KCK Basın Davası'na Sansür: Duruşmalar Seyircisiz Yapılacak

36'sı tutuklu 44 gazetecinin yargılandığı KCK basın davasının 2. duruşması sona erdi. Mahkeme duruşmalarda, sanık ve izleyicilerin mahkeme heyetini protesto ettiği gerekçesiyle bundan sonraki duruşmalara izleyici alınmamasına ve güvenlik kamera kayıtlarının çözümü yapılarak, mahkeme heyetini protesto edenler hakkında suç duyurusunda bulunmasına karar verdi.

Öğleden sonra verilen aranın ardından duruşma avukatların usule ilişkin talepleri ile devam etti.

'OSLO GÖRÜŞMELERİ SÜRSEYDİ BU DAVA AÇILIR MIYDI?'

İddianamenin "şoven ve ayrımcı bir belge" olduğunu vurgulayan Av. Ercan Kanar, mahkemenin iddianameyi iade etmesi gerektiğini söyledi.

Davanın, hukuk tarihi, basın ve ifade özgürlüğü, hakın bilgiye ulaşmaması bakımından kara bir sayfa olarak nitelendiren Kanar, Türkiye'de basın özgürlüğünde dünyada 132 sırada olduğunu hatırlattı, Çin'i geride bıraktığını kaydetti.

Davanın iktidarın siyasi yönlendirmesi ile açılan bir dava olduğunu vurgulayan Av. Kanar, şunları söyledi: "Somut, bilimsel bir yaklaşımdan yoksundur. Devlet cezalandırma yaklaşımı sergilemektedir. Devlet bu tür davalar ile kendi apoletli basınını yaratmak istiyor. Bu dava Kürt halkının siyasi iradesini yok etmek için açılmıştır. Aynı zamanda Türk halkının da özgürlüğünün kısıtlanması anlamına geliyor."

Diğer basın için normal olan faaliyetlerin Kürt basını için suç sayıldığını ifade eden Kanar, "Devletin verdiği kadar hürriyet değil, hak ettiğimiz kadar hürriyet" dedi. "Oslo görüşmeleri devam etseydi böyle bir dava açılır mıydı?" diye soran Kanar, "Gazeteciler, özgür basın çalışanları olduğu için yargılanıyor. Ortaçağ engizisyon döneminden kalma zihniyetin ürünü bu. Artık rehin alma süreci bitirilmelidir" diye konuştu. Kanar, dosyada bulunan delillerin usule uygun olmadığını kayddetti, çıkarılmasını talep etti.

KESKİN: KAFASI KARIŞIK OLAN DEVLETTİR

Aynı zamanda Gündem Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olan Av. Eren Keskin, "İddianamede suç olarak gördüğünüz şeyleri borç olarak görüyorum" dedi.

Gazetenin çalışanlarından olan müvekkili Yüksel Genç'in 1. Barış Grubu içerisinde yer alan gerillalardan olduğunu hatırlattı; "O barış grubu içerisinde yer aldı, çatışmaların sona ermesi için kedi isteğiyle geldi. Bu kadar yıl bedel ödemiş olmasına rağmen şimdi tutuklu" dedi.

Gazetecilerin haber notlarının delil olarak kullanılmasını eleştiren Keskin, Pozantı Cezaevi'nde tutuklu çocuklara yapılan işkencelerin DİHA'nın yaptığı haber ile ortaya çıktığını söyledi, "Bu insanlar herşeyi göze alarak, suçlanma pahasıyla o haberleri yapıyorlar" şeklinde konuştu.

Gazetecilerin Kürt oldukları için yargılandıklarını vurgulayan A. Keskin, "Bizim kafamız karışık değil. Kafası karışık olan devlettir. Hem devlet hem devlet yargısıdır" diye konuştu.

'İDDANAME İDEOLOJİK BİR BELGE'

Av. Hasan Erdoğan, iddianamade "Sözde gazetecilik faaliyetleri" gibi ifadelerin yer aldığına dikkat çekerek, "İddianame ideolojik bir belge" dedi. Böyle bir iddianame ile yargılamanın yapılamayacağını kaydeden Av. Erdoğan, mahkemenin iddianameyi iade etmesini istedi.

SAVUNMA HAKKINA ENGEL

Mahkeme heyeti başkanı Ali Alçık, usule ilişkin itirazlarını dile getirmek için söz isteyen Av. Baran Doğan'ın konuşmasına engel oldu. Mahkeme heyeti başkanı Alçık, Doğan'ın dün iki kez konuştuğunu belirterek, "Söz hakkı vermiyorum" dedi. Diğer avukatlar, karara itiraz ederek, bütün avukatlar olarak iş bölümü yaptıklarını, iddianamedeki usulsüzlüklere dair herkesin ayrı ayrı hazırlık yaptığını söyledi. İtirazlara rağmen bir kez daha söz vermeyeceğini belirten mahkeme başkanı, "10 defa söz verilmez. Her gün söz hakkı veremeyiz" dedi.

Avukatlar, kararın hukuki gerekçesinin açıklanmasını isterken, heyet başkanı, "Avukat Baran Doğan kalkmış, usule ilişkin söz almak istemiştir. Daha önce söz hakkı verildiğinden, yeniden söz hakkı verilmemesine karar verilmiştir" diyerek mahkeme heyetinin kararını açıkladı. Ancak öncesinde heyetin diğer üyelerinin görüşünü almaması dikkat çekti.

Bunun üzerine tartışma büyürken, sanıklar ayağa kalkarak, alkışlarla protesto etti. Protestoya salonda bulunan yakınlarıda destek verdi. Mahkeme başkanı "Böyle yapacaksanız çıkın dışarıya" diyerek, süre belirtmeksizin duruşmaya ara verdi.

DURUŞMALAR İZLEYİCİSİZ SÜRECEK

Avukatlar, sanıklar ve izleyiciler, duruşmaya devam edileceğini beklerken, yaklaşık bir saat sonra mahkeme heyetinin ara kararları ellerine ulaştı.

Buna göre, iki gündür duruşmalarda, sanık ve izleyiciler mahkeme heyetini protesto ettiği için duruşma izleyicisiz yapılacak. Ayrıca güvenlik kamera kayıtlarının çözümü yapılarak, mahkeme heyetini protesto edenler hakkında suç duyurusunda bulunulacak.

Duruşmaya yarın saat 10.00'da devam edilecek. (etha)