Header Ads

Alain Badiou: "Siz, Devletin Kendi Halkından Korkmasını Başardınız"


Küreselleşme ve Yeni Sol Konferansı'nın ilk gününde konuşan Badiou Gezi'nin yeni bir öznenin inşası anlamına geldiğini söyledi.

Monokl Yayınları ve Bakırköy Belediyesi'nin birlikte düzenlediği "Küreselleşme ve Yeni Sol" konferansı Alain Badiou'nun katılımıyla başladı.

16:00'da Ataköy'deki Yunus Emre Kültür Merkezi'nde başlayan konferansta Alain Badiou konuştu. Badiou'ya konuşmasında Ahmet Soysal eşlik etti.

İlk sözü alan Soysal, Gezi Direnişi'nin özelliklerinden bahsetti.

Alevilerin, solun ve taraftar gruplarının direnişteki rollerini yorumlayan Sosyal "Her kendiliğinden ayaklanmanın özü, özgürlük öğretisindedir. Ayaklanmalar anarşisttir, komünisttir, özgürlükçüdür" dedi.

"YENİ KOLEKTİF ÖZNENİN İNŞASI"
Alain Badiou ise konuşmasına polis vahşetiyle öldürülen insanları anarak başladı.

Gezi'nin dünyaya yeni bir Türkiye gösterdiğini ve geleceğin bu Türkiye'de olduğunu söyleyen Badiou Gezi'nin toplumun her kesiminden insanı kapsamayı başardığını vurguladı:

"Gençler, yaşlılar, Türkler, Kürtler, kadınlar, erkekler, yoksullar, zenginler... Toplumdaki tüm kimlikler oradaydı ve birbiriyle kuvvetli iletişimler kurdular. Bu çok önemliydi. Gezi yalnızca siyasi bir ifade değil, aynı zamanda yeni bir toplumsal birliğin, yeni bir kolektif öznenin inşasıdır."

Badiou, direniş kavramı genelinde Gezi direnişi özelinde yaptığı konuşmada bu direnişin Vietnam, Alman işgaline karşı Fransız direnişlerinden farklı olduğunu vurgulayarak; “Bu direniş evrenseldir. Daha önce çok zor ya da olanaksız gibi olan birden bire mümkün hale gelmiştir. Artık her yerde “Gezi”yle dünyaya  umut veren yeni bir Türkiye’nin var olduğu biliniyor.” dedi.

Devletin her zaman toplumu bölmek ve birbirine düşürerek daha rahat yönetmek istediğini söyleyen Badiou, Gezi'nin bu bölünmeleri kaldırdığını söyledi ve "Genelde halk devletten korkar. Ama siz bu sefer devletin kendi halkından korkmasını başardınız" dedi.

Badiou, devletin simetriği olarak gördüğü organize şiddet konusunda da; “Adı halk ordusu, halk polisi de olsa eşitlik artık söz konusu olamaz.” diyerek organize şiddete karşı olduğunun altını çizdi.

Badiou direnişin her zaman bir şeylere karşı olduğunu, bu nedenle negatif, yıkıcı bir özelliği olduğunu ama Gezi'de ortaya çıkan yeni özneyle direnişin pozitifleştiğini, yapıcılaştığını söyledi.

Badiou, şimdi direnişin yarattığı yeni birlik üzerine odaklanmak gerektiğini belirtti, buradan farkılıkları eşit bir şekilde muhafaza edebilecek yeni bir yaşam biçimi yaratılması gerektiğini anlattı.

Konferansın ardından düzenlenen Alain Badiou, Volkan Çelebi, Ahmet Soysal’ın katıldığı “Olayın Estetiği ve Yeni Mücadele Biçimleri” başlıklı Nami Başer çevirisiyle gerçekleşen açık oturumda ise, devlete benzemeden eylemi uzun süreli kılmak, demokrasiyi sağlamak için “aşk” gibi kimliklerin ötesinde bir birlikteliği uzun süreli kılmanın gerektiğini anlattı, soruları yanıtladı.

Konferans yarın (12 Ekim) Zizek ve Badiou'nun birlikte katılacağı bir oturum ile devam edecek.


(BirGün/Başka Haber)

1 yorum:

  1. Bizim devlet her zaman halkından korkmuştur, yeni oluşan bir olay değil. Halkından ölümüne korkuyor olmayan bir devlette zaten askerin de, polisin de bu ülkedeki kadar çok gücü olamazdı.

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.