Header Ads

Üniversite Dayanışma Platformu: Üniversitelerde Polis İstemiyoruz



Çoğunluğu akademik alandan olan 35 kurum tarafından oluşturulan Üniversite Dayanışma Platformu, Başbakan Erdoğan ve İçişleri Bakanı tarafından gündeme getirilen, "koruma memuru" adı altında polislerin üniversitelerde kalıcılaştırılması planlarına karşı çıktı.

Platformun Eşgüdüm Kurulu'ndan Prof. Dr. Gülhan Türkay, Dr. Esen Arslanoğlu, Prof. Dr. Beyza Üstün ve Prof. Mehmet Türkay, konuya ilişkin İstanbul Tabip Odası'nda basın toplantısı düzenledi.

Açıklamayı okuyan Prof. Üstün, üniversitelerde bilimsel üretimin ve kamusal eğitimin piyasaya tabi kılındığı, güvencesiz istihdamın tüm üniversite emekçilerine dayatıldığı bir dönem yaşandığını söyledi.

10 bin polisin üniversitelerde görevlendirilmesinin planladığını, polislerin silah ve biber gazı kullanma yetkisi olacağını hatırlatan Üstün, AKP'nin yükselen toplumsal muhalefet dinamiklerini ancak otoriter yöntemlerle denetim altına alacağını sandığını kaydetti.

Prof. Üstün, "Son dönemde yükselen öğrenci muhalefeti, asistan direnişleri, taşeron işçilerin mücadelesi ve akademisyen örgütlenmeleri, AKP'nin üniversiteleri dönüştürme projesinin önündeki en büyük engellerden birini oluşturmaktadır" dedi.

YÖK yasanın değiştirilmesinin arefesinde olduğunu da hatırlatan Prof. Üstün, üniversitelerin karakola dönüştürülmeye çalışıldığını ifade etti.

Üstün, uygulamanın yasal dayanağının da olmadığına dikkat çekerek, Danıştay'ın sivil polisin daimi olarak üniversitelerde olamayacağı yönündeki kararını hatırlattı.

Prof. Beyza Üstün, "Üniversitede kalıcı bir polis gücü oluşturma düşüncesi dahi akademik özgürlük ve üniversite özerkliğine karşı yapılabilecek en büyük saldırılardan biridir ve hiçbir şekilde haklı olarak gerekçelendirilemez. Bu uygulama ile üniversitelerin evrensel değerleri törpülenirken, üniversite rektörlükleri valiliklerin doğrudan yönettiği birer karakola dönüşecektir. Böylece her türlü örgütlenme ve hak arama girişimi ve eleştirel bilgi üretme çabaları polisiye yöntemlerle baskı altına alınacak ve sermaye için dikensiz bir gül bahçesi yaratılacaktır.

Bizler Üniversite Dayanışma Platformu olarak üniversitelerde baskı ve fişleme uygulamalarını sistematik hale getirecek, korku iklimini genelleştirecek bu antidemokratik düzenlemeyi kabullenmiyor ve özgür düşünce ve demokratik üniversite adına üniversitelerden polisin kalıcılaştırılması girişimlerine karşı mücadele edeceğimizi ilan ediyoruz."

Üniversite Dayanışma Platformu'nda Akademi Susmayacak Platformu, çeşitli kentlerdeki Öğretim Elemanları dernekleri, Eğitim-Sen'in üniversitelerdeki şube ve temsilcilikleri, Barış İçin Akademisyenler, İstanbul Tabip Odası, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, bazı asistan örgütlenmeleri, SES İstanbul Anadolu ve Aksaray şubeleri, Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma Platformu da bulunuyor.

(etha)
foto: arşiv

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.