Header Ads

Antikapitalist Müslümanlar'dan Sedat Doğan: "Tek Dil, Tek Bayrak, Tek Vatan Algısı Sürüyor''


AKP'nin açıkladığı "demokrasi paketi"nde "tek dil, tek bayrak, tek vatan algısını" sürdürdüğünü belirten Antikapitalist Müslümanlar'dan Sedat Doğan, yapılan düzenlemelerin yapay düzenlemeler olduğunu söyledi. Başörtüsüne ilişkin değişikliği olumlu bulduklarını söyleyen Doğan, iş ve emek sorunun "demokrasi dışı" görülmesini eleştirdi.

Antikapitalist Müslümanlar adına konuşan Sedat Doğan, Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı "demokrasi paketi"ni değerlendirdi.

İş ve emek sorunun demokratikleşme sorunu kapsamında görülmediğine dikkat çeken Doğan, "İş ve emek sorunun demokratikleşme içerisinde görülmemesinin ve bunun hem muhalif kesimler, hem de iktidar tarafından kanıksanmış olmasını yadırgıyoruz" dedi.

Pakette, asgari ücret, çalışma koşullarının düzeltilmesi gibi hiç soruna ilişkin çözümün yer almadığına dikkat çeken Doğan, emek sorunun demokrasi dışı bir sorun olduğu yönünde bir algı yaratılmak istendiğini belirtti, "Asıl marjinalleştirilmek istenen bu" diye belirtti.

"Hükümetin Kürt meselesinde en büyük imtihan vereceği mesele Roboskî'dir" diyen Doğan, paketin Roboskîli ailelerin taleplerini karşılamadığını söyledi.

Ailelerin, katliamın sorumlularının askeri mahkemede yargılanmasını istemediklerini hatırlatan Doğan, bununla ilgili hiç bir maddenin olmadığını kaydetti.

Anadilde eğitimin özel okullarda verilmesine ilişkin ise "Emekçi, yoksul Kürt çocuklarının özel okullarda anadilde eğitim görmesi acaba Kürtlere yönelik bir hizmet mi, yoksa kapitalizme bir hizmet mi?" diye sordu.

Devlet okullarında anadilde eğitimin çok rahatlıkla alınabileceğini belirten Doğan, "Yani iktidarın tek dil, tek bayrak, tek vatan algısından kopması gerekiyor. Bu pakette bu algısından kopulmadığı da görülüyor. Yani Kürt halkı hiçbir konuda somut, hele ki barış sürecinin yaşandığı şu dönemde somut hiç bir adım atılmadığını bir kez daha gördük.

Düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması yönünde de adım atılmadığını kaydeden Doğan, "Örneğin 28 Şubat mağdurlarından Salih Mirzabeyoğlu hakkında da herhangi bir madde yok" dedi.

Doğan, şöyle devam etti: "Yani tamamen bir üniversiteye bir Alevi büyüğünün ismini vererek, yasaklı üç harfin kullanımına imkan tanıyarak bazı meselelerin çözülebileceği algısı, klasik her toplumsal muhalefetin güçlendiği dönemlerde iktidarın yapmış olduğu yapay demokratik düzenlemeler olarak görüyoruz."

Doğan, kamu alanlarında baş örtüsünün takılmasının önündeki engelin kaldırılmasına ilişkin ise, "Oy depolamak için bugüne kadar bekleterek, uzatarak da olsa kamu alanlarında serbestlik tanınmasını olumlu karşılıyoruz" dedi.

(etha)
foto: arşiv/Başka Haber

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.