Reyhanlı Belgelerini RedHack'e Sızdırmakla Suçlanan Er Utku Kalı 'Terör Mahkemesi'nde Yargılanacak

Reyhanlı katliamına ilişkin jandarma istihbarat belgelerini Redhack grubuna sızdırmakla suçlanarak tutuklanan er Utku Kalı, Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesiyle yetkili ağır ceza mahkemesinde yargılanacak.

53 kişinin yaşamını yitirdiği Reyhanlı patlamasıyla ilgili askeri istihbarat belgelerini Redhack adlı hack grubuna sızdırdığı gerekçesi ve “casusluk” iddiasıyla tutuklanan er Utku Kalı’nın dava dosyası, özel yetkili mahkemelerin yerine kurulan Samsun ’daki Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 10. maddesiyle yetkili ağır ceza mahkemesine gönderildi.

Bu arada, er Kalı’ya yönelik kötü muamele iddialarını incelemek üzere inceleme heyeti oluşturmak isteyen Türk Tabipleri Birliği’nin başvurusu Milli Savunma Bakanlığı’nca (MSB) reddedildi.

Er Kalı’nın ablası ve avukatı Ceren Kalı, “İstihbarat örgütlerinin beceriksizliğinin faturası kardeşim Utku’ya devlet zulmüyle ödettiriliyor.

Amasya’daki birliğinde görev yaparken, 24 Mayıs’ta tutuklanıp cezaevine konulan ve hakkında “devletin gizli belgelerini ele geçirme ve yayma” iddiasıyla 25 yıla kadar hapis cezası istenen er Utku Kalı, geçen 15 Ağustos’ta hakim karşısına çıktı.

İddianame geç tebliğ edildiği için, avukatlığını yapan ablası Ceren Kalı, Sivas 5. Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı’nda görülen duruşmaya katılamadı.

Duruşmada Kalı’yı Sivas Barosu’nca atanan bir zorunlu avukat savundu.

Er Kalı, savunmasında, “askeri disiplinin korunması” gereği tutuklandığını, oysa bunun bir ceza uygulaması olduğunu, haklarının ihlal edildiğini ve tutuksuz yargılanması gerektiğini savundu.

Askerlik görevinin sürdüğünü kaydeden Kalı, kaçma şüphesinin de bulunmadığını vurguladı.

Duruşma sonunda askeri savcı, er Kalı’ya atfedilen suçlamanın, Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre “devletin sırlarına karşı suçlar ve casusluk” başlığı altında sıralandığını, bu suça bakmakla yükümlü merciinin de, TMK’nın 10. maddesiyle yetkilendirilmiş ağır ceza mahkemeleri olduğunu savundu.

Dolayısıyla görevsizlik kararı verilerek, dosyanın Samsun’daki TMK 10 ile yetkili ağır ceza mahkemelerine gönderilmesini istedi.

Savcının bu talebini kabul eden mahkeme, Kalı’nın tutukluluğunun devamına hükmetti.

Utku Kalı için destek talebi

Bu arada er Kalı’nın ablası Ceren Kalı, babası Mahmut Kalı ve annesi Gönül Çeçen bugün bir basın toplantısı düzenleyerek, dava hakkında bilgi verdi.

11 Mayıs'ta Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde gerçekleşen katliamın failleri hala ortaya çıkarılmazken, patlama ile ilgili istihbarat belgelerini sızdırdığı iddiasıyla 24 Mayıs'ta tutuklanan er Utku Kalı, 89 gündür Sivas Askeri Cezaevi'nde.

Kalı'nın ablası ve aynı zamanda avukatı olan Ceren Kalı, katliamın gerçekleştiği tarihte Amasya Jandarma Komutanlığı'nda er olarak görevli olan Utku Kalı'nın, gözaltına alındığı 22 Mayıs'tan bu yana yaşadığı hak ihlalleri ve hukuksuz yargılama süreci ile ilgili basına çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Avukat Kalı, Utku Kalı'nın 22 Mayıs'ta hiçbir aile yakınına bilgi verilmeksizin gözaltına alındığını hatırlatırken, gözaltı süresince savcının bilgisi dışında üstleri tarafından işkence altında sorguya çekildiğini ve suçu kabul etmeye zorlandığını ifade etti.

'TUTUKLAMA GEREKÇESİ BOŞ BİR KAĞIT'

Er Kalı'nın, santralde bulunduğu iddia edilen 3 evrak nedeniyle tutuklandığını aktaran Kalı, bu evraklardan ikisinin aynı iddia nedeniyle gözaltına alınan diğer er için tutuklama gerekçesi olarak gösterilmediğini belirtti. Kalı, 3. evrakın boş bir kağıt olduğunu vurgularken, tutuklamaya sebep olan evrakın bu boş kağıt olmasının manidar olduğuna dikkat çekti.

'DELİLLER USULSÜZCE TOPLANDI'

Bulunduğu iddia edilen telefonların adli inceleme için imajlarının alınması işleminin avukatların nezaretinde 9 saat boyunca gerçekleştirilemediğini ifade eden Kalı, Jandarma Genel Komutanlığı'nda bu işlemin avukatların nezareti engellenerek kısa sürede gerçekleştirildiğini belirtti.

Ortamda 7-8 adet farklı şarj aleti olmasına rağmen sadece iPhone marka telefonun arandığını aktaran Kalı, telefonun bulunduktan kısa bir süre sonra kapandığını kaydetti. Telefonun seri numaralı delil poşetlerine konulmadığına dikkat çeken Kalı, telefonun gözaltı sonrası geçen 38 saatte hangi koşullarda ve kimde olduğunun bilinmediğinin altını çizdi.

ÇIPLAK ARAMA İŞKENCESİ ve MUAYENE TERÖRÜ

Er Kalı'nın cezaevinde bir çok kez çıplak arama işkencesine maruz kaldığını aktaran Avukat Kalı, doktor muayenelerinin de tecrit koşullarında gerçekleştiğini belirtti. Doktor muayenelerinin kelepçeli ve 4 askerin nezaretinde gerçekleştiğini kaydeden Kalı, görevli ve uzman doktorların muayene sırasında Utku'nun maruz kaldığı işkence ve kötü muameleyi adli mercilere bildirmediğini aktardı.

Er Kalı'nın doktor muayeneleri adil bir şekilde gerçekleşmediği için Türk Tabipler Birliği'ne bağımsız bir doktor heyeti için başvuru yaptıklarını aktaran Kalı, TTB'nin konu ile ilgili Milli Savunma Bakanlığı'na yaptığı başvurunun reddedildiğini kaydetti.

ASKERİ MAHKEMEDEN GÖREVSİZLİK KARARI

Er Kalı'nın 15 Ağustos'ta gerçekleşen duruşmasının, avukatına yalnızca 1 gün önce tebliğ edildiğini ifade eden Kalı, mahkemenin hiçbir gerekçe göstermeden müdafi avukat ile duruşmayı gerçekleştirdiğini hatırlattı. Kalı, davaya konu olan suçun "terörle mücadele" kapsamına girdiğini belirten askeri mahkemenin, görevsizlik kararı vererek davayı Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiğini belirtti.

Kalı'nın avukatı ve ablası Ceren Kalı'dan sonra söz alan anne Gönül Çeçen'in, duygusal anlar yaşayarak konuşamadığı gözlenirken, baba Mahmut Kalı, oğlunun hem sosyal medya hem de basının desteğine ihtiyacı olduğunu söyledi, "Bu destek sayesinde güçlü durabilir" dedi.

Oğlunun yüzlerce mektup ve kitap aldığını ifade eden baba Kalı, "Oğlum, orada insanlık onuru ile bağdaşmayan uygulamalara maruz kalıyor. Burada basın emekçilerinin yazacağı haberler, sosyal medyanın ve kamuoyunun desteği onu özgürlüğüne kavuşturacak" dedi.

(İsmail Saymaz/Radikal-ETHA)