Header Ads

6 Yılda 4190 Kadın Öldürüldü, 3074 Kadın Tecavüze Uğradı


İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla bir rapor hazırladı.

Derneğe yapılan başvurular üzerinden hazırlanan rapora göre her 100 kadından 16'sı cinsel şiddete uğruyor. 15 kadından 5'i eşi veya birlikte olduğu kişiler tarafından fiziksel şiddete uğruyor. Ayrıca, kadınların yüzde 55'i duygusal şiddete, yüzde 18'i birlikte olduğu kişinin ekonomik şiddetine maruz kalıyor. Türkiye genelinde 17 yaşından sonra yaklaşık her 15 kadından 1'i yakın ilişkide olduğu kişiler tarafından fiziksel şiddete, her 19 kadından 1'i gebelikte fiziksel şiddete maruz bırakılıyor. 17 yaşından önce cinsel istismarın oranı ise yüzde 6.

Fiziksel ve cinsel şiddet yaşamış kadınların yüzde 88'i ne yakın çevresine, ne sivil toplum örgütüne, ne de devlet kuruluşlarından birine başvuruyor. Raporda, bunun temel nedeni olarak "korku, ayıplanma, olayın duyulması endişesi, namus, dedikodu" gibi gerekçeler gösterildi.

2005 ve 2011 yılı arasında toplam 4 bin 190 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. Cinayetler en çok 2009 yılında meydana geldi. İHD verilerine göre 2007 yılında 1011 ve 2009 yılında 1126 kadın öldürüldü.

6 YILDA 3 BİN 74 KADIN TECAVÜZE UĞRADI

2005 ve 2011'nin ilk 8 ayı içerisinde tecavüze uğrayan 3 bin 74 kadın yargıya başvurdu. Taciz gerekçesiyle başvuran kadın sayısı ise 3 bin 320. Rapora göre, 2005-2011 yılları arasında, 110 binin üzerinde kadının cinsel saldırıya maruz kaldığı tahmin ediliyor. Fakat mağdur kadınların yüzde 40'ının aile, akraba, sevgili ve törelerden korktukları için şikâyetçi olmadıkları belirtildi.

CİNSEL SALDIRIDA YÜZDE 38 ARTIŞ

Araştırmaya göre, son 7 yılda tecavüz ve taciz gibi cinsel saldırı suçlarında yüzde 38'lik bir artış var.

Rapora göre, kadın cinayetlerinin nedenleri arasında ilk sıralarda "namus davası", "yoksulluk", "işsizlik", "aldatma", "evi terk etme", "boşanma", "cinsel ilişkiye girmek istememe" yer alıyor. Ayrıca raporda, kadına yönelik şiddeti doğuran aile dinamikleri hakkında hiçbir bilgi birikimi, kayıt ve belgeleme sisteminin bulunmadığına da dikkat çekildi.

ÖLDÜRÜLECEĞİNİ HERKES BİLİYOR

Kadına yönelik şiddet ve cinayet olaylarının en az yüzde 64'ünde, mağdurların tehdit altında olduğu, aileleri, akrabaları, arkadaşları ve çevrelerince
biliniyor. Tehdit altında olan kadınların birçoğu da karakollara ya
da savcılığa başvuruyor.

Kadınları öldürenlerin yaş grubuna bakıldığında, yüzde 27 ile 31-40 ve 41-50 yaş grubu birinci sırada yer alıyor. Bunu 18 yaşından küçük (yüzde 25) ve 18-30 yaşları arasındaki zanlılar 8yüzde 24) izliyor. 51-60 yaşları arasındaki zanlıların oranı yüzde 18, 61-70 yaş grubundakilerin oranı ise yüzde 6.

Tecavüz failleri arasında yaşları 18'den küçük olanların yüzde 68'i 19 yaş üzeri. Yüzde 32'si 18 yaş altında. Tecavüz mağdurlarının ise yüzde 62'si 18 yaşından küçük, yüzde 18'i 19-40, yüzde 12'si 41-50 yaş arasında.

Erkek şiddeti sonucu yaralanan kadınların yüzde 32'si 18-31 yaşları arasında.

Raporun sonuç bölümünde, "Kadına yönelik şiddetin artarak devam etmesinde egemen ataerkil yapının ve toplumun tüm kurumlarında şiddeti olağan gören cinsiyetçi kültürün yeniden üretiminin büyük rol oynadığı açıkça görülmektedir. Kendisi de ataerkil bir yapının ürünü olan devlet kadına yönelik şiddeti önleyecek politikalar üretmekte yetersiz kalmaktadır. Devlet tüm kurumları ile kadını kişiliksizleştiren, onur kırıcı, şiddet içeren saldırganlığa karşı caydırıcı yasal önlemler almalıdır. Ayrıca şiddet uygulaması muhtemel kişi ve grupları etkisizleştirici, bunlara karşı kadını koruyucu yasal ve idari mekanizmalar kurulmalıdır. Korumaya muhtaç kadınlar ve çocuklarını korumak için sözlü saldırı ve tehditlerin fiili saldırıya dönüşmesi beklenmemelidir. Kadının sosyal-ekonomik statüsünün yükseltilmesi, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması bir sosyal politika olarak benimsenmelidir. Aksi takdirde kadının sosyal adaletten yoksun konumu onu her zaman şiddete karşı savunmasız bırakacaktır" denildi. (etha)

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.