Header Ads

Avrupa Basınında Bugün (6 Şubat 2013)




İngitere Basını
Eşcinsel evlilik yasasının dün Avam Kamarası'ndan geçmesi İngiltere'de bu sabah yayımlanan siyasi ağırlıklı gazetelerin tamamında manşetten duyuruluyor.

İki fotoğraf var, biri Guardian'da diğeri Independent’ta dudak dudağa öpüşen çiftler görülüyor; oylama sonucunu kutladıkları anlaşılıyor.

Nikah masasındaki ‘evet’ten esinlenen Independent, fotoğrafın üzerine "eşcinsel evliliğe Avam Kamarası 'evet' dedi" başlığını atıyor.

Independent, kutlamayı öne çıkarırken Muhafazakar Parti'deki bölünmeyi Guardian, Daily Telegraph ve Times kalın harfler ile görüyor.

"Başbakan partiden koptu"

Muhafazakar Parti meclis grubunun yarısının yasaya hayır dediğinin tahmin edildiğini, Guardian, “Başbakan partiden koptu” manşetinin altında aktarıyor.

“İsyan başbakana darbe indirdi”… Bu da Times’ın manşeti.

Meclis grubu isyanını Daily Telegraph’da da manşet olarak görüyoruz.

Mursi-Ahmedinejad buluşması

Bir başka fotoğraf, Financial Times'ta, başka bir kavuşmayı resmediyor:

Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad sarılıyor…

Financial Times'ı Kahire'deki buluşmayı böyle büyük bir fotoğrafla görmeye iten şey, Ahmedinejad'ın İran İslam Cumhuriyeti'nin 1979'daki devrimden sonra Mısır'ı ziyaret eden ilk lideri olması.

Gazete, “İki ülke ilişkilerinde yumuşama işareti” diyor…

"İran bu fırsatı değerlendirmeli"

Kazakistan'da yapılacak bir toplantıdan hareketle Independent İran ve Batı arasındaki ilişkiyi baş makalesine taşıyor.

"Barack Obama Amerika Birleşik Devletleri'nde yeni dönemine başlarken" diyor gazete "İran'ın eli biraz rahatladı."

Independent, Obama yönetiminin kampanya döneminde oy kaygısıyla yapamadığı, söylemediği şeyleri yapabileceğine inanıyor.

İran'ın böyle bir fırsatı değerlendirebileceğini ekliyor; Moskova'daki son "nükleer görüşmelerin" kesildiğini de hatırlatıyor Independent:

“İran 46 milyar dolar petrol gelirinden ambargo nedeniyle mahrum kaldı; yumurta, pirinç, tavuk fahiş fiyatlardan satılır oldu, enflasyon yüzde 30'un üzerine çıktı.”

İran'da haziran ayında seçim olacağını, siyasi liderliğin üzerinde bu nedenle baskı olduğunu da ekliyor.

Guardian da baş makalelerinden birinde aynı temayı işliyor, ama yine de görüşmelerin başlıyor olmasını “iyi haber” olarak niteliyor.

Türkiye ve pekçok ülkeye suçlama

Dünya siyasi haritası Guardian'ın uluslalarası haberler sayfasının ortasında yer alıyor. Türkiye, kırmızıyla gösterilen ülkeler arasında… Bu ülkeler, iddiaya göre Amerika Birleşik Devletleri'nin terörizm şüphesiyle gözaltına alınan kişilere kötü muamele yapmasına yeşil ışık yaktı.

Aralarında İngiltere'nin de bulunduğu 20'den fazla Avrupa ülkesinin de kırmızı renkle gösterildiği haritaya temel oluşturan iddiayı ortaya atan Açık Toplum Adalet Girişimi, işkence programına gizli desteği belgelediğini söylüyor.

Guardian'ın haberinden, Açık Toplum Adalet Girişimi'nin bu ülkelerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde haklarında dava açılabileceğine inandığı anlaşılıyor.

Guardian muhabiri, işkence derecesine vardığı eleştirilerine maruz kalan ve resmi ağızlarda ileri-aşama-sorgulama-uygulamaları olarak ifade edilen programın 11 Eylül saldırıları sonrasında gündeme geldiğini hatırlatıyor.

Açık Toplum Adalet Girişimi, programa gizli bir NATO toplantısında destek alındığını iddia ediyor.

Guardian muhabiri, CIA başkan adayı olarak Obama tarafından öne sürülen John Brennan yakında kongre onay oturumuna katılacağı için raporun şimdi yayımlandığını ifade ediyor.

Guardian, Brennan'ın ileri-aşama-sorgulama-uygulamaları için geçmişte "terörle mücadele için hayati önemde" dediğini yazıyor.

"AB, Hizbullah'ı 'terörist' ilan etsin"

İsrailli beş turistin ölümüyle sonuçlanan geçen seneki bombalı saldırının dün Bulgaristan’da açıklanan raporu Times’ın baş makalesine konu yaratıyor. Raporda bombalı saldırı ile Lübnan’daki Hizbullah hareketi arasında bağ tespit edildiği söylenmişti.

Gazete Avrupa Birliği’nin de Hizbullah’ı terörist gruplar listesine alması gerektiğini yazıyor.
Postacıların ev köpekleri kampanyası

Bütün ev köpeklerine elektronik-mini-kimlik kartı takılacak.

Daily Telegraph, saldırgan ve çevreye zarar veren köpeklerin kime ait olduğunun belirlenmesine yönelik elektronik-mini-kimlik uygulaması için sahiplere 10 sene süre verileceğini belirtiyor; sahiplerin cezai sorumluluğu da genişletiyor: artık köpekler ev sınırları içinde saldırırsa da şikayet konusu olabilecek;

Daily Telegraph’ın haberinde “saldırı alanı tanımının genişletilmesi ” için postacıların bir süredir kampanya yürüttüğü belirtiliyor.

Almanya Basını
Almanya’da tecavüz mağduruna ödenecek rekor tazminat, ABD yönetiminin Standard & Poors’a açmaya hazırlandığı dava ile AB liderler zirvesi, öne çıkan yorum konularını oluşturuyor.

Almanya’da tecavüz mağduruna rekor düzeyde tazminat ödenecek. Wuppertal Eyalet Mahkemesi 16 yaşındayken kaçırılıp, günlerce alıkonularak tecavüze uğrayan ve bugün 20 yaşında olan genç kadına 100 bin euro tazminat ödenmesine karar verdi. Tecavüz sanığı ise 2009 yılında adam kaçırma ve tecavüz suçundan 12,5 yıl hapse mahkûm edilmişti. Düsseldorf merkezli Westdeutsche Zeitung, tazminat kararını şu şekilde değerlendiriyor:

"Tazminatın Alman hukukunda iki işlevi var: Birincisi, mağdurun çektiği acıların telafi edilmesi, ikincisi de manevi yaraların sarılarak mağduriyetin bir nebze olsun ortadan kaldırılması. Bu şekilde sanığa, işlediği suçun karşılığı olarak bir de tazminat cezası yükleniyor. Sanığa verilen ceza aslında toplumun da çıkarına. Çünkü tazminat cezası; toplumun, mağdurun arkasında durduğu, suçluyu ise karşısına aldığı mesajını veriyor."

ABD yönetimi kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s’a dava açmaya hazırlanıyor. Davaya gerekçe olarak 2007 yılındaki kriz öncesinde kuruluşun, emlak kredilerini hatalı değerlendirmesi ve riskli pek çok krediye iyi not vererek emlak krizinin tetiklenmesine neden olması gösteriliyor.Frankfurter Rundschau gazetesi bu konuyu yorum sütunlarına taşıyor:

"Bu, Almanya dâhil başka ülkelerin de ajanslara dava açmaya başladığından bu yana en sert hukukî girişim. Kredi derecelendirme kuruluşları, uzun süre fikir özgürlüğünü gerekçe göstererek kendilerini savundular. Yaptıkları değerlendirmelerin kişisel görüşleri olduğunu ve kimseye satın alma veya satma yönünde tavsiyede bulunmadıkları için sorumlu tutulamayacaklarını söylüyorlar. Bu mazereti artık öne süremeyecek olmaları çok iyi. Belirli bir güce sahip, hükümetleri korkudan titretebilen ve kurları etkileyebilen kişi ya da kuruluşlar, bunun hesabını da vermelidir."

AB hükümet ve devlet başkanları, Birliğin 2014 - 2020 dönemi bütçesini görüşmek için perşembe günü bir araya gelecek. İngiltere gibi bazı ülkeler yaklaşık 1 trilyon euro büyüklüğünde olması ön görülen bütçede kısıtlamaya gidilmesini istiyor. Ludwigshafen kentinde çıkan Rheinpfalz gazetesi, konu hakkında şunları yazıyor:

"AB’nin ne kadar para alacağı önemli bir soru. Ancak bu sorunun yanıtı kadar önemli olan bir nokta daha var: AB’nin kasasına girip yeniden üye ülkelere akacak olan paraların Avrupa’nın geleceğine ne kadar katkıda bulunacağı daha sıkı bir şekilde gözden geçirilmeli. AB, en azından geçici bir süre de olsa yaşanan krizin özellikle genç nüfus üzerindeki olumsuz etkisini azaltmak için daha fazla angaje olmalı."      

(bbc türkçe-dw türkçe)

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.