Header Ads

Efkan Bolaç: 2 Gün Boyunca Su ve Şeker Verilmedi. Nezarethanede Betonda Yattık.


Perşembe günü yapılan operasyon sonucunda gözaltına alınan Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi 10 avukattan 9’u hakkında dün tutuklama kararı çıkmıştı. Hakkında tutuksuz yargılama kararı çıkan ve yurtdışına çıkış yasağı konulan avukat Efkan Bolaç, gözaltı sürecini anlattı.

Skytürk 360’ta yayınlanan Şimdi Söz Sizde’de Hilmi Hacaloğlu’nun sorularını yanıtlayan Bolaç, “benim için onların orada olması büyük bir üzüntü; onları yalnız bırakmak ve bir şey yapamamak ise benim için ezilmişlik” diye konuştu.

Efkan Bolaç, serbest bırakıldıktan sonra savcının tutuksuz yargılanma kararına itiraz ettiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyledi.

Avukat Bolaç, gazeteci Tuğçe Tatari’ye gözaltındayken kendi cep telefonunda gönderilen mesajla ilgili de bilgi verdi.

“Tuğçe Tatari’ye atılan mesajdan haberim yok çünkü sabah benim telefonuma el konularak kapatıldı.Ben nezarette göz altında iken kullanmam mümkün değil ama daha sonra kardeşim de dahil bazı arkadaşlarım aramış ve telefonum çalıyormuş. Bu demek ki telefonum şifreli olmasına rağmen açılmış bu nasıl olabilir? Telefonum hala emniyette.”

‘Ajanlık ve Suriye ile ilgili soru sorulmadı’
Hilmi Hacaloğlu’nun “bazı basın yayın organlarında tutuklamaların Suriye’ye yönelik ajanlık faaliyetiyle ilgili olduğu yazıldı. Buna ilişkin size soru yönetilmedi” şeklindeki sorusuna şöyle yanıt verdi.

“Ajanlık ve Suriye ile ilgiili tek bir soru dahi sorulmadı. Biz ajanlık faaliyetlerinden haberdar değildik içerde olduğumuz için. Kozmik odadan şifreleme ile mesaj atıyorlar diye haberler çıkmış ama bununla ilgili de soru sorulmadı. Tutuklanmaya sevk edilme sebebim ise gerçekten komik. ÇHD Başkanı olmaktan dolayı tutuklamaya sevkedildim bu inanılmaz ve kabul edilemez. ÇHD legal bir kurum. 1974’ten beri örgütlenmiş,bir çok ilde şubeleri olan bir derneğiz.”

'ÇHD olarak patriotlarla ilgili legal direniş yapmaya hazırlanıyorduk'
Bolaç, Çağdaş Avukatlar Derneği’ne operasyon yapmasını ise şu sözlerle açıkladı.

“ÇHD net olarak hak ihlaline karşı çıkan,işçi ve emekçinin yanında olan bir örgüt. İnsanlara suçlar ve yasalarla ilgili eğitim seminerleri verdik. Engin Çeber davasını sonuna kadar takip eden, DGM’leri kapattıran ÇHD’dir. Bize yönelik bir operasyon yapılacağını düşünüyorduk. Patriotlar için legal bir direniş için hazırlanıyorduk aslında. Bu operasyon tamamen ÇHD’nin aktivasyonuna yönelik yapılmıştır”.

‘Nezarethanede kelepçe takıldı’
Emniyet’te su şeker temininde yaşanan sorunların bir süre sonra aşıldığını belirten Avukat Efkan Bolaç, Çağlayan Adliyesi’ndeki nezarethanedeki koşulları eleştirdi.

“Avukatlar olarak bize diğer gözaltındakilere göre farklı farklı muamele yaptılar. Nezarette 30 kişiydik oturacak yer yoktu ıslak fayansların üzerinde oturduk. Bizim elimizde kelepçe yoktu ancak gözaltındaki bazılarının eli kelepçeliydi. Nezarette takılamayacağını söyledik ama şüpheli olduğumuz için siz karışmayın dediler. Bazılarımız çorapla geldi çünkü apar topar ayakkabılarını giymelerine bile izin vermeden alındılar”.

İstanbul Barosu avukatları ile İstanbul ve İzmir Barosu Başkanılarına teşekkür eden Bolaç, “bu destek bizi fazlasıyla memnun etti.

Bolaç: İmdat Polis bir kısım zevatı rahatsız etti
Radikal gazetesinden Serkan Ocak'a da açıklamalarda bulunan ve 3 günlük gözaltı sürecinde yaşananları özetleyen Bolaç’ın anlattıkları, hukuksuzluğun varmış olduğu boyutları gösteren alışılagelen uygulamalara işaret ediyor.

16 sivil polis eşliğinde gözaltına alındığını söyleyen Bolaç, önce bürosunun arandığını, gizlilik kararının öne sürülerek telefonuna el konulduğunu belirtti.

Bürosunda yapılan aramanın özensizliğine dikkat çeken Bolaç, tüm ofisindeki dosyaların karıştırıldığını, boş CDlere dahi el konduğunu söyledi.

Evinde de bir arama yapıldığını ardından emniyete götürüldüğünü, 2 gün boyunca kendilerine su ve şeker verilmediğini, arkadaşlarının getirdiği malzemelerin kendilerine iletilmediğini söyleyen Bolaç, nezarethanede betonda yattıklarını aktardı.

Dosyada gizlilik kararı olduğu için belgenin kopyasını alamadıklarını belirten Bolaç, belgeye göre “zaman zaman” örgüt kararlarıyla hareket ettiğini, ancak örgüt belgesi denilen Belçika ve Hollanda belgelerinde örgüt üyesi olarak adının geçmediğini söyledi.

Bu tip davalarda alışılageldiği üzere, bir dizi tutarsızlığın gözlemlendiği dosyada, 1996-1997 tarihli belgeler bulunuyor. Zamanaşımı dolayısıyla serbest bırakıldığını düşündüğünü belirten Bolaç, bu tarihli belgelerin bir dava dosyasında kullanımının hukuka uygun olmadığını, savcının da bu kararı vermek zorunda olduğunu söyledi.

Zamanaşımına uğrayan belgeleri kullanmanın bir tehdit olduğunu söyleyen Bolaç, ÇHD’nin insan haklarıyla ilgili attığı adımların, İmdat Polis çalışmalarının “bir kısım zevatı” rahatsız ettiği için bu davanın görülmeye başlandığını ifade etti.

Tutuksuz yargılanacak olan Efkan Bolaç, Hopa Davası, Hrant Dink Davası, Fazıl Say’ın twitter mesajı dolayısıyla yargılandığı davada da avukatlık yapmıştı.


(medyatava/Serkan Ocak/Radikal)
foto: Twitter

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.