KCK Davası Diyarbakır'da Görülmeye Devam Edecek
Aralarında belediye başkanları ve insan hakları savunucularının da
olduğu 104'ü tutuklu 152 Kürt siyasetçinin yargılandığı "KCK Ana
Davası"nın 28. duruşması bugün yapıldı.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, daha önce davayı boykot eden avukatlar hazır bulundu. Mahkemeye 5 sayfalık yazılı dilekçe sunan avukatlar adına Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar söz aldı.
Aktar, duruşmalara katılmadıkları için davanın başka bir kente nakledilmesi gündeme getirilerek avukatlara aba altından sopa gösterilmeye çalışıldığını belirtti. Davanın başka bir ile nakledilmesinin gerekçesinin hukuki olmadığını kaydeden Aktar, avukatlar olarak duruşmanın selameti için mahkemelere katılma kararı aldıklarını duyurdu.
Avukat Aktar, "Biz yargılamadan ve savunmadan kaçınmadık. Bu nedenle nakli yersiz buluyoruz. Savunma yapmaya hazırız. Yargılamada bir problem varsa bizden kaynaklı değildir. Ama çekingeniz varsa çekinge hakkınızı kullanırsınız" diyerek, sonraki duruşmalarda tüm tutuklu sanıkların hazır edilmesini talep etti.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, savcının 'davanın başka bir ile nakledilmesi' talebinin reddine karar verildiğini duyurdu.
Heyetten bazıları ise İngilizce, İtalyanca ve Türkçe "Hepimiz Hatip Dicle'yiz" pankartı açarak adliye önünde bekledi. İtalyan heyet adına açıklama yapan CGİL Sendikası'ndan Antonyo Olivery, yıllarca beraber projelerde yer aldıkları sivil toplum örgütlerine yönelik operasyonların devam ettiğini söyledi. Olivery, "Onlar KCK'liyse ben de KCK'liyim onlarla işbirliği yaptığım için. Kürtlere karşı politik kültürel soykırıma karşı Kürt muhalefetine destek veriyoruz, yanlarındayız" dedi.
KCK davasının politik bir dava olduğunu söyleyen Olivery, "2009'dan bu yana 4 bini aşkın kişi tutuklandı. Bunların arasında belediye başkanları, milletvekilleri, sendikacılar ve insan hakları savunucuları var. Bu ifade özgürlüğüne ve politik özgürlüğe yapılan bir darbedir. Bu davanın amacı, hedefi BDP yönetimini tamamıyla içeriye koymaktır" diye konuştu.
Başbakan'a ve birçok bakana protesto mektupları yolladıklarını belirten Olivery, İstanbul Atatürk Havalimanında gözaltına alınan avukat arkadaşlarının sınırdışı edilmesini de kınadı.
DTK Eşbaşkanı ve Van Milletvekili Aysel Tuğluk ise KCK davasının başlangıcından bu yana siyasi dava olduğunu söylediklerinin altını çizdi. KCK operasyonlarının merkezi ve siyasi olduğunu belirten Tuğluk, "KCK devlet kurma yapılanması değildir. KCK operasyonlarının hedefi sayın Abdullah Öcalan'dır. Ben bu gidişatı Kürt sorununun çözümsüzlüğe gidişi olarak görüyorum" dedi.
haber: etha
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, daha önce davayı boykot eden avukatlar hazır bulundu. Mahkemeye 5 sayfalık yazılı dilekçe sunan avukatlar adına Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar söz aldı.
Aktar, duruşmalara katılmadıkları için davanın başka bir kente nakledilmesi gündeme getirilerek avukatlara aba altından sopa gösterilmeye çalışıldığını belirtti. Davanın başka bir ile nakledilmesinin gerekçesinin hukuki olmadığını kaydeden Aktar, avukatlar olarak duruşmanın selameti için mahkemelere katılma kararı aldıklarını duyurdu.
Avukat Aktar, "Biz yargılamadan ve savunmadan kaçınmadık. Bu nedenle nakli yersiz buluyoruz. Savunma yapmaya hazırız. Yargılamada bir problem varsa bizden kaynaklı değildir. Ama çekingeniz varsa çekinge hakkınızı kullanırsınız" diyerek, sonraki duruşmalarda tüm tutuklu sanıkların hazır edilmesini talep etti.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, savcının 'davanın başka bir ile nakledilmesi' talebinin reddine karar verildiğini duyurdu.
İTALYAN HEYETTEN DESTEK
Duruşmayı, İtalya'dan insan hakları aktivistleri, sendikacı, avukat ve gazetecilerden oluşan 40 kişilik bir heyet izledi.Heyetten bazıları ise İngilizce, İtalyanca ve Türkçe "Hepimiz Hatip Dicle'yiz" pankartı açarak adliye önünde bekledi. İtalyan heyet adına açıklama yapan CGİL Sendikası'ndan Antonyo Olivery, yıllarca beraber projelerde yer aldıkları sivil toplum örgütlerine yönelik operasyonların devam ettiğini söyledi. Olivery, "Onlar KCK'liyse ben de KCK'liyim onlarla işbirliği yaptığım için. Kürtlere karşı politik kültürel soykırıma karşı Kürt muhalefetine destek veriyoruz, yanlarındayız" dedi.
KCK davasının politik bir dava olduğunu söyleyen Olivery, "2009'dan bu yana 4 bini aşkın kişi tutuklandı. Bunların arasında belediye başkanları, milletvekilleri, sendikacılar ve insan hakları savunucuları var. Bu ifade özgürlüğüne ve politik özgürlüğe yapılan bir darbedir. Bu davanın amacı, hedefi BDP yönetimini tamamıyla içeriye koymaktır" diye konuştu.
Başbakan'a ve birçok bakana protesto mektupları yolladıklarını belirten Olivery, İstanbul Atatürk Havalimanında gözaltına alınan avukat arkadaşlarının sınırdışı edilmesini de kınadı.
DTK Eşbaşkanı ve Van Milletvekili Aysel Tuğluk ise KCK davasının başlangıcından bu yana siyasi dava olduğunu söylediklerinin altını çizdi. KCK operasyonlarının merkezi ve siyasi olduğunu belirten Tuğluk, "KCK devlet kurma yapılanması değildir. KCK operasyonlarının hedefi sayın Abdullah Öcalan'dır. Ben bu gidişatı Kürt sorununun çözümsüzlüğe gidişi olarak görüyorum" dedi.
haber: etha
YORUM YAZIN