Header Ads

11 Eylül 1980’i Şarkılardan Okumak: 45 Milyon Ne İstiyordu?

- MERVE EROL -
Şarkılar, toplumsal süreçleri anlamak açısından en iyi vasıtalardan biri. Bir dönemin rengini, kokusunu, ruh halini aranjmanlarıyla, vokal tarzlarıyla, sözleriyle şarkılar en iyi şekilde yansıtabilir. Nilüfer’in sesinde ‘70’lerin coşkusunu ve umudunu bulabiliriz mesela, ya da Mavi Işıklar’ın gitarlarında ‘60’lar Türkiye’sinin modernleşmeye doğru hamlelerini.

Kimi şarkıcılar da zaten gazeteci gibi çalışır, şarkılarında toplumsal meseleleri birinci elden verir. Cem Karaca bu gruptandı. Birkaç kuşağın seyrini gruplarının tercih ettiği düzenlemelerden, sesinin tınısından okuyabileceğimiz gibi, yazdığı sözler, bestelediği şiirler de yapıldıkları döneme dair bize bir resim verebilir (1967’nin Apaşlar’ından Fethullah Gülen şiirlerine kadar).

Hangi örgütlerin gecelerinde çıktığı bir yana, ‘70’lerin ikinci yarısının Cem Karaca’sı, Dervişan grubuyla, solun bütün renkleriyle şahlanışını son derece güçlü müziğiyle göstermeye muktedir. 1977’den 11 Eylül 1980’e neyin nasıl değiştiğini de, darbeden önce hazırlamaya başladığı, ancak Almanya’da kaset formatında basabildiği “Hasret” albümünden görebiliriz. Dervişan’ın gürül gürül çağlayışına, mücadele çağrısına nazaran ölgün, soluk, eski dinamizmden çok uzak şarkılardır bunlar. Bu albümden “Hasret”, “Herkes Gibisin”, “Barış Dikeni”, “Yağma Sofrası”, “Bu Biçim”, “Akşam Erken İner Mahpushaneye” gibi şarkıları Cem Karaca yıllar sonra Türkiye’de yayınladığı albümlerinde yeniden yorumladı, “Kara Bahtım”, “İster Frengistan’da İster İçerde”, “Giden” gibi bazıları ancak 2000’lerde bazı derlemelerde gün yüzü görebildi.

12 Eylül’ün yargılandığı, iki darbeci paşanın sanık sandalyesine çağrıldığı bugünlerde Türkiye’yi darbeye götüren süreç de tartışılıyor. Hiç yayınlanmamış, ancak konserlerde söylenmiş iki Cem Karaca şarkısıyla biz de o günlere bir bakalım. Edirdahan grubuyla 1979′da Londra’da verdiği bir konserden iki kayıt, bakalım 1980 yılına, solun meselelerine dair neler söylüyor. “Güncel”, adı üstünde, tam da o günlerin fotoğrafını çekmek maksadıyla yazılmış. Maraş katliamını anlatan “Halkız Biz” ise, ister istemez, 12 Eylül davasına müdahil olan bazı isimleri getiriyor gözlerimizin önüne…



* birdirbir.org adresinden alınmmıştır.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.