14 Aralık Ekşi Sözlük Kemal Kılıçdaroğlu Buluşması
bugün nihayete ermiştir.
kemal kılıçdaroğlu, abd'ye gitme nedenini, mustafa sarıgül ile ilgili soruları ve yolsuzluk dosyası söylentilerini şöyle açıkladı:
"abd'ye davet üzerine gittim. birçok sivil toplum örgütüyle görüştüm."
"sarıgül aday adayımızdır. kimlerin aday olacağı önümüzdeki pazar açıklanacaktır."
eşicinsel evlilikleri, siyasette eşcincel adayları, internetten alkol siparişi verilememsi, zorunlu askerlik, seçin öncesi anketler ve chp'nin logosunun değişmesi ile ilgili soruları şöyle cevapladı:
"eşcinsel evlilikleri, eşcinsel adaylar konusu şu anda gündemde değil çünkü toplum henüz buna hazır değil. toplum henüz o olgunluğa erişmedi."
"yetişkinlerin alkol siparişine getirilen yasakları onaylamıyoruz."
"zorunlu askerlik, profesyonel ordu ile ancak kalkabilir."
"anket çalışmaları yapmadık. %30 %20'lik bir fark olduğunu sanmıyoruz. daha adaylarımız bile belli değil. memnuniyet anketi yapabiliriz anca. "
"gençlere ve kadınlara daha fazla siyaset hakkı verdik, tüzüğümüzü değiştirdik."
"chp logosunu değiştirme gibi bir durum söz konusu değil. chp'ye haksızlık yapılıyor. bugünkü chp, eski chp değil."
"darbeden en çok zarar gören chp ama darbeden hiç zarar görmemiş partiler darbe karşıtı."
"darbe anayasasında 'basın hürdür, sansürlenemez' yazıyor ama basın sansürlü. yeni chp'yi gençlerin tanıması lazım. gelin ve değişimi siz yapın."
chp'nin kürtlere herhangi bir vaadleri olup olmadığı sorusuna şöyle cevap verdi kemal kılıcdaroğlu:
"bireysel hak ve özgürlükleri savunuyoruz; sadece kürtlerin değil hrekesin sahip olmasını istiyoruz. kürtlere özel olarak bir vaadimiz yok. kürt dili yasağının kaldırılması için teklifi biz verdik. bunu siyasete alet etmeyeceğiz. "
"ilkokuldan üniversiteye kadar kürtçe eğitim mümkün değil. yurtdışında bunu örnekleri var; ilk 2 yıl ana dilde eğitim."
şimdilik bu kadarını yazabildim. çok uykum var. sonra gerisini de değiştirmeden yazmaya çalışıcam. notları hızlı hızlı aldığım için eksik yazmış olabilirim. eksiği var fazlası yok yukarıda yazılanların.
edit: uyuyamadım; kalkıp devamını yazmaya karar verdim.
"türkiye'de bölge yönetimine geçiş var mı? nüfusu fazla olan köylerde mahalle yürütme kurulu adı altında etkin hizmet sunmayı düşünür müsünüz? yatırım ve koordinasyon birimi? il belediyenin kadın adayları neden az? taşralarda neden aday ön yoklaması etkin bir şekilde yapılmıyor?"sorularına ise şu cevaplar -ki bence alakasız- verildi:
"para varsa belediye çalışır."
"gençler ödedikleri vergilere sahip çıkmıyor."
"toplumu bilgilendirmek için bilboard reklamlarımızı bile hükümet baskısıyla kaldırdılar."
"yerel yönetimlerin de bir bütçesi var. ama bütçeler sorgulanmıyor. istanbul'a 150 milyon dolar harcandı. bir otobüse 1 milyon 200 bin euro harcandı. ama kimse sorgulamadı. ödediğin vergilerin hesabını sen de soracaksın."
"muhtarlık, demokrasi açısından seçimlerin en adilidir. demokrasinin en saf hali mahallelerdir."
"yeşil alanın imara açılmasının referandumla belirlenmesi yasasını biz verdik; reddedildi."
"yatırım koordinasyon birimine gelince; yetki valide. yerel yönetim özerklik şartı kabul edilirse bu sorun ortadan kalkar."
"taşralarda ön yoklama sorusu için de; ancak birden fazla aday varsa ön yoklama yapıyoruz. tek adayda yapmıyoruz."
"bazı yerlerde üye yapımız sağlam değil. bazı üyeler kendi çevrelerini aday gösteriyorlar. işte o zaman halka soruyoruz."
"adana çukurova'daki doğa katliamını chp belediyesi sorgulayamıyor. soruşturma açamıyoruz. bu, adana büyükşehir belediyesinin elindedir."
yeşilin korunması ve sürdürülebilirlik ile ilgili soruların cevapları:
"yeşil ekonomi, yenilenebilir enerjiden yaralanıyoruz. sarıyer bld. bu konuda öncü."
"istanbul'ın yeniden yapılanması lazım. ulaşım ve kirliliğin sorgulanması lazım. antalya, chp sayesinde tertemiz."
"kent kültürü yoksa, bld. başkanı kent kültüründen yoksunda şehri batırır."
gündemi en çok meşgul eden konulardan biri olan suriyelilerin seçmen olması durumunu ise şöyle açıkları kemal kılıçdaroğlu:
"mültecilere kimlik verilmesi gibi bir durum yok. kaç mülteci olduğu bilinmiyor. t.c. vatandaşı olmaları için bakanlar kurulu onayı lazım. böyle bir bilgi gelmedi."
sandık güvenliği ile ilgili olarak:
"sandık bölgesi sorumlusu adı altında bir projemiz var. teknolojiden faydalanıyoruz. her sandık için 2 kişi seçeceğiz. kırsal bölgelerde sandık sorumlusu bulamıyoruz."
iş bankası- türk dil kurumu- türk tarih kurumu üçlüsü ile ilgili soruları ise şöyle cevapladı:
"sadece atatürk'ün vasiyeti nedeniyle atatürk'ün mal varlığını temsil ediyoruz. yine vasiyet üzerine türk dil kurumu ve türk tarih kurumuna düzenli ödemeler yapıyoruz. şahsi ve siyesi çıkarlarımız için atatürk'ün varlığını ve iş bankasını kullanmıyoruz."
gezi direnişinden sonra kurulan forumları takip edip etmediğini sorduk ve şu cevapları aldık:
"bütün forumlarda chp gençlik kollarından arkadaşlarımız var. başından beri oradalardı. tüm forumlara hakimiz ve elimizde raporları var. "
kemal kılıçdaroğluna gelen özel bir soru üzerine kendisinin cevabı:
"siyasi ahlak yasasının çıkması lazım. iktidar olursak bunu yapacağız."
kadınların siyasetteki yerini eleştiren yazarımız aynen şunu söyledi:
"türkiye'nin%50'sinin kadın olduğu bir ülkede %33 kadın aday kotası bir lütuf değildir." (alkış)
yine aynı yazar arkadaşımız eğitim sistemini sorgulayan ve aslında cevabı çok net olan bir soru yöneltti; "iktidar olduğunuzda meb'de kimi aday göstereceksiniz ve müfredatı değiştirecek misiniz?" kemal kılıçdaroğlu'nun soruyu soran yazar arkadaşımızı ve birçoğumuzu tatmin etmeyen cevabı:
"eğitimci olmayanlar eğitim teklifleri veriyorlar. 5 yaşındaki çocukları denek olarak kullandılar. karşı çıktık ama engellendik. eğitimin sorgulayıcı olması lazım. çocuklarını 5 yaşında okula göndermek istemeyen anneler bireysel olarak tepki verdi ancak kollektife dökülmediği için havada kaldı. olan çocuklara oldu."
hatay'da akp iktidarına karşı hızla büyüyen tepkinin chp lehine nasıl çevirilebileceği soruldu. cevap:
"hatay'ı elbette alacağız."
benim öncesinde konuştuğum ve fikirlerine aynen katıldığım yazar arkadaşımızın hayvan hakları ve hayvanseverler üzerinden yaptığı konuşmanın neticesinde izmir'den aziz kocaoğlu'nun neden aday olduğunu ve antalya'da her yıl ilkbaharda yapılan hayvan zehirlemelerini sorması üzerine kemal kılıçdaroğlu'nun cevabı:
"kısırlaştırmalara devam ediyoruz. hayvanseverlerin taleplerine seçim bildirgelerinde yer veriyoruz."
van'daki depremzedeler ile ilgili olarak kemal kılıçdaroğlu'nun cevabı:
"van'a yardım ettik. yarın bile iki tır yardım gidecek. zaten yardım ediyoruz. oradaki bdp'li arkadaşımız da çok beyefendi çok aklı başındadır ancak van'dakiler ev sahibi olmak istiyorlar. konu bu."
%10 seçim barajı hakkında sorulan soruya verilen cevap:
"seçim barajına karşıyız."
avmler ile ilgili olarak ise:
"avm sınırlaması önerisini veren siyasetçinin siyaset hayatını bitirdi bu iktidar."
engelli vatandaşlarımız için sorulan soruya da şöyle cevap aldık:
"2013 sonuna kadar kentlerin engellilere özel olarak tasarlanması gerekiyordu ama akpli belediyeler bunu ertelediler."
soruyu yazamamışım ama nükleer enerji ve nükleer teknoloji ile ilgili şunları not aldım:
"nükleer enerjiden faydalanmak isteriz. nükleer teknoloji ile nükleer silah farklıdır. sadece nükleer atıkların ne yapılacağı konusunet değil."
"güneç enerjisini etkin kullanabilmek için para kaynağı lazım."
"şafak pavey chp'si mi yoksa kamer genç chp'si mi? bir seçim yapın." sorusuna aldığımız cevap:
"chp'de her kanat olacak. kamer genç de olacak şafak pavey de. demokrasinin gereği budur."
chp'nin sağ seçmene olan yaklaşımını soran yazar arkadaşımıza verilen cevap:
"türkiye'de rejim kavgası var."
bilimsel çalışmalar ile ilgili olarak kemal kılıçdaroğlu'nun söyledikleri:
"bilimsel anlamda bir üretim yok. üniversitelerin özgür ve özerk olması lazım. ögürlüğün olmadığı yerde bilim gelişemez. yök'ün kalkmadı lazım."
"eskiden tüba 'ya seçilen bilim isanları tüba tarafından belirleniyordu. iktidar buna da karıştı. siyasetin bilim dünyasına karışmaya hakkı yok. sırf bu yüzden tüba'dan çok değerli bilim insanları istifa etti."
akp seçmelerinin aşağılanması ve özellikle 'makarna kömürcüler' söylemlerini eleştiren yazarımız kemal kılıçdaroğlu'na fikrini sordu ve şu cevabı aldı:
"şiddete dönüşmediği sürece her düşünceye saygı göstermeliyiz."
"siyasetin dümen suyunda gidene aydın denir mi? aydın, aykırı olmalıdır. ama insan onuruna aykırı davranışlara engel olacağız. makarna kömür lafını kabul etmiyoruz; onaylamıyoruz."
benim bilişim işçilerinin bu ülkede çok zor şartlarda çalışmaları ve gereken değerin verilmediğini dile getirdiğim sorumun cevabı:
"bu ülkede kime değer veriliyor ki."
sevgili arkadaşlarım! eksiklikler muhakkak vardır. hızlı hızlı yazmaya çalıştım. bir yazar arkadaşımızdan ses kaydını alıp bir uygulama ile yazıya dökeceğim. merak ettiğinizi bildiğim için acelece bunları aktarabildim. bugün çok güzel vakit geçirdim. hepinizle tek tek konuşamadım ama sizinle olduğum için inanın çok mutluydum.
ohaneslihan
* https://eksisozluk.com/entry/38938552

YORUM YAZIN