Tanıklık Günleri'nde 3. Buluşma: Gazeteciler Yargı İle Polis Arasına Sıkıştırılıyor

Gazetecilere Özgürlük Platformu tarafından düzenlenen, tutuklu gazeteciler için "Tanıklık Günleri"nin üçüncüsü Çağlayan Adliyesi önünde gerçekleştirildi.

Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit'in açılış konuşmasını yaptığı eylemde, tutuklu gazetecilerden Odak Dergisi eski yazı işleri müdürü Erol Zavar, Artı İvme Dergisi yazı işleri müdürü Fatih Özgür Aydın, Fırat Haber Ajansı muhabiri İsmail Yıldız, DİHA munabiri Semiha Alankuş ve Oda TV davasında yargılanan Soner Yalçın'ın yakınları söz aldı.

Gazetecilerin dünyanın hiçbir ülkesinde özgürlük istemiyle toplanmadığını çünkü ifade özgürlüğünün onlar için kutsal bir hak olduğunu belirten Birgit, "Adalet Sarayı ile polis arasına sıkışmaktan kurtulup işimizi rahat bir şekilde yapana kadar mücadele etmeliyiz" dedi.

2000 yılından beri tutuklu olan Odak Dergisi eski Yazıişleri Müdürü Erol Zavar'ın eşi Elif Zavar, eşinin mesane kanseri olmasına ve sağlık durumunun cezaevinde kalmaya müsait olmamasına rağmen halen cezaevinde tutulduğunu söyledi. Zavar, "Bu ülkede sosyalist basında çalışıyor olmak yaptığın iş nedeniyle değil, itham edildiğin suç nedeniyle ceza alma sebebidir" diye konuştu.

2011 yılında KCK operasyonu adı altında tutuklanan ANF muhabiri ve Dersim Gazetesi Yazıişleri Müdürü İsmail Yıldız'ın Dersim Gazetesi'nden çalışma arkadaşı Eyüp Yerli, ortada tutukluluğunu gerektirecek hiçbir kanıtın olmadığını söyledi. Yerli, "Bu ülkede Hüseyin Üzmez gibi gazeteciyseniz iyi gazetecisinizdir. Tecavüzcülük yapıyorsanız, ahlaksızlık yapıyorsanız iyi gazetecisiniz. Nazlı Ilıcak gibi '80 de generalleri darbe yapmaya çağırıp, bugün darbe karşıtıymış gibi iki yüzlülük yapıyorsanız iyi gazetecisiniz" dedi.

2011 yılında tutuklanan DİHA muhabiri Semiha Alankuş'un tanığı olarak konuşan Gündem Gazetesi Editörü Bayram Balcı, sokak ortasında infazlara, gazeteci katliamlarına rağmen 20 yıldır özgür basın geleneğini sürdürdüklerini ifade etti ve ekledi: "'90'larda bunları yaşarken bu siyasi iktidar döneminde hapishanelere dolduruluyoruz. Şunu iyi bilin asla diz çökmeyeceğiz. Özgür basın geleneğini sürdüreceğiz."

Oda TV davasından yargılanan Soner Yalçın'ın tanığı çalışma arkadaşı Doğan Yurdakul, AKP'nin karşısında duran herkesi cezaevlerine doldurduğunu söyledi. Soner Yalçın'ın bir komplo sonucu tutuklandığını söyleyen Yurdakul, bilgisayarından çıkan dosyaların virüs yoluyla koyulduğunun bilirkişi raporlarında ortaya çıktığını ancak mahkemenin bunu dikkate almadığını belirtti.

Hasan Ocak'ın ağabeyi Ali Ocak, kendileri adalet mücadelesi verirken, yanlarında olan gazetecilerin, mücadelelerinin içinde yer alan basın emekçilerinin cezaevlerine doldurulduğunu ifade etti. Ocak, tutuklu gazetecilere özgürlük istedi. (ETHA)