Header Ads

Devrimci Karargah Davası'nın 'Suç' Delilleri: MİT Raporu, Dergiler, CHE'nin Fotoğrafı, IMF Protestosu, Hanefi Avcı'nın Kitabı..


Devrimci Karargah davasının dün görülen duruşmasında savcı mütalaasını açıkladı. Mütalaada sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbetten 7,5 yıla dek hapis cezaları istendi. Savcının ceza talebine dayanak gösterdiği "suç delilleri" ise dikkat çekti, MİT raporu da deliller arasında yer aldı!

İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Devrimci Karargah davasının dün görülen duruşmasında dava savcısı Sadretin Sarıkaya esas hakkında mütalaasını verdi. 2,5 yıldır süren davada sona yaklaşılırken savcı açıkladığı mütalaasında sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapse değin ceza taleplerinde bulundu.

Davada sona doğru...
13 Nisan 2011'de başlayan ilk duruşmasıyla 2,5 yılı bulan davada beş ayrı dosyanın birleştirilmesi sonucu sanık sayısı 75'i buldu. Aralarında SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan ile SDP üyeleri, Bilim ve Gelecek dergisinden Baha Okar, RED yazarı Hakan Soytemiz, Türkiye Gerçeği dergisi yazarı Mehmet Güneş ve birçok üniversite öğrencisinin de bulunduğu sanıkların çoğu uzun tutukluluk dönemlerinin ardından tahliye edildi.

75 sanıklı davada 8 tutuklu kaldı
Dün görülen duruşmada savcının esas hakkında verdiği mütalaayla karar aşamasına gelinen ve bir sonraki duruşma son savunmaların yapılacağı davada, Eskişehir eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'yla birlikte Cemal Bozkurt, Fatih Aydın, Ulaş Erdoğan, Okan Duman, Özgür Dinçer, Bayram Akdoğdu, Volkan Karakuş halen tutuklu yargılanıyor.

64 sayfalık mütalaa
KCK soruşturmasında Hakan Fidan'ı ifadeye çağıran ve "ifade krizi" adı verilen sürece neden olmakla tanınan savcı Sadrettin Sarıkaya, Devrimci Karargah davasında iddia makamını temsil ediyor. İstanbul Cumhuriyet savcısı Sarıkaya dünkü duruşmada açıkladığı 64 sayfalık mütalaada sanıklara verilmesi istenen ceza taleplerini sıraladı. Duruşmalarda avukatların ve sanıkların savunmalarıyla çürütülen birçok iddianın da savcının halen dayanağı olduğu görüldü.

Sarıkaya, "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak,resmi belgede sahtecilik, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, mala zarar verme, kamu malına zarar verme, silahlı terör örgütüne üye olma, 6136 SY muhalefet, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi, nitelikli adam öldürme, yağma" şeklinde suç tanımı yaparak başladığı mütalaasına "Terör ve Terör Örgütü'nün tanımı", "Devrimci Karargah Terör Örgütü ile ilgili Genel Bilgiler" şeklinde devam etti.

Dergi nüshası "örgütsel ilişki" delili
Mütalaada, "Örgütün amacı", "Örgütün stratejisi", "Cephe yapılanması" şeklinde aktarımlar yapılırken savcının tanık ifadeleri, aramalarda el konulan "deliller" üzerinden "Devrimci Karargah örgütünün SDP ile ilişkisi" şeklinde açıklamaya da yer vermesi dikkat çekti.

Savcının "Ele geçen belge, bilgi ve dökümanlardan da anlaşılacağı üzere" şeklinde belirterek SDP ile Devrimci Karargah arasında kurduğu bağ yalnızca el konulan bilgisayarlarda bulunan SDP'nin programı, Sosyalist Demokrasi dergisinin nüshaları gibi gereçlerle gösterildi.

Mütalaada Devrimci Karargah'ın gerçekleştirdiği eylemler olarak da "Selimiye Kışlası", "AKP İstanbul İl Binası", "Beşiktaş'ta bir banka", "MÜSİAD binası" adreslerine yapılan saldırılar gösterildi.

Savcı Bostancı baskınını anlattı
27 Nisan 2009'da Orhan Yılmazkaya'nın ölümüyle sonuçlanan Bostancı baskınının da anlatıldığı mütalaada, "Örgütün eylem planı içerisinde yer alan zengin semtlerdeki lüks araçların yakılması, Ege sahillerindeki lüks yatların yakılması, uçak kaçırma eylemi, Zaman Gazetesine yönelik sabotaj eylemleri, Tuzla tersanelerinde iş yeri bulunan iş adamlarına yönelik saldırı eylemleri ile Mehmet AĞAR’a yönelik suikast eylemleri engellenmiştir" ifadesi yer aldı.

Sanıklar hakkında iddialar
Mütalaanın "Sanıkların Örgütsel Konumları" bölümünde ise ilk isim olarak tutuklu Fatih Aydın hakkında iddialara yer veriliyor. Aydın hakkında "eylemlerde parmak izlerinin bulunduğu", "ev aramasında 'el yapımı patlayıcı' maddelere el konulduğu" iddia edilirken Devrimci Karargah sitesinde yayınlanan açıklamalar, tanık ve şüpheli ifadeleri de gerekçe gösterilerek, "örgüt adına şiddet eylemleri içerisinde yer aldığı" öne sürüldü.

"Kuzey Irak'ta eğitim gördüler" iddiası
Tutuklu yargılanan Cemal Bozkurt, Özgür Dinçer hakkında da eylemlerde bulunan parmak izleri, tanık ifadeleri ve eski bir PKK itirafçısının "Kuzey Irak’ta Hakurki Karargahında Türk Solu grubu içerisinde gördüğü" yönünde beyanları gerekçe gösterilerek "Kuzey Irak'ta bulunan kamplarda eğitim alarak örgüt adına şiddet eylemleri gerçekleştirdiği" iddia edildi.

Ancak duruşmalarda avukatların söz konusu bu iddialar üzerine tanık beyanlarının çarpıklığına çokça kez dikkat çektiği biliniyor.

Che'nin fotoğrafı "örgüt üyeliğine" delil oldu!
Mütalaada ilginç iddialar üzerinden "örgüt üyeliği" suçlaması yöneltildiği görüldü. İbrahim Şimşek'e "Sanık Cemal’in verdiği bomba bulunan paketi AKP il binasına 20 TL karşılığında götürmek", Mehmet Yeşiltepe'ye, "Bilgisayarında bulunan Ustalar isimli klasörde Yalçın Küçük'ün fotoğrafını bulundurmak", Ergin Öncü'ye "PKK/KCK, MLKP, TİKB terör örgütlerinin simgelerini bulundurmak" ve Abdülselam Sultan'a "Che resimleri, sol ideolojik resimler bulundurmak", Nail Arıkan'a ise "Hikmet Kıvılcımlı'nın Devrimci Mücadeleci İnsan Hakları kitabını bulundurmak", "Bostancı baskınının olduğu gün internetten baskın haberlerine bakmak" şeklinde "suç" olarak nitelendirilen iddialar yöneltilerek ceza istendi.

Savcı "suç" tanımı yaptığı bu iddialar üzerinden "fikir ve eylem birliği içerisinde oldukları ve böylelikle de terör örgütü üyesi oldukları kanaatine varılmıştır" dedi.

"Bostancı baskının yapıldığı evi kiralamak" suç unsuru
Bostancı baskının yapıldığı evi kiralamak da ceza istenen "suç" delilleri arasında yer aldı. Necdet Öztürk, Sevim Öztürk ve Melek Seven hakkında, "Terör örgütlerinin çalışma ve eylem stratejileri nazara alındığında; bu kişiler ve yerle bu kadar alakadar olan birisini buradan ayrı tutmak hayatın olağan akışına aykırıdır" ifadesi yer aldı. Ayrıca Ceren Sütlaş'ın "Bostancı baskının yapıldığı evde CV'sinin bulunması" da örgüt üyeliğine delil sayıldı.

Ulaş Erdoğan için "örgüt yöneticisi"
Tutuklu yargılanan Ulaş Erdoğan'ın "Devrimci Karargah örgüüt yöneticiliği" suçlamasına gerekçe gösterilen deliller ise, "eylemleri planlamak", "sahte kimlik ve pasaport bulundurmak", "Edirne sınırından Yunanistan'a illegal olarak geçişin nasıl olabileceğine dair not bulundurmak" şeklinde sıralandı. Mütaalada Erdoğan hakkında, "Sonuç olarak sanık Ulaş Erdoğan'ın örgütün yeni yapılanma sürecinin başındaki isim olarak Devrimci Karargah terör örgütü yöneticilerinden olduğu kanaatine varılmıştır" denildi.

"İrtibatta bulunmak" delili
Ayrıca dava sanıkları Cenk Büyükkahraman, Barış Kaygın, Fırat Efe, Banu Çıvğın, Gamze Canpolat, Köksal Kaysı, Ozan Erdoğan, Salih Umut Bulduk, Serkan Karabulut, Ülkü Duran, Oğuzhan Kayserioğlu hakkında da "Ulaş Erdoğan'la irtibatta bulunmak", "Örgütsel sorumluluk almak" suçlamasıyla ceza istendi.

"Demokratik Dönüşüm dergisinde çalışmak" suç
Sanıklar Zafer Kaygın ve Gökhan Aydın'da Sabiha Gökçen Havalimanı'yla ilgili "My Technic isimli firmada çalışması" da suç delili olarak gösterildi. Murad Akıncılar, Onur Sarıefe, Özgür Aytulum isimli sanıklar hakkında da "Demokratik Dönüşüm dergisi için faaliyet yürütmek" gerekçesiyle örgüt üyeliği üzerinden cezalandırılmaları istendi.

"Örgüt yöneticisi gibi davranıyor"
Mütalaada sanık Volkan Karakuş hakkında, "Sanığın örgüt üyeliğinden öte giderek örgüt yöneticisi gibi hareket etiği kanaatine varılmıştır" şeklinde ifade kullanılması da dikkat çekti.

Çürütülen iddialar savcının mütalaasında
Gazeteci Baha Okar hakkında duruşmalarda çokça kez çürütüldüğü bilinen iddialar savcının mütalaasında yer aldı. Okar'ın parmak izinin Yılmazkaya'nın evinde bulunduğu, Kuzey Irak kampında eğitim gördüğü ve Ergenekon sanıklarıyla irtibatı olduğu iddiaları sıralanarak "örgüt üyesi" olduğu suçlaması yapıldı.

Mütalaada gazeteci Hakan Soytemiz hakkında "örgüt üyeliği" suçlamasına dair, "Demokratik DÖnüşüm dergisine kendi adıyla kargo gönderildi" ifadesi yer aldı. Sanık Semih Aydın'a da, "Hikmet Kıvılcımlı ve Abdullah Öcalan'ın olduğu fotoğraflar bulundurmak" suçlaması yapılarak örgüt üyeliğinden cezalandırılması istendi.

"Orhan Yılmazkaya anmasına katılmak" örgüt üyeliğine delil
SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan'la birlikte SDP ve TÖP üyelerine "Orhan Yılmazkaya anmasına katılmak" iddiası üzerinden "örgüt üyeliği" suçlamaları yöneltildi. Turan'ın "örgüt üyesi" olduğuna dair sunulan deliller, "Orhan Yılmazkaya anmasına katılmak", "Devrim Yolunda Kurtuluş Sosyalist Demokratlar, Sosyalist Bürokratlara Karşı Nasıl Mücadele Ederler isimli kitap ve Toplumsal Özgürlük Platformu isimli kitapları bulundurmak" gösterildi.

IMF'yi protesto etmek de suç oldu!
Tutuksuz yargılanan Tuncay Yılmaz, Ulaş Bayraktaroğlu, Sultan Seçik Kubilay ve Günay Kubilayoğlu hakkında da, "Orhan Yılmazkaya anmasına katılmak" suçlamasının yöneltildiği mütalaada, "örgüt üyeliği" için gösterilen deliller arasında "IMF ve Dünya Bankasını protesto amaçlı düzenlenen protesto yürüyüşlerine katılmak" da yer aldı.

Sanık Nejdet Kılıç hakkında, "Devrimci Karargah ve SDP’nin birleşimi sonucu ortaya çıkan yapı ile birlikte hareket etme hususunda organizasyonlar gerçekleştirdiği" ifadesi yer alırken Hanefi Avcı'yla yaptığı telefon görüşmeleri de "suç delili" olarak gösterildi.

Hanefi Avcı'nın kitabı baştan aşağıya "delil"
Eskişehir eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı hakkında yöneltilen iddiaların ağırlıklı olarak "Haliçte yaşayan Simonlar, Dün devlet bugün cemaat" isimli kitabıyla ilgili yaptığı çalışmaları barındırması dikkat çekti. Mütalaada Hanefi Avcı için, "Devrimci Karargah isimli örgüt ve mensuplarına bilerek ve isteyerek yardım etmek" şeklinde suçlama yöneltildi, Avcı'nın görevinden gelen imtiyazları kullandığı öne sürüldü.

Avcı hakkında şu ifadelere yer verildi: "Sanığın yazdığı kitapta; belirtilen süreç içerisinde, devam eden soruşturmalara yönelik yargılamayı etkileyecek nitelikte içeriklerin bulunduğu, terörle mücadelede çalışan emniyet görevlileri ile hakim ve savcıların hedef gösterildiği, verdiği bilgilerle soruşturma dosyasının gizliliğini ihlal edildiği anlaşılmıştır."

"Sanığın işyerinde ve ikametlerinde yapılan aramalarda ele geçirilen dijital verilerin incelenmesinde; Yazmış olduğu Haliç'te Yaşayan Simonlar isimli kitaba ilişkin hiçbir taslak metne rastlanmaması; kamuoyunda söz konusu kitabı bizzat kendisinin yazmadığı iddialarını güçlendirir bir durum olarak değerlendirilmiştir."

"Mesleğinin verdiği yetkiyi kullandı"
"Sanığın mesleğinin vermiş olduğu yetkiyi kullanarak POLNET ve KİHBİ sistemlerinde sorgulama yaparak bazı kişilerle ilgili verileri hukuka aykırı olarak ele geçirerek arşivlediği tespit edilmiştir."

"JİTEM isimli yasa dışı yapılanma ile ilgili faaliyet yürüttüğü bilinen kişiler ve aileleriyle irtibatının polislik mesleğinin dışında bu kişileri koruyup kollayan görüntüsünü verecek ve intibaını uyandıracak şekilde irtibatının devam ettiği belirlenmiştir."

"Sanığın ifa ettiği konum nazara alındığında, göreviyle bağdaşmayacak şekilde terör örgütü üyeleriyle irtibatlı olduğu, yukarıda da açıklandığı şekilde müsnet suçları işlediği kanaatine varılmıştır."

Mütalaada Avcı'nın eşi olan sanık Şenay Avcı için de "suç işleme kastı henüz aydınlatılamadı" denildi.

Dergide staj yapmak suç delili!
Üniversite öğrencileri Deniz Küçükbumin hakkında ise kaldığı ev "suç unsuru" olarak gösterilerek örgüt üyeliğinden ceza alması istendi. Şeyma Özcan için ise, "Devrimci Cephe dergisinde muhabirlik yapmak için staj yapmak" şeklinde delil gösterilerek örgüte yardım etme suçlaması yapıldı.

Mütalaada sanık Gülseren Poyraz hakkında da, "Abisi Şemdin Şimşir'in yazacağı kitaba yardım ettiğini söylemek" şeklinde iddiada bulunularak "örgüt üyeliği" ile ceza alması istendi.

Savcı mütalaasına MİT de girdi!
Türkiye Gerçeği dergisi yazarı Mehmet Güneş hakkında gösterilen delil ise MİT raporu oldu! Mütalaada Güneş hakkında "örgüt üyeliği" ile cezalandırılmasını istemeye dayanak yapılan ifade şu şekilde: "Milli İstihbarat Teşkilatından sanık ile ilgili olarak; çeşitli sol tandanslı örgütler içerisinde yer aldığı, soruşturma kapsamında yer alan bir kısım sanıklarla irtibatlı olduğu belirtildi."

Duruşmaları izlemek örgüt üyeliğine delil!
Sanık Umur Suyadal'ın Devrimci Karargah duruşmalarını izlemesi "örgüt üyeliği" suçlamasına delil gösterildi. Mütalaada Suyadal hakkında, "Devrimci Karargâh örgütüne yapılan operasyonları sonucu alınan şahıslar ve yapılan duruşmaları takip ettiği, (08.12.2011 tarihli iletişim tespiti ve teknik araçlarla izleme tespit tutanağı dosyadadır)" ifadesi yer aldı.

"Avukat-müvekkil ilişkisi kanaati uyandırmadı"
Avukat Özcan Kılıç hakkında ise "örgüt üyesi" olduğuna dair delil, "Devrimci Cephe dergisi bulundurmak", "İddianameler isimli klasör içerisinde PKK ile ilgili fotoğraflar bulundurmak" şeklinde gösterildi. Mütalaada Kılıç'ın müvekkiliyle yaptığı görüşme de, "Şemdin Şimşir ile yaptığı görüşmenin 'avukat-müvekkil ilişkisi ötesinde örgüte yardım niteliğinde olduğu kanaatini uyandırmıştır" şeklinde yorumlandı.

Savcının vardığı sonuç
Mütalaada savcı tüm çarpık iddialarının üzerine "Sonuç ve İstem" kısmında, "Sanıkların birbirleri ile irtibatlı olup örgütsel faaliyetler içerisinde oldukları, Devrimci Hareketi, diğer sol tandanslı terör örgütlerini de kapsayacak şekilde oluşturmaya çalıştıkları, amaçlarını gerçekleştirmek için legal alanlarda da çalışmalar içerisinde olduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır" ifadesine yer verdi.

Savcı mütalaasında üç sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet, birer sanık hakkında 22,5 yıl, 21 yıl, 17,5 yıl, 15 yıl, 13,5 yıl, iki sanık hakkında 11,5 yıl, beş sanık hakkında 9,5 yıl, bir sanık hakkında 8,5 yıl, 50 sanık hakkında 7,5 yıl hapis cezası ve dört sanık hakkında da beraat istedi. Üç sanığın yakalanamadığı gerekçesiyle mütalaası verilmezken sanık Okan Duman'ın avukatı gelmediği gerekçesiyle mütalaası sonraya bırakıldı.

Savcının 75 sanık hakkında istediği en alt sınırdan ceza miktarları ise şu şekilde:

Fatih Aydın, Cemal Bozkurt ve Özgür Dinçer hakkında ağırlaştırılmış müebbet;

Hanefi Avcı 22,5 yıl;

Ulaş Erdoğan hakkında 21 yıl;

Necdet Öztürk hakkında 17,5 yıl;

Volkan Karakuş 15 yıl;

İbrahim Turgut 13,5 yıl;

Hakan Soytemiz, Tuncay Yılmaz 11,5 yıl;

Rıdvan Turan, Cenk Büyükkahraman, Zafer Kaygın, Gökhan Aydın, Vedat Yıldız hakkında 9,5 yıl;

Nejdet Kılıç 8,5 yıl;

Mehmet Yeşiltepe, Ergin Öncü, Abdülselam Sultan, Muhammet Çetin, Süleyman Gürkan Anıl, Aylin Duruoğlu, Nail Arıkan, Sevim Öztürk, Melek Seven, Ceren Sütlaş, Metin Akdemir, Barış Kaygın, Murad Akıncılar, Onur Sarıefe, Ahmet Gülaydı, Banu Çıvğın, Fırat Efe, Gamze Canpolat, Köksal Kaysı, Mustafa Süleyman Kudret Köksal, Ozan Eryılmaz, Salih Umut Bulduk, Serhan Karabulut, Osman Baha Okar, Semih Aydın, Oğuzhan Kayserilioğlu, Özgür Aytulum, Günay Kubilay, Ecevit Piroğlu, Kemal Hamzaoğlu, Sultan Seçik Kubilay, Özgür Cafer Kalafat, Yaman Yıldız, Selda Başusta Çalık, Ülkü Duran, Gülseren Poyraz, Tamer Taş, Emrol Pamuk, Benay Can, Ağca Kaya, Ersin Sariçam, Cem Akdoğdu, Mehmet Güneş, Bayram Akdoğdu, Deniz Küçükbumin, Umur Suyadal, Onur Erkut, Şeyma Özcan, Özcan Kılıç, Coşkun Kıyamçiçek hakkında 7,5 yıl hapis cezası;

İbrahim Şimşek, Mustafa Aşula, Önder Sönmez, Şenay Avcı beraat istendi.

Mahir Sayın, Akın Tanrıverdi, Cem Beğenmiş hakkında yakalama kararı olduğu için mütalaası verilmedi.

Okan Duman'ın ise avukatı katılmadığı gerekçesiyle henüz mütalaa verilmedi.

Selin Asker -soL

foto: arşiv

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.