Gazeteciler "Adalet İçin 5 Dakikada 1 Adım" Attı, Tutuklu Meslektaşlarına Özgürlük İstedi
5 Kasım Gazetecilik İçin Ayağa Kalk Günü'nde bütün Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türkiye'de de çeşitli etkinlikler düzenlendi.
Gazeteciler sendikal örgütlenme hakları, tutuklu gazeteciler sorunu ile basın ve ifade özgürlüğü üzerindeki baskılara dikkat çekmek için Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. Gazetecilere Özgürlük Platformu pankartı arkasında toplanan gazeteciler, Türkiye'de demokrasinin yavaş işlediğine dikkat çekmek için 5 dakikada bir adım attı.
'GAZETECİLER İÇİN TÜRKİYE YAŞANMAZ HALE GELDİ'Gazetecilere Özgürlük Platformu Dönem Sözcüsü Ahmet Abakay, "demokrasi", "demokrasi paketi" gibi kavramların çok konuşulduğu Türkiye'de, basın, düşünce ve ifade özgürlüğünün, dolayısıyla gazeteciler, yazarlar ve aydınların iktidarın ağır baskısı altında olduğunu söyledi.
62 gazetecinin haksız, hukuksuz bir şekilde cezaevlerinde tutulduğunu ve yargı kararlarının iktidarın isteğine göre şekillendiğini kaydeden Abakay, dün Atılım Gazetesi yazarlarının da aralarında olduğu sosyalist gazetecilere ömür boyu ve binlerce yıl hapis cezası verildiğini hatırlattı. Abakay, "Hem yasal, hem iktidarın fiili baskıları gazeteciler için Türkiye'yi yaşanmaz hale soktu" dedi. Abakay, en iyimser, en doğal yazı, haber ve eleştirileri "terör örgüt üyeliği ve propagandası" kapsamına sokan Terörle Mücadele Kanunu'nun derhal kaldırılmasını istedi.
Yasa dışı telefon dinlemelerin artık olağan kabul edilir hale sokulduğunu, gazetecilerin artık haber kaynaklarıyla sağlıklı görüşme yapamadığını belirten Abakay, "Çünkü gazeteciler ve haber kaynakları dinlenen telefon görüşmelerinin bir süre sonra karşılarına iddianame olarak çıkacağı endişesi içindedirler" diye konuştu.
Abakay, Başbakan ve iktidarın temsilcilerini, basın, düşünce ve ifade özgürlüğünü sağlamaya, baskıları ve otosansür iklimini ortadan kaldırmaya çağırdı.
'ADIMLARIMIZ YİNE DE ADALET DEMEK İÇİN'Ardından Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan İpekçi konuştu.
İpekçi, "Adalet için 5 dakikada 1 adım" eyleminin amacını şöyle anlattı: "Adaletin olmadığı bir ülkede yine de adalet demek için adım atacağız. Ağır işleyen yargı, yasama mekanizmalarına dikkat çekmek için adım atacağız."
Türkiye'nin tutuklu gazeteciler ve düşünce suçları bakımından en büyük cezaevi durumunda olduğunu söyleyen İpekçi, bu nedenle bu yıl eylemin "Gazeteciyiz terörist değil" sloganıyla gerçekleştirildiğini aktardı.
İpekçi'nin konuşmasının ardından gazeteciler, özgür basın için, basın ve basın emekçileri üzerindeki baskıya, işten atmalara, kıdem tazminatı ve iş güvencesi hakkının gasp edilmesine, sansüre, otosansüre, gazetecilere yönelik polis şiddetine karşı 5 dakikada 1 adım attı.
Her adımdan sonra oldukları yerde 5 dakika bekleyen gazeteciler ve destek veren örgütlerin temsilcileri konuşmalar yaptı.
'GAZETECİLER ÖZGÜR OLMAZSA TOPLUM DA ÖZGÜR OLMAZ'Sendikal Güç Birliği Platformu adına konuşan Petrol-İş Genel Mali Sekreteri İbrahim Doğangül, "Özgür basın istiyoruz. Karınca kararınca, demokrasiye katkı olsun diye değil, işçiler, emekçiler için istiyoruz" dedi.
Doğangül, gazetecilerin özgür olmadığı bir ülkede, toplumun hiçbir kesiminin özgür olamayacağını, hak arayamayacağını vurguladı.
Doğangül, şöyle konuştu: "Bir avuç örgütlü ama çoğu örgütsüz gazeteci direniyorsa, her şeye rağmen yazıyor, yayınlıyorsa bu onurlu mücadele sayesindedir. Gazetecileri, dolayısıyla toplumu özgürlüğe götürecek şey örgütlülüktür. İşçiler olarak her zaman örgütlü olarak gazetecilerin yanında olacağız."
'TÜRKİYE BİR GÜN AYDINLANACAK'35 yıllık gazetecilik hayatında, ifade ve özgürlükler açısından en vahim yılların yaşandığını söyleyen Attila Sertel, "Bunu aşacak olan örgütlü yapıdır. 'Bana dokunmayan yılan bin yaşasın' diyenlere de konulduğunu gördük. Türkiye mutlaka aydınlanacak ve bunda kalemini asla satmayan, dik duran gazetecilerin büyük payı olacak" dedi.
Namık Koçak, gazetecilerin yaşadığı sorunlardan birinin de sahiplik sorunu olduğunu söyledi. Koçak, devletin, yandaş basın yaratmak için TMSF eliyle basın kuruluşlarına el koyarak, işadamlarına peşkeş çektiğini kaydetti.
'GERÇEĞİ YAZMAKTA ISRAR EDECEĞİZ'"Bir gazeteci olarak değil terörist olarak konuşuyorum" diyen Soner Yalçın, gazetecilerin sadece yazdıklarının doğru olup olmadığı üzerinden yargılanabileceğini söyledi ve ekledi: "Bir mahkemede sadece yaptığınız haberden dolayı yargılanıyorsanız orada adalet aramayın." Yalçın, "Gazetecilerin tek görevi gerçeği yazmaktır, bunda ısrar edeceğiz" diye konuştu.
Galatasaray Liseli önüne kadar yürüyen gazeteciler, "Özgür basın susturulamaz", "AKP elini medyadan çek", "Baskılar bizi yıldıramaz", "Özgür basın susturulamaz", "Zindanlar boşalsın basına özgürlük" sloganları ve alkışlarla eylemi sonlandırdı.
Bu arada PEN, Uluslararası Yayıncılar Birliği, Dünya Gazete Sahipleri Birliği ve Fransız Gazeteciler Sendikası Kongresi, gönderdikleri mesajlarla dayanışmalarını bildirdi.
(etha)
foto: Gökhan Biçici

YORUM YAZIN