Header Ads

Türk Psikologlar Derneği'nden Gezi Parkı Olaylarının Ardından Psikolojik Zorluklar Yaşayan Kişilere Destek Hattı



TOPLUMSAL TRAVMALARIN PSİKOSOSYAL ETKİLERİ

Gezi Parkı’ndan başlayarak demokratik haklarını kullanmak üzere bir araya gelen vatandaşlarla tüm ülkemize yayılan direniş ve dayanışma, uygulanan polis şiddeti ile toplumsal bir travma halini almış ve her yaştan pek çok insan için ruhsal travma kaynağı haline gelmiştir. Bu kritik olaylar birçok vatandaşımızın toplumsal sorunlar ile etkin mücadele etmeye başlamasına, sosyal dayanışmanın artmasına, insanların korku karşısında güçlenmesine fırsat oluşturmuştur. Bireysel ve toplumsal açıdan birçok gelişimin önünü açabilecek bu olaylarda yaşanan şiddet ise birçok açıdan topluma ve bireye zarar vermiştir. Toplumsal yaşamın temel dokusunu etkileyen, temel güven duygusunu sarsan, halkı birbirine bağlayan bağları zedeleyerek, ayrımcılığı ve şiddeti tetikleyen bu olaylar birçok kişide fiziksel ve ruhsal yaralar açmaya başlamıştır.  

Toplumsal travmalar birçok kişinin etkin biçimde karşı koyamayacağı, savunma sistemlerinin ansızın ve vahşi bir biçimde yıkılacağı birçok olay yaşanmasına sebep olabilmektedir. Korku, dehşet, çaresizlik, suçluluk ve öfke gibi duyguların yoğun olarak hissedildiği ve pek çok yönden tehdit içeren bu olaylar sonucunda toplum genelinde sosyal ve ruhsal sorunlar yaşanabilir.


TRAVMATİK OLAY NEDİR?

Kişinin ruhsal veya bedensel varlığını ve bütünlüğünü tehdit eden baş etmesi zor, yoğun korku, dehşet ve çaresizlik yaratan, kişinin günlük hayatını sekteye uğratacak derecede örseleyici olaylar travmatik olaylar olarak tanımlanabilir.  

Şiddet olaylarının yoğun olarak yaşandığı bugünlerde birçok kişi bir yandan ağır fiziksel yaralanmalara, düşmanca tavırlara ve ayırımcılığa maruz kalırken ve/veya şahit olurken; diğer yandan uzuv kaybı, yakın kaybı ve/veya ölüm ve kayıp korkusu da yaşamaktadır. Öte yandan, bu zeminde oluşan sosyopolitik belirsizlikler de insanlardaki kaygı düzeyini arttırmakta ve insanları travmanın olumsuz etkilerine daha açık hale getirmektedir.  

Bu tip travmatik olayların etkilerinin, bazen tıpkı vücuttaki bir yara gibi zaman içinde kendiliğinden iyileşebildiği görülebilmekte, bazı durumlarda ise bu yaraların iyileşmesinin uzun zaman aldığı bilinmektedir. Zaman içinde yaralar sarılacak ve yaşamın düzeni yeniden kurulacaktır; hatta bazen eskisinden daha işlevli ve olgun bir şekilde yeniden inşa olacaktır.  

Tüm bu olası etkilerle başa çıkabilmek için sosyal destek sistemlerinin (eş, dost, akraba vb.) harekete geçirilmesi, işbirliği ve dayanışmanın sağlanması, uzmanlarca hazırlanan bilimsel temelli, bilgilendirici ve bilinçlendirici kaynaklardan yararlanılması, internette seçici bir şekilde güvenilir kaynaklara başvurulması ve gerektiğinde psikolog ve psikiyatrist gibi ruh sağlığı uzmanlarından yardım alınması önemlidir.

TRAVMA SONRASI STRES BELİRTİLERİ

*İlk şok,

*Endişe, korku, panik, öfke, suçluluk, utanç,

*Olayla ve durumla ilgili tekrar tekrar konuşma ihtiyacı ya da içe kapanma,

*Dikkat ve konsantrasyon zorluğu; algılama, öğrenme ve hafıza problemleri,

*Bedensel şikayetler; baş ağrısı, göğüs ağrısı, boyun ağrısı, mide bulantısı vb.

*Uyku problemleri; uyuma zorluğu ya da sürekli uyuma ihtiyacı,

*İştahta aşırı artış ya da azalma,

*Aşırı enerji ve uyanıklık hali ya da bitkinlik ve enerjisizlik,

*Her şeyi kontrol altında tutma isteği ve ihtiyacı,

*Kişiler arası ilişkilerde suçlayıcı ve yargılayıcı olma eğilimi,

*İş, aile ve arkadaşlık ilişkilerinde sorunlar,

*İstenmeden akla gelen görüntüler ve sesler,

*Travmatik olayların en acı ve sıkıntı verici anlarının tekrar tekrar kişinin gözünün önüne gelmesi, seslerin kulağında yankılanması,

*Travmatik olayı hatırlatabilecek her şeyden ve kişiden uzak durmaya çalışarak olayı unutma çabası

*Kişinin zihninde travmatik olayla eşleşen, travmatik olayı hatırlatan her tür ses, görüntü, his ve kokuya karşı aşırı irkilme ve yoğun bedensel tepkiler (çarpıntı, kasılma, terleme, v.b.).

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.