'Barış Roboski'den Geçer' Paneli: Devlet Roboski'den Özür Dilemediği Gibi Faillerini De Aramadı
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Bomonti Kampüsü'nde Ferhat Encü, İrfan Aktan ve Nazan Üstündağ'ın katılımıyla "Barış Roboskî'den Geçer" başlıklı panel düzenlendi.
Panelin MSGSÜ'nün Oditoryum'unda yapılmak istendiği, ancak üniversite yönetiminin "O saatte orada toplantı var" diyerek reddettiği açıklandı. Okul yönetimi daha önce de YÖK konulu bir panel için Oditoryum'u öğrencilere vermemişti. Bunun üzerine panel Sosyoloji Bölümü'nde gerçekleşti.
"Ağlama anne güzel yerdeyim" belgeselinin izlenmesinden sonra konuşan gazeteci İrfan Aktan, Roboski'nin 2 ayırt edici özelliği olduğunu söyledi. Aktan, bunlardan birinin 34 kişinin yaşamını yitirmesi, diğerinin ise ölenlerin "sınır"da ölmüş olması olduğunu belirtti. "Bu sınırların Kürtler için ayrı bir anlamı var" diyen Aktan, sınırın iki tarafının da Kürt olduğunu vurguladı.
'HAMASİ SÖYLEMLER DEĞİL, DEVLET HESAP VERMEYE ZORLANMALI'"Devlet Roboski'den özür dilemediği gibi faillerini de aramadı" diyen Aktan, bunun sebebini "katliamın devlet politikası" olarak açıkladı. "Roboski Kürtlerin tarihsel trajedisidir" diyen Aktan, günün birinde Kürt ve Türk halkı arasında bir ayrılık gerçekleşecekse bunun miladının Roboski katliamı olacağını söyledi. Aktan, sosyal medyada yayılan "Unutursak kalbimiz kurusun" gibi söylemler için ise "hamasi söylemler" ifadesini kullandı.
İrfan Aktan, "Bu politik bir slogan değil" diyerek sola yakın bir cenahın, orta sınıf Türklerin pasif bir acı paylaşımı içerisine girdiğini dile getirdi. Aktan, oysa devletin hesap vermeye zorlanması gerektiğinin altını çizdi.
"Roboski siyasi bir olaydır, bir devlet politikasıdır, insanlık zulmü olarak adlandırılamaz" diyen Aktan, Kürtlerin sadece ezilip öldürülmediklerini, aynı zamanda direndiklerini hatırlatarak, ekledi: "Karşılıklı acındırma siyaseti bu meselenin hesabının sorulmasını isteyenlerin sesini kıstı."
'KAMUOYU DİCLE ÜNİVERSİTESİ'NDEKİ SALDIRIYI GÖRMÜYOR'ODTÜ'de yaşananları da hatırlatan Aktan, oradaki öğrencilere gaz sıkıldığında bunun hemen gündem olabildiğini, Dicle Üniversitesi'nde okuyan öğrencilerin buna sürekli maruz kalmasına rağmen kamuoyunda görünmez olduğunu söyledi. Sosyal medyada aktif olan insanların gerçek hayatta da aktif olması gerektiğini söyleyen Aktan, "Roboski ile ilgili sadece konuşuluyor ama kimse Meclis'in önüne gitmedi, kimse Tayyip Erdoğan'ın katıldığı bir toplantıda 'Uludere' diye bağırmadı. Roboski'nin hesabının sorulamaması yalnızca hükümetle değil muhalefetle de alakalı. Senin yaşadığın acı hükümetin umurunda değil. Yüzleşme yetmez, hesaplaşma lazım" diye konuştu.
ENCÜ: SOKAĞA ÇIKMAK GEREKKatliamda akrabalarını yitiren BDP Parti Meclisi üyesi Ferhat Encü, Roboski'nin hesabını sormanın, "Roboski kalbimde yaradır" gibi terimsel söylemlerle olmayacağını ifade etti. "Sokağa çıkmak, eylem yapmak gerekli" diyen Encü, ekledi: "Zaten Dersim'in, Zilan'ın, Ağrı'nın, Maraş'ın ve nicelerinin hesabını soramadığımız için Roboski'yi yaşadık."
"Bunun hesabını soracak güçte ve inançtayız" ifadesini kullanan Encü, katliamdan bu yana ailelerin adalet savaşı içerisinde olduğunu, her türlü baskıya rağmen adalet arayışlarını sürdüreceklerini bildirdi. Akşam gazetesinde "Uludereli aileler devletle barıştı" başlıklı yazıyı yalanlayan Encü, yazının içeriğinin iftiralardan ibaret olduğunu anlattı.
Encü, "AKP katliamı meşrulaştırmaya çalışıyor" dedi, Roboski'nin bir hata ya da kaza olmadığını, planlı ve bilinçli bir katliam olduğu, bunun Kürt halkına verilmek istenen bir mesaj olduğunu söyledi.
'HEM KÜRT, HEM KÜRDİSTAN SORUNU VAR'Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nazan Üstündağ ise Türkiye'de sadece Kürt sorunu değil, Kürdistan sorunu da olduğunu vurguladı. Kürt halkının gittikçe kendi hakikatlerini unutmadan sorunlarını seslendirdiğini söyleyen Üstündağ, insanları uzlaştıracak şeyin yeni kurumları inşa etmek olduğunu belirtti. Üstündağ, "PKK ayrı, Roboski ayrı bir mesele değil. O uçaklar o insanları öldürmeye gittiyse PKK ya da sivil farketmez" dedi.(etha)
YORUM YAZIN