İlhan Erdost'un Kızı Alaz Erdost: Babamın Darbe Yüzünden Öldüğünü İspatlamamız İstendi

Devrimci 78’liler Federasyonu 12 Eylül etkinlikleri kapsamında Çağdaş Sanatlar Müzesi’nde ‘Toplumsal Bellek Platformu Çocukları Anlatıyor’ etkinliği düzenledi. Etkinliğe, Toplumsal Bellek Platformu üyeleri, Özge Mumcu, Alaz Erdost, Eren Aysan konuşmacı olarak katıldı.

Moderatörlüğünü Özge Mumcu’nun yaptığı panele Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık da katıldı. Panel yitirilen devrimci, aydın isimlerin görsel ve dinleti sinevizyonu ile başlarken, Uğur Mumcu, Behçet Aysan ve İlhan Erdost’un anısına okunan şiirle rdugulu anlar yaşattı.

12 Eylül faşist askeri darbe sonrası, yasak yayın basmak ve bulundurmak iddiası ile gözaltına alınarak, 7 Kasım 1980’de Mamak Cezaevi’nde görevli erler tarafından dövülerek öldürülen yayıncı İlhan Erdost’un kızı Alaz Erdost, “Babamın ölümünün darbe yüzünden olduğunu ispatlamamız istendi!” diyerek yaşadıklarını anlattı.

Mamak Cezaevi’nin ünlü işkenceci komutanı Albay Raci Tetik’in eşi Aliye Tetik’in, eşini, ‘Görevi yerine getiren’ olarak tanımlamasına, ‘Görevini yerine getirdiği için’ devlet mükafatlandırılırcasına sadece 6 ay ceza verilmesine isyan etti. Amcasının deyimi ile ‘İlhan İlhan’ın çığlığının sadece kardeş çığlığı olmadığını, insanlığa çığlık olduğunu’ söyleyen Alaz, “Resmi olarak utanmadıkça, daha çok utanç müzesi açarız. Bize üç katlı müze yetmez!” dedi.

‘KİMLİK, DEVLETİN RESMİ BELGESİ İSE BABAMIN KİMLİĞİ YANIK DURUYOR!’

2 Temmuz 1993'te Sivas'ta Madımak Oteli’nde 33 yazar, ozan, düşünür katledildi. Katledilen şair, tıp doktoru Behçet Aysan’ın kızı Eren Aysan, “Toplumsal Bellek Platformu’nda acılarımızı birleştirdik. Biz konuşuyorsak adalet yok" dedi. Toplumsal Bellek Platformu olarak tetikçilerin yüceltilmesine, tetikçilere hayranlık durulmasına, mükafatlandırılcasına çok az ceza almalarına ve ya izlerinin bulunamama haline karşı çıktıklarını belirten Eren, sadece kendi babalarının davalarının takipçisi olmadıklarına dikkat çekti.

DEVLET NAMUS SÖZÜNÜ HALA TUTMADI!

Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993’te arabasına yerleştirilen bomba sonucu suikaste kurban gitti. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ve İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, "Cinayeti çözmenin, devletin namus borcu” olduğunu belirterek namus sözü verdi. Mumcu’nun kızı Özge Mumcu, verilen namus sözünün hala yerine getirilmediğini belirtti. Takip ettikleri davaların hepsinin iç içe olduğunu söyleyen Özge, katledilen değerlerin kendilerini topluma adamış insanlar olduğunu belirtti.