülke tarihindeki ilk kadın savunma bakanı olan von der Leyen’ın bu görevi başarıyla icra etmesi durumunda Başbakan Merkel’in halefi olabileceği konuşuluyor.
Rheinische Post gazetesinin yorumu şöyle:

“Başbakan Merkel, Ursula von der Leyen’ı askerlikten çok iyi anladığı için savunma bakanı yapmadı. Bu daha ziyade Merkel'in Hrıstiyan Birlik partilerinin oy oranını yüzde 40 civarında istikrarda tutma projesinin bir parçası. Von der Leyen, Hrıstiyan Demokrat Birlik’e uzak seçmen kesimlerini cezbettiği için son derece yararlı. Burada öne çıkan 185 bin asker seçmen değil, daha ziyade kadın-erkek eşitliği temelinde toplumsal modernizmin vitrini olması. Von der Leyen bu projede başarılı olamazsa Merkel aynı zamanda hem bir rakibinden hem de potansiyel halefinden kurtulmuş olacak. Ama bu çetin sınavı verecek olursa her şey mümkün.”

Neue Osnabrücker Zeitung'un yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

“Afganistan ziyareti, ordunun yeni savunma bakanının yetenek ve bilgisine güvenmesi için tek başına yeterli değil. Ama Mezar-ı Şerif’te, ordunun sorunlarıyla ilgilenen biri izlenimi vermesi iyi bir başlangıçtı. Profesyonel siyasetçi bu izlenimi medyatik açıdan da mükemmel bir şekilde sundu. İtiraf etmek gerekir ki, von der Leyen’ın askerî hiçbir uzmanlığı bulunmuyor. Ama hemen Noel öncesinde Afganistan’a yaptığı ziyaretle bu işi ciddiye aldığını kanıtlamış oldu. Yedi çocuklu politikacının büyük yükselişlerle dolu kariyerini gözlemleyenler, zorlu görevlerle karşılaştığında nasıl son hız üzerine gittiğini bilir. Ayrıca bir avantajı da son üç selefinin çok büyük bir miras bırakmamış olması. Askerlerin Afganistan’dan çekilmesi, orduda gerekli reformların tamamlanması ve fiyaskoyla sonuçlanan silahlanma projelerinin yeniden düzenlenmesi… Tüm bu ödevler onun gözünü korkutmayacaktır.”

İspanya Basını
İspanya'dan El Mundo gazetesinin Putin'in işadamı Mihail Hodorkovski'yi affetmesiyle ilgili yorumu şu şekilde:

“Pussy Riot aktivistlerinin ve çevre örgütü Greenpeace üyelerinin serbest bırakılacağı açıklamasıyla Putin imaj tazeleme kampanyasını başlatmış oluyor. Putin, dün beklenmedik bir biçimde 10 yıldır hapiste olan ve Putin'in siyasi karşıtı olarak görülen eski iş adamı Mihail Hodorkovski'nin hapisten çıkartılacağını açıkladı. Rusya'nın büyük uluslararası etkinliklere hazırlandığı böylesi bir dönemde bu hamle yurtdışına dostane bir yüz göstermeye yarayacak.”

Hollanda Basını
Hollanda'dan De Telegraaf Putin'in muhaliflerini serbest bırakarak uluslararası düzeyde itibarını geri kazanamayacağını vurguluyor:

“Putin her ne kadar Soçi'de Rusya'nın güçlü özgüveniyle hava atmayı ümit etse de etkinliğin suya düşme ihtimali bulunuyor. Kış Olimpiyat Oyunları'na gelme isteği olmayan devlet ve hükümet başkanlarının sayısı artıyor. Bu yüksek düzey ziyaretlerin olmaması Putin'i Soçi'de aptal durumuna düşürecek. Geçen yıllarda Putin farklı düşünenleri yok sayan, sürekli daha da sert bir hükümdar olma yoluna gitti. Bu kadar çok sayıda tutuklunun serbest bırakılması özellikle ülke içinde Rus devlet başkanının popülerliğine yarayacaktır. Ancak uluslararası itibarını yeniden kazanması için bundan daha fazlası gerekli. Örneğin insan haklarında iyileştirmeler ve eşcinsellik karşıtı vahşi yasaların kaldırılması gibi adımlar."

İtalya Basını
Liberal İtalyan gazetesi La Stampa ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in hamleleriyle Makyevelli'nin siyaset anlayışı arasında bağ kuruyor:

“Rus lider Vladimir Putin tarih kitaplarına ayrıntılı ve son derece eleştirel bir biçimde geçecek. En sert muhalifleri bile Kremlin'in bir numarası olmayı başaran eski KGB ajanı Makyevelli'yi aratmayan kurnazlığını inkâr edemeyecek. Putin'in hamleleri, Makyevelli'nin iktidar siyaseti üzerine en ünlü eseri olan ve bu yıl 500 yaşına basan ‘Prens'in ortaya çıkışını kutsuyor. Soçi'deki Olimpiyatın açılış törenine katılmayacaklarını açıklayan ABD Başkanı Barack Obama'nın ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın nezaketsizliğine tepki gösterme konusundaki acelesi de buna dahil. Putin söylemini sertleştirmek yerine, bu konuların uzmanı Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'a başvurmaksızın, eski iş adamı Mihail Hodorkovski'yi affederek sersemletici bir adım atıyor.”

Fransa Basını
Fransız Le Monde gazetesi Avrupa Birliği ülkelerinin maliye bakanlarının üzerinde uzlaşmaya vardığı bankacılık birliğini yorumluyor:

“Avrupa için iyi bir gün. Daha doğrusu iyi bir geceydi. Brüksel'de çarşamba akşamının geç saatlerinde üzerinde mutabık kalınan Bankacılık Birliği Avrupa entegrasyonu açısından önemli bir adım. Henüz tamamlanmamış olsa da doğru yönde atılmış bir adım bu. Tasarruf sahiplerini ve piyasaları yatıştırabilir. İçinde bazı çürük yumurtaların olduğu Avrupa bankacılık sektörünün istikrarlı hale getirilmesini sağlayabilir.”

(dw türkçe/bbc türkçe)

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.