Yargıtay: 'Sayın Öcalan' Sözü İfade Özgürlüğü Kapsamındadır
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Abdullah Öcalan'ın sağlığıyla ilgili bilgi isteyen avukatın dilekçesinde yer alan ''sayın Öcalan'' ibarelerini ifade hürriyeti kapsamında saydı.
Daha önce suç sayılan terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'a ''sayın''denilmesiyle ilgili Yargıtay 8. Ceza Dairesi yeni bir karar daha verdi. Cezaevi'nde bulunan Öcalan'ın sağlığına ilişkin bir takım endişeleri, yazdığı dilekçeyle dile getiren avukatın, dilekçede yer alan ''sayın'' ibareleri nedeniyle hakkında dava açıldı. Elbistan 1. Sulh Ceza Mahkemesi, avukat hakkında ''suçu ve suçluyu övme'' suçundan ceza verdi.
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay 8. Ceza Dairesi'ne geldi. Öcalan'dan ''sayın'' diye söz edilmesine daha önce ceza veriliyordu. Yargıtay, ictihat değişikliğine giderek, AİHM kararları ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümleri uyarınca ''Sayın Öcalan'' denilmesini ceza olmaktan çıkarmıştı. Yargıtay 8. Ceza Dairesi de bu nedenle yerel mahkemenin kararını bozdu.
Dairenin kararında, Anayasa'nın 90. maddesine göre, milletlerarası anlaşmalarla kanunların farklı hükümler içermesi halinde milletlerarası anlaşma hükümlerinin esas alınacağı vurgulanarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) de Türk iç hukukunun uyulması zorunlu bir parçası haline geldiği belirtildi.
'Övücü nitelikte değil'
Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin kararında şu değerlendirmelere yer verildi: ''Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın ve AİHS'nin ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, devlet veya halkın bir bölümü için rahatsız edici, hoşa gitmeyen, kural dışı, endişe verici fakat şiddet ve şiddeti kışkırtıcılığı içermeyen nitelikteki sözler de ifade hürriyeti kapsamındadır. Somut olayda, sanık tarafından kaleme alınan dilekçede, cezaevinde yatan bir hükümlünün sağlığına ilişkin birtakım endişelerden söz edilerek, bu kapsamda bazı taleplerde bulunulmuştur. Şiddeti, silahlı direnmeyi veya ayaklanmayı teşvik eden ifadelerin kullanılmadığı, işlenen bir suçu yahut işlediği suç nedeniyle kişiyi övücü nitelikte bulunmayan, başka bir hükümlü hakkında 'sayın' denilerek onun sağlığı ile ilgili kendi değer yargısını içeren düşüncelerini açıklayan sanığın eyleminde, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 90/5. maddesi uyarınca uygulanması gereken AİHS ile AİHM'in Skaka/Polonya 27 Mayıs 2003, Korku/Türkiye 23 Eylül 2003 tarihli kararları da gözetildiğinde yüklenen suçun yasal unsurları oluşmadığından mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.''
Daha önce suç sayılan terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'a ''sayın''denilmesiyle ilgili Yargıtay 8. Ceza Dairesi yeni bir karar daha verdi. Cezaevi'nde bulunan Öcalan'ın sağlığına ilişkin bir takım endişeleri, yazdığı dilekçeyle dile getiren avukatın, dilekçede yer alan ''sayın'' ibareleri nedeniyle hakkında dava açıldı. Elbistan 1. Sulh Ceza Mahkemesi, avukat hakkında ''suçu ve suçluyu övme'' suçundan ceza verdi.
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay 8. Ceza Dairesi'ne geldi. Öcalan'dan ''sayın'' diye söz edilmesine daha önce ceza veriliyordu. Yargıtay, ictihat değişikliğine giderek, AİHM kararları ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümleri uyarınca ''Sayın Öcalan'' denilmesini ceza olmaktan çıkarmıştı. Yargıtay 8. Ceza Dairesi de bu nedenle yerel mahkemenin kararını bozdu.
Dairenin kararında, Anayasa'nın 90. maddesine göre, milletlerarası anlaşmalarla kanunların farklı hükümler içermesi halinde milletlerarası anlaşma hükümlerinin esas alınacağı vurgulanarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) de Türk iç hukukunun uyulması zorunlu bir parçası haline geldiği belirtildi.
'Övücü nitelikte değil'
Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin kararında şu değerlendirmelere yer verildi: ''Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın ve AİHS'nin ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, devlet veya halkın bir bölümü için rahatsız edici, hoşa gitmeyen, kural dışı, endişe verici fakat şiddet ve şiddeti kışkırtıcılığı içermeyen nitelikteki sözler de ifade hürriyeti kapsamındadır. Somut olayda, sanık tarafından kaleme alınan dilekçede, cezaevinde yatan bir hükümlünün sağlığına ilişkin birtakım endişelerden söz edilerek, bu kapsamda bazı taleplerde bulunulmuştur. Şiddeti, silahlı direnmeyi veya ayaklanmayı teşvik eden ifadelerin kullanılmadığı, işlenen bir suçu yahut işlediği suç nedeniyle kişiyi övücü nitelikte bulunmayan, başka bir hükümlü hakkında 'sayın' denilerek onun sağlığı ile ilgili kendi değer yargısını içeren düşüncelerini açıklayan sanığın eyleminde, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 90/5. maddesi uyarınca uygulanması gereken AİHS ile AİHM'in Skaka/Polonya 27 Mayıs 2003, Korku/Türkiye 23 Eylül 2003 tarihli kararları da gözetildiğinde yüklenen suçun yasal unsurları oluşmadığından mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.''

"terör örgütü elebaşı Öcalan". haberde "başka" imzası var ama metin devlet ajansından falan galiba.
YanıtlaSil