Header Ads

Samatya'da Yaşayan Ermeniler Tedirgin


İstanbul Samatya'da 23:00 sıralarında yaşlı bir Ermeni kadına kimliği belirlenemeyen bir şahıs saldırdı. Karakola yakın bir bölgede yaşanan olayda saldırgan kaçtı.

Maritsa Küçük adlı 85 yaşındaki kadının, Samatya’da tek başına yaşadığı evinde vahşice öldürülmesi olayının yankıları ise sürüyor. 28 Aralık Cuma günü yaşanan ve Ermeni toplumunu tedirgin eden cinayet sonrasında, Emniyet’ten, sürecin yakından izlendiği bilgisi geldi. Samatya’da, Aralık ayının başında, yalnız yaşayan 87 yaşındaki bir başka Ermeni kadın da (T.A.) benzer bir saldırı sonucunda ağır şekilde yaralanmıştı.

Her ihtimal değerlendiriliyor

Agos’un ulaştığı Emniyet kaynakları, Maritsa Küçük cinayeti üzerine hassas bir çalışma yürütüldüğünü, olayın aydınlatılması için büyük çaba sarf edildiğini söylediler. Verilen bilgiye göre, failin yakalanması amacıyla bölgede 20 ekip çalışıyor. Her ihtimalin değerlendirildiğini belirten Emniyet kaynakları, şimdiye dek, Küçük’ün ırkçılık nedeniyle öldürüldüğüne dair bir ipucu bulunmadığını söyledi.

Açıklamalara göre, göğsünde haç veya benzeri bir işaret bulunmayan Küçük’ün boğazının kesilmiş olduğu yönündeki haberler de gerçeği yansıtmıyor. Küçük’ün, kesici bir aletle şah damarında açılan yara nedeniyle yaşamını yitirdiği ifade ediliyor. Maritsa Küçük’ün Ermeni olduğu için öldürülmüş olabileceği ihtimali zayıf bulunurken, Aralık başında bir Ermeni kadının darp edildiği ve gözünü kaybetmesiyle sonuçlanan saldırının da incelendiği, gelen bilgiler arasında. Polis, olay gününe ait bin 500 saatlik kamera kayıtlarını inceliyor. Dosyaya gizlilik kararı konduğu öğrenildi.

Yaşlı kadın kaçırılmaya çalışıldı

Öte yandan, Samatya’da, 6 Ocak Pazar günü kiliseye gitmek üzere olan yaşlı bir Ermeni kadın kaçırılmaya çalışıldı. Surp Dzınunt ayinine katılmak için Surp Kevork Kilisesi’ne giden kadın, erzak ve para yardımı vaadinde bulunan üç kişi tarafından zorla bir araca bindirilmek istendi.

Görgü tanıkları olayı şöyle anlattı: “Yaşlı kadının yanında beyaz bir araba durdu. İkisi genç, biri orta yaşlı, üç kişi vardı. Kadına, önce Fatma adında birini tanıyıp tanımadığını sormuşlar. Daha sonra ‘Erzak ve para yardımında bulunuyoruz, sana da verelim’ demişler. Yaşlı kadın istemediğini söyleyince ısrar etmişler. ‘Arabaya bin, seni gittiğin yere bırakalım’ demişler. ‘Evin var mı?’, ‘Çocukların var mı?’ gibi sorular sormuşlar. Kadın gitmek istediği halde bırakmadılar.”

Kimliği belirlenemeyen kişilerin yanından güçlükle ayrılabilen kadın, kiliseye sığındı ve ardından polise haber verdi. “Bu şekilde yardım dağıtımı yapılmaz” diyen Emniyet birimleri, bu tür vaatlere inanılmaması yönünde uyarıda bulundu.

Samatyalılar tedirgin

Yaşanan olayların ardından, Samatya diken üstünde. Görüştüğümüz mahalle sakinleri, duydukları endişeyi dile getirdi.

Anahit Fırıncı: Artık çocuğumu evde yalnız bırakmaya korkuyorum. Gördüğüm kadarıyla, çocukların bile psikolojisi bozuldu. Kapı kilitlemek, şimdiye kadar çok yaptığım bir şey değildi, ama şimdi çok korktuğum için, kapının kilitli olup olmadığını birkaç defa kontrol ediyorum. Evde çok huzursuz oturuyorum. Benim de yaşlı bir annem var; ona yabancılara kapıyı açmamasını, yabancılarla konuşmamasını söylüyoruz. Endişeli ve huzursuzuz.

Besse Kabak: Başta yalnız yaşayanlar olmak üzere, kadınlar çok korkuyor. Her gece kapılarını kilitliyorlar. Kendilerinin de başına böyle bir şey geleceğinden korkuyorlar. Ayrıca çok üzgünler. Samatya’da herkes birbirini kiliseden ve mahalleden tanır, o nedenle acıyı çok yakından hissediyorlar. Kapı kilitlemek gibi önlemler çok da işe yaramıyor, bir şekilde içeri giriyorlar. Kapının altından su döküp evi su basmış gibi gösteriyorlarmış mesela. Binbir numarayla kapıyı açtırabiliyorlar. Devletin tedbir alması, olayların önüne geçmesi ve suçluları bir an önce yakalaması gerekiyor.

Vartuhi Gözoğlu: Herkes korku içinde. “Acaba bize de sıra gelir mi?” diye düşünmeye, yalnız yaşamaktan korkmaya başladılar. Dışarı çıkamaz haldeler. Aileler, yaşlılara kapıları kimseye açmamalarını tembih ediyorlar. Bu saldırılar acaba 1915’e dönüş olduğunu mu gösteriyor? Maritsa Küçük cinayeti ve yaşanan darp olayının bir an önce açıklığa kavuşması ve suçluların yakalanması, bizleri bir nebze de olsa rahatlatacak. Samatya’daki vakıf ve derneğin yöneticileri, yaşlılara yönelik bu saldırıları gündeme almalı. Toplum olarak da bu saldırıların önüne nasıl geçmemiz gerektiğini düşünmeliyiz.

(Agos-Başka Haber)

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.