Header Ads

Yeni Elit Krizimiz: Helal Sex Shop

- TUĞÇE ÖZSOY -

Önce Hüseyin Çelik televizyonda bir sunucunun dekoltesini “kabul edilemez” buyurdu, ardından Helal Sex Shop'umuz açıldı, sonra daha Helal Sex Shop yeni yeni gündeme oturmaya çalışırken Ankara'da yeni açılan bir alışveriş merkezini ziyarete giden Başbakan geçerken, “iç çamaşırı” bile satmayan Victoria's Secret dükkanı kepenklerini indirdi. Ekim ayı gündeminin “cinsellik” notu, 5 üzerinden 2.

Sondan başlayıp, soru soralım. Helal Sex Shop, İslami kurallara uygun olduğuna öncelikle “kesin” olarak kanaat getirdiği ürünler arasına parfüm ve başka kokuları da dahil ediyorsa, o zaman neden yalnızca kozmetik ürünleri satan Victoria's Secret dükkanı kepenk indiriyor? Reklam ve afişlerinde çizdiği kadın profilinden ötürü mü? Ki bu noktada Hüseyin Çelik ve “dekolte” krizini de hatırlayıp, gerçekten rahatsız edenin ne olduğunu sorgulayabiliriz.

Şimdi kasedi birkaç şarkı geri alabiliriz.

Helal Sex Shop'umuz önceki hafta, Hollanda'dan sonra ikinci olarak Türkiye'de açıldı ve yalnızca internet üzerinden hizmet veriyor. İçeriğini oturup tartışmaya gerek yok. Yeterince bahsedildi. Hâlâ haberdar olmayanlar da bu adresten (www.helalsexshop.com) bakıp, görebilir.

Ürün skalası vasat desek yeri. Şimdilik mi öyle, yoksa zamanla değişir mi, o da henüz bilinmiyor, çünkü sitenin kurucusu Haluk Demirel, ilk önce kesin olarak “helal” olarak algılanan ve bu özelliği sorgulanmayan ürünlere yer vermiş. Daha çok kremler ve kokulara, çok ama çok sınırlı sayıda da cinsel haz artırıcı oyuncağa yer verilmiş. Ürün skalasında mastürbasyon algısı dahi yaratabilecek hiçbir şey yok mesela. Çünkü genel olarak mastürbasyonun “haram” algısı çok daha yaygın. Ancak misal Cübbeli Ahmet Hoca, mastürbasyonun vacip olduğunu, kişinin zina ihtimali olması hâlinde, daha büyük bir günahtan korunmak için, bunu yaparak, bu “tehdidi” ortadan kaldırmasının uygun olabileceğini iddia ediyor. Ürünlerin çoğu çevreye danışılarak ve Ali Rıza Demircan'ın yazılarından yapılan araştırmalar sonucunda belirlenmiş.

Ancak site ürünlerin ötesinde bir gündeme de sahip. İslami adaplara göre cinselliği yaşama koşullarını 4 başlık altında anlattığı gibi, ürünlerin tanıtımları ve isimlerinde de muhafazakar tercihler yapmış. Her şey muhafazakarlık ve İslam süzgecinden geçirilmiş. Mesela “azdırıcı” kelimesi yok, “cinsel istek artırıcı”, “samimiyet hissi” var.

Diğer dikkat çeken nokta ise sitenin haremlik-selamlık girişe sahip olması ve bunu belirten erkek-kadın figürlerinde öne çıkan “İslami” duruş. Duruş derken bahsettiğim şey soyut değil, somut. Zira, oturan erkek, yanlış algılamıyorsam, seccade üzerinde oturuşa selam çakarken, kadın figürü de başörtülü.

İşte, ürünlerinden, yaklaşımına, bu kadar“yeni” olan bir şeye elbette toplum tepkisiz olamazdı zaten ve olmadı da. Ulusalcı cephe haberi, “Bu da oldu!” başlıklarıyla verirken, köşe yıldızları yorumlama konusunda “kapıştı.” “Nasıl yani, sevişiyorlar mı” diye başlayıp, uçsuz bucaksız alaylar da gırla gitti. Sesi ya çok az duyulan ya da hiç tepki vermeyen tek cephe ise, Helal Sex Shop'un hitap ettiği asıl kitleydi aslına bakılırsa. Ki zaten, açılış nedeni de bu konuda konuşmaktan ve cinselliğe dair mevcut ve genel“dilden” rahatsız olan olduğu düşünülürse, “Aman yaşadık!” tepkileri gelmesi de abes kaçardı.

Şimdi başa dönüp, toplayalım.

Dekolte krizi, kepenk indirme ve Helal Sex Shop aslında bizi bir noktaya taşıyor. Beğenmediğimiz, istemediğimiz, rahatsız olduğumuz şeyleri sadece devletlilerce değil, topluca görmeye tahammül edemiyoruz ve bu nedenle de gözümüzden yok edecek her türlü şeyi yapmaya hazırız. Alay, hakaret, yasak, tehdit... Bu yolda her şey mübah.

“Benim düşüncem, inandıklarım, değerlerim, seninkileri döver.”

Yaşasın, kutuplaşacak bir de “yatağımız” çıktı şimdi.

Tuğçe Özsoy
https://twitter.com/Daphniful

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.