Zaman ve Yeni Şafak Darbe Yıldönümünde Gerçekleri Yazmadı
12 Eylül askeri darbesinin yıl dönümünde, yine birçok ilde
protestolar gerçekleşti. Karanlık dönemi yaşayan, tanık olan, o dönem de
sevdiklerini, yakınlarını kaybeden ya da sadece darbenin yarattığı
psikolojik buhranı yaşayan binlerce kişi sokaklara çıktı. 12 Eylül'lü
lanetledi, O'nunla hesaplaşmaya çağırdı.
Hükümetin sözcülüğünü yapan Zaman ve Yeni Şafak gazeteleri, "31 yıllık darbe halini" hükümetin reklamına dönüştürdü.
Yeni Şafak Gazetesi, "Darbeydi milat oldu şimdi çok farklı" diye manşete taşıdığı 12 Eylül'ün değişen yüzünü; Adanalı ülkücü Seyfi Atmalıoğlu ve Mamak Cezaevi'nde kalan Nedim Soylu ile yaptığı röportajla anlatmaya çalışırken, Zaman Gazetesi, tam iki sayfa ayırdığı "güzelleme" için, "12 Eylül referandumu Türkiye'ye ne kazandırdı?" sorusunu manşete taşıdı.
"Darbeye geçit yok" diyen Zaman, 12 Eylül 2010'da yapılan anayasa değişiklik referandumu ile "Türk demokrasisine sınıf atlatıldığını" savundu. "Türk demokrasisi"nin sivil vesayetinden bahsetmeyen gazete, askeri vesayete karşı "sistemin temellerinin sarsıldığını" yazdı, ancak polis vesayetini gündeme bile getirmedi. Zaman Gazetesi'nin haberinde, bu vesayet altında genişletilen Polis Vazife ve Salahiyatları Kanunu'nun getirdiği cinayetlerden ise hiç bahsedilmedi.
Baran Tursun adlı genç, dur ihtarına uymadığı iddiasıyla İzmir'de polis kurşunuyla öldürüldü.
Abdurrahman Sözen, Festus Okey, Selami Atalay, Ahmet Çakal, İzmir Alsancak Polis Karakolu'nda 26 yaşında öldürülen E.T. ve Şerzan Kurt, gözaltında ve sokakta polis kurşunlarıyla öldürüldü.
2 yıl içerisinde, ülke genelinde polis 83 kişiyi öldürdü.
1 Mayıs İşçi Bayramı'nı kutlayanlara 5 bin gaz bombası attıldı.
Bir yılda binlerce kişi gözaltına alındı, 3 binden fazla Kürt siyasetçi tutuklandı, 210 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. Bine yakın çocuk gözaltına alındı. Eyleme katıldıkları gerekçesiyle sokak ortasında dövülen çocukların kolları ve kafaları polis dipçikleriyle kırıldı.
Yeni Şafak, "12 Eylül'ün anlamı da değişti. 12 Eylül artık 'haksızlıkların giderildiği tarih' olarak hatırlanacak" dedi, ama Sinop Gerze'de doğayı koruyan köylülere dahi gaz bombaları ile müdahale edildiğini yazmadı.
Yeni Şafak ve Zaman gazetelerinde, Başbakan Erdoğan'ın binlerce polisle birlikte seçim mitingi için gittiği Artvin'in Hopa İlçesi'nde Metin Lokumcu'nun gaz bombasıyla öldürüldüğü ve onlarca kişinin gözaltına alınarak tutuklandığı da yazılmadı.
Analiz: Etkin Haber Ajansı
Hükümetin sözcülüğünü yapan Zaman ve Yeni Şafak gazeteleri, "31 yıllık darbe halini" hükümetin reklamına dönüştürdü.
Yeni Şafak Gazetesi, "Darbeydi milat oldu şimdi çok farklı" diye manşete taşıdığı 12 Eylül'ün değişen yüzünü; Adanalı ülkücü Seyfi Atmalıoğlu ve Mamak Cezaevi'nde kalan Nedim Soylu ile yaptığı röportajla anlatmaya çalışırken, Zaman Gazetesi, tam iki sayfa ayırdığı "güzelleme" için, "12 Eylül referandumu Türkiye'ye ne kazandırdı?" sorusunu manşete taşıdı.
"Darbeye geçit yok" diyen Zaman, 12 Eylül 2010'da yapılan anayasa değişiklik referandumu ile "Türk demokrasisine sınıf atlatıldığını" savundu. "Türk demokrasisi"nin sivil vesayetinden bahsetmeyen gazete, askeri vesayete karşı "sistemin temellerinin sarsıldığını" yazdı, ancak polis vesayetini gündeme bile getirmedi. Zaman Gazetesi'nin haberinde, bu vesayet altında genişletilen Polis Vazife ve Salahiyatları Kanunu'nun getirdiği cinayetlerden ise hiç bahsedilmedi.
POLİS 83 KİŞİYİ ÖLDÜRDÜ
Zaman ve Yeni Şafak gazetelerinin unuttuğu ve AKP Hükümeti döneminde yaşanan hak ihlalleri ile asker ve polis kurşunuyla ölümlerden bazıları şunlar:Baran Tursun adlı genç, dur ihtarına uymadığı iddiasıyla İzmir'de polis kurşunuyla öldürüldü.
Abdurrahman Sözen, Festus Okey, Selami Atalay, Ahmet Çakal, İzmir Alsancak Polis Karakolu'nda 26 yaşında öldürülen E.T. ve Şerzan Kurt, gözaltında ve sokakta polis kurşunlarıyla öldürüldü.
2 yıl içerisinde, ülke genelinde polis 83 kişiyi öldürdü.
1 Mayıs İşçi Bayramı'nı kutlayanlara 5 bin gaz bombası attıldı.
Bir yılda binlerce kişi gözaltına alındı, 3 binden fazla Kürt siyasetçi tutuklandı, 210 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. Bine yakın çocuk gözaltına alındı. Eyleme katıldıkları gerekçesiyle sokak ortasında dövülen çocukların kolları ve kafaları polis dipçikleriyle kırıldı.
ÇEBER, KILINÇ...
Engin Çeber İstanbul'daki Metris Hapishanesi'nde, Mehmet Kılınç ise İzmir Buca'da Kırıklar F Tipi Hapishanesi'nde gardiyanlar tarafından dövülerek öldürüldü.MİLLETİN 'EVET'İ DE DEĞİŞTİRMEDİ
Zaman, "Millet 'evet' dedi kazandı" diye sundu haberini ama 'evet' Türkiye'de işkenceyi, gözaltında ölümleri, sokak ortasında öldürülmeyi değiştirmedi.Yeni Şafak, "12 Eylül'ün anlamı da değişti. 12 Eylül artık 'haksızlıkların giderildiği tarih' olarak hatırlanacak" dedi, ama Sinop Gerze'de doğayı koruyan köylülere dahi gaz bombaları ile müdahale edildiğini yazmadı.
Yeni Şafak ve Zaman gazetelerinde, Başbakan Erdoğan'ın binlerce polisle birlikte seçim mitingi için gittiği Artvin'in Hopa İlçesi'nde Metin Lokumcu'nun gaz bombasıyla öldürüldüğü ve onlarca kişinin gözaltına alınarak tutuklandığı da yazılmadı.
Analiz: Etkin Haber Ajansı
YORUM YAZIN