Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği Ermeni Kurumlarını Hedef mi Gösteriyor?

Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİM-Der) Başkanı Göksel Gülbey kişisel Twitter hesabından başta İstanbul olmak üzere birçok Ermeni kurumunu ifşaa etti.

Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİM-Der) Başkanı Göksel Gülbey daha önce gerçekleştirdiği Ermenistan Cumhurbaşkanın maketini idam ettiği eylemine, 24-25-26 Kasım tarihlerinde kişisel Twitter hesabından İstanbul başta olmak üzere Türkiye’deki bütün Ermeni okul, kilise ve vakıflarının iletişim bilgilerinin yayınlamayı ekledi.

2015 Ermeni Soykırımının yüzüncü yılı yaklaşırken Türkiye’de zaman zaman gerçekleştirilen bu tip eylemleri Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş, Gazeteci Hayko Bağdat ve Garo Paylan ile konuştuk.

Rober KOPTAŞ

Göksel Gülbey’in yaptığı açıklamalar ve Ermeni kurumlarının adres bilgilerini paylaşmasını salt bir milliyetçi tutumun dışavurumu olarak görmüyorum. Burada çok daha derin ve karanlık bir zihniyet kendini gösteriyor.

İlgili kurumların adreslerini yayınlayarak, bu kurumları, yapılabilecek olası saldırılar için hedef gösteriyor. Bu durum karşısında savcıların harekete geçmesi, “kamu huzurunu bozmak” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” maddesinden işlem yapması gerekir.

Unutmayalım ki, bu ülkede derin devlet ve karanlık güç odakları, Ermeni düşmanlığını, belli hedeflere ulaşmak için çok sık kullanmıştır. Bu taktiğin, 1915’e ilişkin Ermeni görüşleriyle mücadele etme amacıyla kurulan ve milliyetçi, Ermeni-karşıtı tezler üreten, Azerbaycan bağlantılı ASİMDER tarafından da benimsendiği gözlemleniyor. Bu, tehlikeli bir durumdur ve bir an önce son bulması gerekir. Türkiye, Ermeni vatandaşlarına karşı yeni bir saldırganlık dalgasına daha tahammül edemez. Toplumsal barış için, bu tür provokasyonlara karşı uyanık olmak gerekir.

Hayko BAĞDAT

Bu tip eylemler genellikle derin devletin operasyonel planlamaları içinde çok kullandığı yöntemlerdir. Sivil Toplum Kuruluşları ile bunu yapardı. Kemal Kerinçsiz’lerin faaliyetleri gibi, Noel Baba Derneği, Talat Paşa Komisyonu gibi birçok STK ile bunları gördük. Aslında bunun böyle bir şeyin habercisi olup olmadığına bakmak gerekir. Hrant Dink cinayeti bunu bize çok iyi öğretti. 2015 Ermeni Soykırımı’nın yüzüncü yılı gelirken Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin soykırıma bakışı burada çok önemli bir ölçüdür.

Hükümetin 2015’i nasıl karşılayacağını, ne hazırlıklar yaptığını merak ediyorum. Bu konu layıkıyla ve hakkaniyetle çözülmedikten sonra hem Türkiye’de hem de dünyada provokasyona açık kalmaya devam edecektir. Habervaktim’in faaliyetlerinin de bununla birlikte değerlendiriyorum ve endişeliyim.

Hrant Dink cinayetini çözememiş bir hükümet yeni cinayetlerin, katliamların yolunu açar, açmaya da devam eder. Bunun ve bundan sonra olacakların bütün sorumluluğu siyasi erktedir ve iş birlikçisidir.

Garo PAYLAN

Ben bir okul yöneticisiyim, bugün bütün okullarda uygulanacak olan kıyafet serbestliği yalnızca Ermeni okullarında uygulanmayacak. Damgalı gibi öğrenciler tek tip bir forma ile okullarına gelecekler. Bunların yaşandığı bir ülkede bu tip eylemler şaşırtıcı değil. Tehlikeli bir eylem, zaten tedirgin olan bir toplu daha fazla tedirgin edeceğini düşünüyorum.

Bu devletin geleneğinde bu tür STK’ların gerektiğinde hedef göstererek eylem yaptığını ve bunlara devlet tarafından göz yumulduğunu biliyoruz. Bunların sonuçlarını yaşadık. Hrant Dink cinayeti hala çözülmemiş bir şekilde ortadadır.

Milliyetçi cephenin iştahını arttırmaya yönelik bir eylem olduğunu ve bunlara yol verildiğini düşünüyorum. Demokratik devletlerde buna izin verilmez. 2015 için devletin bir ajandası vardır mutlaka ve elbette ön hazırlıkları olarak değerlendirebiliriz.

GÜLBEY’İN DAHA ÖNCEKİ EYLEMLERİ 

“İstanbul Ermeni Patrikliğine bağlı kilise ve vakıflar” yazıp bilgilerini ifşaa eden Gülbey, daha önce bugün faaliyette bulunan toplam 57 vakıf olduğunu söyleyen Gülbey, bu sayıyı çok fazla bulup İçişleri Bakanlığı’na “Bu kadar Ermeni vakfına ihtiyaç var mı?” diye sorarak şikâyet etmişti.

Göksel Gülbey ve ASİM-Der yöneticileri daha önce de Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın maketini idam etmişti. Ayrıca aynı eylemde, 2004 yılında Gurgen Margaryan adlı Ermeni askerin başını gece uyurken baltayla kesen Azeri asker Ramil Seferov’un da posterleri açılmıştı.

(Eylem Yılmaz/Radikal)