Başbakan MİT'in Soruşturulmasına Yine İzin Vermedi
Devrimci Karargah Davası dosyasına konulan MİT raporunda fişlenen avukatların, dönemin İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü olan Yurt Atayün, dönemin MİT İstanbul Bölge Başkanı ve fişleme belgesini hazırlayan MİT görevlileri hakkında yaptığı başvuruya olumsuz yanıt verildi. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Kaplan, çok sayıda kişiyi fişleyen MİT görevlileri ile bu belgeyi savcıya gönderen Atayün hakkında, "Başbakanlık'ın izni olmadığı" gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
İsimleri MİT raporunda geçen Devrimci Karargah davası avukatları Gülizar Tuncer, Ercan Kanar, Özcan Kılıç, Şengül Özdemir ve Sinan Varlık, MİT raporuna ilişkin savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu.
Avukatlar, dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü olan Yurt Atayün, dönemin MİT İstanbul Bölge Başkanı ve fişleme belgesini hazırlayan MİT görevlilerinin, "Görevi kötüye kullanma", "Hakaret", "İftira", "Özel Hayatın Gizliliğini İhlal"den yargılanmasını istemişti.
YASA DIŞI İZLEME VE TAKİP YAPILMIŞAvukatlar dilekçede, Yurt Atayün'ün 22 Mart 2011 tarihinde Devrimci Karargah soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na bir yazı gönderdiğini, yazının ekinde MİT Bölge Başkanlığı'nın olduğu söylenen 13 Mart 2011 tarihli imzasız 102 sayfalık "etüt" diye adlandırılan kağıtlar olduğunu hatırlattı. Avukatlara göre, söz konusu "Etüt" belgesinde istihbarat notları bulunuyor. Bu istihbari bilgilerin ise yasa dışı dinleme ve izlemeyle, kişilerin özel yaşamları takip ve kayıt altına alınarak edinildiği belirtildi.
Atayün'ün söz konusu belgeye dayanarak 24 kişinin daha soruşturmaya dahil edilmesini istediği aktarılan dilekçede, bilgilerin çoğunun yanlış ve suç atma niteliğinde olduğu ifade edildi.
Ayrıca Atayün'ün yazıyı, savcılığın talimatı olmadan görev ve yetkisini aşarak gönderdiğine dikkat çekilen dilekçede, bu şekilde yargılamayı etkilemeye çalıştığı kaydedildi. Dilekçede, "Hukuki olmayan bir yazıyı belge gibi sunmuş, yasal olarak soruşturmaların tek yetkilisi olan C. Savcısı'na talimat benzeri yazı yazmış, kişiler hakkında olumsuz yargı oluşturmuştur" denildi.
FİŞLEMEYİ DELİL OLARAK KULLANDIAvukatlar, MİT yazsıının her sayfasının altında büyük harflerle "İstihbari nitelikte olan bu bilgiler hukuki delil olarak kullanılamaz" uyarısı bulunmasına rağmen, Şube Müdürü Atayün'ün belgeyi delil olarak yazıya eklediğine dikkat çekti.
MİT GÖREVLİLERİ DE SUÇLUAvukatlar, MİT'in bu tür bir kayıt hazırlayarak kurumlara göndermesinin de yasal olmadığının altını çizdi, bu belgeyi hazırlayan MİT görevlilerinin de suç işlediğini belirtti. Dilekçede, MİT'in yasalarca tanımlanmış görevleri ile görevi yaparken izleyeceği yöntemler de hatırlatıldı, MİT'in kendiliğinden hareket ederek delil toplama ve sunma yetkisi olmadığı, yetkisi içerisinde bilgileri toplarken de kişilerin özel hayatlarını takip altına almasının hukuken mümkün olmadığı vurgulandı.
SUBJEKTİF YORUMLARLA 'ÖRGÜT ÜYELERİ' YARATILDIDilekçede, "Rapor içeriğinden kolayca görülmektedir ki şikayetçilerin de içinde bulunduğu birçok kişinin mahkeme kararı da olmadan telefonları dinlenmiş, elektronik posta adresleri, kişisel ilişkileri, özel hayatları, hatta hissi ilişkileri bile doğru-yanlış not edilerek suç araştırmasıymış gibi gösterilmiştir. Birçok kişi subjektif yorumlarla 'örgüt üyesi' olarak adlandırılmış, avukatların mesleki faaliyetleri suç gibi gösterilmiştir" denildi.
MİT, Emniyet, Cumhuriyet Savcılığı ve iddianameyi kabul eden mahkemenin ihmalde sorumluluğu olduğu kaydedilen dilekçede, "MİT'in bu hukuk dışı işlemleri yazı haline getirmekten ve emniyete sunmaktan çekinmemesi avukatlık mesleğinin en basit evrensel kurallarına dahi uyulmadığını göstermektedir. Emniyetin ise bu hukuk dışı belgeyi, her sayfasında 'delil olarak kullanılamayacağı' hatırlatılmış olmasına rağmen delil gibi ekleyerek suçlama yapması bu tutumun emniyet eli de sürdürüldüğünü göstermektedir" denildi. Dilekçede MİT raporunun avukatlık mesleğine ve hakkına saldırı ve Birleşmiş Milletler Havana Kuralları'na aykırı olduğu da ifade edildi.
Suç duyurusu üzerine inceleme başlatan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Kaplan, kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Savcı Kaplan, yanıtında 2937 Sayılı "Devlet İstihbarat Hizmetleri ve MİT Kanunu" uyarınca soruşturma için Başbakanlık'tan izin istenildiğini, ancak soruşturma izni verilmediğini belirtti.
KARARA İTİRAZ EDİLECEKAvukat İbrahim Ergün, savcılığın kararına itiraz edeceklerini, Başbakan'ın izin vermemesine karşı idari mahkemede dava açacaklarını söyledi. (etha)

YORUM YAZIN