Türk Tabipleri Birliği: 1 Mayıs'ta İstanbul'da Kimyasal Savaş Yaşandı
İstanbul Tabip Odası, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Adli Tıp Uzmanları Derneği, 1 Mayıs'ta yaşanan ve çok sayıda insanın yaralanmasına yol açan gaz bombasının insan sağlığına etkilerine ilişkin İstanbul Tabip Odası'nda basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısına Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, Merkez Konsey Üyesi Dr. Osman Öztürk, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören ve Adli Tıp Uzmanları Derneği üyesi Dr. Ünüvar katıldı.
Prof. Aktan, yaptığı konuşmada, Taksim'in 1 Mayıs'a kapatılmasına "güvenliğin" gerekçe olarak sunulduğunu hatırlatarak, "Oysa ki Taksim'in simgesel önemi herkes tarafından biliniyordu ama uzlaşma zemini yaratılmak istenmedi" dedi.
1 Mayıs günü yaşanan hasarın facia boyutunda olduğunu belirten Aktan, şunları kaydetti: "Yüzlerce insan hastanelik oldu, binlerce insan biber gazından etkilendi. Milyonlarca insan da travmatize olmuş vaziyette çünkü görüntüler bir savaş vaziyetiydi. Bu görüntüler sanki bilerek ortaya çıkarılmış gibiydi. Suriye'de kimyasal savaştan bahsediliyor ama 1 Mayıs'ta kimyasal savaş İstanbul'da yaşandı. Biber gazının öldürücü olduğu daha önce TTB tarafından belirtilmişti. Bu sefer biber gazının bir başka boyutunu da gördük. Biber gazı normal öldürücü olmasının yanı sıra ateşli silah olarak da kullanıldı."
SON KULLANMA TARİHİ GEÇMİŞ BİBER GAZI KULLANILDITTB Merkez Konsey Üyesi Osman Öztürk ise biber gazı kapsüllerini göstererek, "Bu AKP'nin eseri. Kapsüllerin miktarı daha önce kullanılanın 4 katına çıkarılmış" dedi. Öztürk, son kullanma tarihi 2011 olan biber gazının da kullanıldığını ifade ederek, "Devlet tasarruf yapmış olasa gerek ki son kullanma tarihi geçmiş gaz kullandı" dedi.
Biber gazının nişan alınarak atıldığına dikkat çeken Öztürk, en ağır yaralanmaların bu nedenle meydana geldiğini belirtti. Öztürk, 5 kişinin başından ağır yaralandığı, 2 kişinin görme kaybı yaşadığı, 2 kişinin ise işitme kaybı yaşama riski olduğu bilgisini verdi.
Öztürk, şöyle devam etti: "Güya bizlerin sağlığını, can güvenliğini düşünenler metroyu, metrobüsü, otobüsleri, tramvayı, deniz otobüslerini yasaklayıp tıpkı sıkıyönetim dönemlerinde olduğu gibi Eminönü köprüsünü kaldırarak Taksim'e çıkmak için Şişli ve Beşiktaş'ta toplanan işçileri ve emekçileri bir düşman ordusu ile dövüşüyormuşçasına öldüresiye saldırdılar. En zalim yöneticilerin savaş koşullarında bile yapmadığını yapıp hastanelere saldırdılar. 1 Mayıs gününü Dünya Gaz Günü'ne çevirdiler. Dünya biber gazı kullanma rekorunu kırdılar."
BİBER GAZINI ÖLDÜRME AMACIYLA KULLANDILARBiber gazını öldürme amacı ile kullananlar, saldırı emrini verenler, geçmiş yıllarda barış içinde kutlama yapılan Taksim Meydanı'nı kapatanların hesap vermediğine vurgu yapan Öztürk, "Bu ülkede bir savcı varsa bunun soruşturulması gerekir. Adalet önünde hesap vermelerini istiyoruz" dedi. Öztürk, kullanılan suların da kimyasal içerikli olduğunu ekledi. Prof. Öztürk, "Bu ülkedeki en marjinal kurum devlet. Bunu devletin kullanıyor olması insan sağlığına zararlı olmadığı anlamına gelmez" diye konuştu.
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. M. Taner Gören ise valinin "fevkalade orantılı" açıklamasının aksine orantısız bir saldırı olduğunu belirterek, "O gün 22 bin polis çukurun etrafında insanların yaklaşmasını ve herhangi bir kazanın meydana gelmesini engellemek için görevli olsaydı bunların hiçbiri yaşanmazdı" dedi.

YORUM YAZIN