RTÜK'ten Skandal Hata: Önce Hayat TV'yi Kapattı Sonra Kararını Düzeltti
RTÜK, RTÜK kanununun 29/3 maddesine göre, "Yurt dışından yayın yapan kanalların lisans alma zorunluluğu" çağrısına uymadığı gerekçesiyle Hayat TV hakkında kapatma kararı verildi. Ancak Hayat TV'nin Mart ayında başvuruda bulunduğunun anlaşılması üzerine devreye RTÜK Başkanı Davut Dursun girdi ve durumu Turksat yetkililerine bildirdi.
Hayat TV'nin kapatılması kararı konusunda akşam saatlerinde önemli bir gelişme yaşandı.
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) 'lisans başvurusunda bulunmadığından' Hayat TV yayınlarının sona erdirilmesi için Turksat'a yazı yazmıştı ancak devreye televizyonun avukatları girdi.
Avukatlar, Hayat TV'nin Mart ayında başvuru yaptığına dair belgeleri RTÜK Başkanı Davut Dursun'a sundu.
Bunun üzerine RTÜK Başkanı, Turksat'a ikinci bir yazı yazarak lisans başvurusunda bulunulduğunu bildirdi.
RTÜK'ün doğrudan televizyon kapatma yetkisi yok ancak Kurul kanun uyarınca Turksat'a yazı yazarak, lisansı olmayan ya da başvuruda bulunmamış televizyonların uydudan çıkarılmasını talep ediyor.
Kapatma anlamına gelen uydudan çıkarma işlemini Turksat yapıyor.
RTÜK Başkanı imzasıyla Turksat'a gönderilen 'Hayat TV'nin lisans başvurusu yazısı, televizyonun uydudan çıkarılmasının önüne geçiyor.
HAYAT TV'DEN AÇIKLAMAKonuyla ilgili olarak Hayat TV'den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verilmişti:
"Kurulduğu günden bu yana işçilerin, emekçilerin, gençlerin, kadınların, yoksul halkın, aydınların, sanatçıların, tüm halkın sesi olmuş Hayat Televizyonu’nun ekranı ağır bir tehdit altındadır. Halkın haber alma özgürlüğü ellerinden alınmak isteniyor.
Evet, halkın sesi, hayatın sesi susturulmak isteniyor.
Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun verdiği ve Türksat’a bildirilen karar uyarınca, Hayat Televizyonu’nun ekranı her an karartılabilir; her an gerçekler derin bir karanlığa gömülebilir.
AKP Hükümeti, halkın gerçeklere ulaşma hakkını bir kez daha baskı ve sansür yoluyla engelliyor. 21 Mart 2007’den bu yana Türksat uyduları üzerinden yayın yapan Hayat Televizyonu, hukuksuz biçimde susturulmak isteniyor. “Ekran karartma” kararına gerekçe olarak, 6 yıldan fazladır yayında olan kanalımızın “kaçak olduğu”, “lisansı bulunmadığı” iddiaları gündeme getiriliyor.
İddialar tümüyle asılsızdır, çarpıtmadır.
Hayat Televizyonu, 21 Mart 2007’den bu yana uluslararası yayıncılık lisanslarıyla Türksat uyduları üzerinden yayın yapmaktadır. Aynı zamanda, RTÜK lisansı için gerekli tüm başvuruları yapmış olup, lisans başvurusu Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun önündedir.
Geçtiğimiz aylarda yapılmış tüm görüşmelere, varılan mutabakatlara ve yasaların gerektirdiği tüm adımlar tarafımızca atılmış olmasına rağmen, şimdi RTÜK tarafından keyfi bir tutum içine girilmiştir.
Gezi Parkı’nda başlayan direniş ve halkın yükselen taleplerinin sesi olan Hayat Televizyonu, “bu konuda gelen şikayetler ve raporlar” gerekçe edilerek RTÜK tarafından incelemeye alınmış ve ekran karartma kararı verilmiştir.
İki haftadır süren Gezi Parkı eylemleri boyunca bütün medya üzerinde uygulanan ağır baskı, Hayat Televizyonu’na kapatma olarak yansımıştır. Radyo Televizyon Üst Kurulu, yayın yaptığımız Türksat uydusuna bir yazı yazarak yayınımızın durdurulmasını istemiştir.
Gün boyu yaptığımız tüm girişimlere, görüşmelere, makul çözüm bulma çabalarımıza rağmen, somut ve güvenilir bir yanıt alamadık.
Son olarak “en geç Cuma saat 12.00’de yayınımızın durdurulacağı” tarafımıza bildirilmiştir.
Bu keyfi ve hukuksuz karardan bir an önce vazgeçilmelidir.
Her zaman ekranımızda yer bulmuş bütün halk kesimlerini televizyonlarına sahip çıkmaya, Hayat Televizyonu ile dayanışmaya çağırıyoruz.”
2007'de yayın hayatına başlayan Hayat Televizyonu o günden bu yana işçilerin ve ezilen halkların televizyonu oldu. Hayat TV 16 Temmuz 2008'de de Diyarbakır Newroz'u sırasında Roj TV'ye içerik sağladığı gerekçesiyle kapatılmıştı.
(hürriyet/başka haber/evrensel)

YORUM YAZIN