Header Ads

Başka Bir Okul Mümkün: Bu Okulda Milli Eğitim Değil, Hayat Müfredatı Var


Başka Bir Okul Mümkün (BBOM) Kooperatifi tarafından 2013 Eylül’ünde Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı özel okul statüsünde bir okul açılacak. Öğrencilerin söz sahibi olacağı okulun adına da öğrenciler karar verecek. Okulun temel ilkelerinden biri, ticari kâr amacı gütmemek. Çünkü gönüllü kooperatif üyeleri Feyza Eyikul ve İsmet Akça eğitimi kâr sağlamak üzere satılacak bir hizmet olarak görmediklerini söylüyorlar. Okulun giderleri için belli bir ücret olacak ancak okulun maliyeti neyse veliler onu paylaşak. Demokratik bir okul olması ve alternatif bir eğitim yapılabilmesi için sınırlı sayıda öğrenci alınacak ve okulun sadece iki şubesi olacak.

Eyikul ve Akça’nın dahil olduğu kooperatifin ortaya çıkışı önce dost sohbetlerinde özel okul ve devlet okullarının sorunlarını tartışırken ortaya çıkmış. Ardından çember giderek büyümüş. “Alternatif eğitimden ne anlıyoruz, var olan sorunlar nedir, nasıl çözebiliriz?” sorularına cevaplar arayan ekip dünyadaki alternatif ve demokratik okul modellerini araştırmış. Üç yıllık çalışmanın sonunda BBOM Kooperatifi kurulmuş. Biz de kulağa ilginç gelen alternatif okul modelini kooperatifin gönüllü üyeleri Feyza Eyikul ve İsmet Akça’dan dinledik.

ÖĞRENME KAPASİTESİNE GÖRE...

- Başka Bir Okul Mümkün Kooperatifi’nin kuracağı okul, nasıl bir okul olacak?

İsmet Akça: Okul, öğrenci, öğretmen, veli ve diğer çalışanlar tarafından kurulacak bir meclis tarafından yönetilecek. Hatta okul çevresinde yaşayanlar bile okul meclisine kolektif katılım sağlayabilecek. Özellikle çocukları merkeze alan alternatif bir eğitim anlayışımız var. Çocukların farklı ihtiyaçlarını, farklı öğrenme kapasitelerini gözeteceğiz. Okulun sahibi olacak kooperatif aynı zamanda velilerden oluşacak.

Feyza Eyikul: Eğitim dilimiz Türkçe. Haftada 4-6 saat İngilizce dersi olacak ama bunun için ayrı bir saat dilimi ayırmıyoruz. Çocuklar İngilizce’yi diğer derslerin içinde aktif olarak öğrenecek. Çocukları dile maruz bırakarak öğretmeyi planlıyoruz. Örneğin hayat bilgisi dersini ormanda yapacaklar ve yapraklar üzerinden mevsimleri öğrenecekler. Türkçe olarak gördükleri bu ders bittikten sonra İngilizce öğretmenleriyle de 40 dakika bunun üzerine bir oyun kuracak belki de şarkı öğrenecekler. Dil eğitimini diğer derslerin içinde yaşayarak öğrenecekler. Tüm derslerin hayatın içinde yaşayarak öğrenilmesi bizim için önemli.

UYGULAMASI DA İÇERİĞİ DE FARKLI

- Peki, derslerin içeriği nasıl olacak?

F. Eyikul: Temel derslerin hem uygulama biçimi hem de içeriklerinde farklılıklar var. Amacımız hayat bilgisi dersini okul sınırları dışında işlemek. Belki şehir çöplüğüne, semt pazarına ya da fotoğraf sergisine gidecekler. Matematik dersinde kesirler konusunu mu öğreniyorlar, uygulamalı matematik dersinde yemekten önce ekmeklerini bölerek aslında kesirleri tekrar görecekler. Tüm derslerimizde olduğu gibi yaşamın içinden aktif olarak öğrenmelerini sağlamaya dair bir program geliştiriyoruz.

İ. Akça: Türkçe dersi kapsamında 1 saat ‘Sizinle paylaşacaklarım var’ adı altında bir çalışma olacak. Bu saati çocuklar programlayacak. 2. ve 4. sınıfta çocukların istedikleri bir dersin sınıfını açacakları bir yapının da önünü açmak istiyoruz. Balıkçılığı merak ediyorlarsa bir balıkçı getirecekler. Görsel sanatlar, müzik ve beden eğitimi atölyelerimiz olacak ama bu dersleri de 2 saat beden, 2 saat resim dersi diye sınırlandırmıyoruz çünkü sanat saatleri belli olan bir uğraş değil. Bir taraftan da çocukların bu dallarda kendi potansiyellerini ve yeteneklerini keşfetmeleri için mümkün olduğunca çok seçenekle tanışmalarını istiyoruz.

F. Eyikul: Sınıf öğretmenleriyle diğer branş öğretmenlerimizin derslerinin iç içe geçtiği multidisipliner bir yapı kuruyoruz. Türkçe dersi gerektiğinde resim atölyesinde de işlenebilir. Mesela müzik çok iyi bir matematik öğretme aracıdır ve tam bu yüzden daha program geliştirme aşamasında branş öğretmenlerinin bir arada çalışmasını sağlıyoruz.

İ. Akça: Çevreye duyarlı olmak da ana hedefimiz. Ekolojik dengeden söz ederken sadece ışıkları, muslukları kapayalım şeklinde olmayacak bu. Genelde matematik derslerinde havuz problemleri anlatılırken musluktan sular akar, doldurulur, boşaltılır, suyun nerden gelip nereye gittiği belli değildir. Böyle olunca sanki su tükenmez bir kaynakmış gibi algılanıyor. Hız problemlerinde de bir şehirden diğer şehire giden arabalardan söz edilir ama bisiklet kullanılmaz. Oysa çocuklara bunları anlatırken karbon emisyonunu da anlatabiliriz. Ya da ekoloji aynı zamanda çocukların beslenmeyle ilişkisinin de kurulması demek. Çocukları bırakın biz bile hangi sebzenin hangi mevsime ait olduğunu unuttuk. Bunları değiştirmek istiyoruz. Bir araziyi permakültür yapmak için kullanacağız. Çocuklar doğayla doğrudan ilişki kuracak.

- Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredatı mı uygulanacak peki?

F. Eyikul: Bakanlığın müfredatını kabul ediyoruz. İlave olarak çocukların ilgi, ihtiyaç ve potansiyelleri doğrultusunda kazanımlar ekliyoruz. 2005’te AB kriterlerine göre yapılan değişiklikle içerik serbest hale getirildi. Kitap kullanmak zorunda bile değilsiniz.

İ. Akça: 2005’teki reform büyük oranda kâğıt üzerinde kalmış. Biz her ders için materyal geliştireceğiz. Mevcudu kullanmayı ve kitabi bir şey üzerinden de gitmeyi düşünmüyoruz. Önemli olan çocuğun elde edeceği kazanımlar. Hangi kitapla ya da hangi materyalle yaptığının önemi yok. Dolayısıyla alternatif eğitimin her türlü pedagojik yöntemini, materyalini rahatlıkla devreye sokabiliriz.

İ. Akça: Her çocuğun öğrenme kapasitesinin değerli fakat farklı olduğunu düşünüyoruz. Öğretmenlerimiz bu farklılığı dikkate alarak bireyselleştirilmiş bir eğitim uygulayacak.

- Çocuklar söz sahibi olacaksa ya “Haftada bir gün ders, geri kalan günler de tatil istiyoruz” derlerse ne olacak?

F. Eyikul: Bunu da tartışacaklar. Okulda keyif alan ve kendi isteğiyle öğrenme sürecinde olan bir çocuğun okula gelmek istemeyeceğini düşünmüyorum ama çocuğun ihtiyaçları o sırada öyle olabilir.

İ. Akça: Önceleri bu kadar küçük çocukların nasıl karar alacağı konusunda endişelerimiz vardı. Demokrasiden söz ediyoruz ama demokrasiye alışık değiliz. Çünkü bu ülkede demokrasi pratiğimiz çok zayıf. Dünyada çok fazla demokratik okul örneği var. O okullardaki okul meclisi videolarını seyrettiğimizde hepimizin dudakları uçukladı çünkü küçük çocuklar inanılmaz derecede sorumluluk ve konuşma yetisine sahip bir şekilde kendi hayatlarına dair her şeyi konuşuyorlar ve karşı tarafı gayet iyi dinliyorlardı. Bütün antidemokratik zehirler yetişkinlerin kafasında. Çocuklara ortam yaratıldığı zaman başarıyla hayata geçiriyorlar.

- Bu okulda karne olacak mı?

F. Eyikul: Alternatif değerlendirme yöntemlerini esas alıyoruz. Çocukların kendilerini gerçekleştirmelerini, mutlu olmalarını hedefliyoruz ve bu konuda onlara kılavuzluk ediyoruz. Ne kadar ilerlediklerini ya da neyi hedeflediklerini görebilsinler diye elbette değerlendirme gerekecektir. Öz değerlendirme, akran değerlendirme gibi çeşitli yöntemler var. Biz de bunları kullanacağız. Notlandırmayacağız.

ÖZEL OKULLAR, KÜÇÜK PRENS VE PRENSESLER ÜRETİYOR

- Sınıf başkanları olacak mı?

İ. Akça: Kesinlikle temsili bir demokrasi istemiyoruz. Özel okullar demokratik, katılımcı eğitimden söz ediyor ama böyle olmadığını yaşayanlardan da biliyoruz. Çünkü özel okullardaki sözde katılımcı eğitim, başarılı, güzel, zayıf olan erkek ve kız çocuklarının ön plana çıkarıldığı, sınıf başkanının diğerlerini yönettiği demokrasi katılımı oyununa dönüşüyor. Bizim okul meclisimizde herkes eşit söz ve oy hakkına sahip olacak. Başkanlar, şefler, alt başkanlar olmayacak. Görev paylaşımlarını kendileri yapacak. Güçlü olanı güçlendirmek değil, herkesin eşit bir şekilde katılabilmesi önemli. Herkes sorumluluk taşıyabilecek.

F. Eyikul: Özel okul zihniyeti her şeyi yapmaya kendini muktedir sanan prens ve prenseslerin doğru çocuklar olduklarını düşünüyor. Biz çocukları özgür bırakmak ve hayatlarının özneleri olmalarını istiyoruz. “Ben özneyim, her şeyi ben yaparım” gibi bir zihniyetle değil, başkalarıyla da sorumluluk ilişkisi içinde yaşamaları gerektiğini bilen bir zihniyetten söz ediyorum.

SİBEL ATEŞ YENGİN/Akşam

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.