Header Ads

'İnternet Andıcı Gerçek Bir Belgedir'

 Kamuoyunda "İrticayla Mücadele Eylem Planı" olarak adlandırılan Bilgi Destek Eylem Planına ilişkin 7 sanıklı davanın 22. duruşmasına bugün devam ediliyor.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmada, tutuklu sanıklar Albay Dursun Çiçek, Mehmet Deniz Yıldırım ve avukat Serdar Öztürk hazır bulundu. Tutuksuz sanıklar Ufuk Akkaya, İlhami Ümit Handan ve Özel Yılmaz ile kırmızı bültenle aranan Bedrettin Dalan ise duruşmaya katılmadı.

Duruşmada söz alan sanık Albay Dursun Çiçek, Başbakanlık'ın emriyle Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan ve 22 asker hakkında yakalama kararı istenen "İnternet andıcı"na ilişkin açıklamalarda bulundu.
Çiçek, "İnternet Andıcı iddianamesi mahkeme tarafından kabul edildi. İnternet Andıcı gerçek bir belgedir. Altında imzalar ve paraflar vardır. Islak İmza da gerçek olsa söylerdim. Bu kağıt parçası tutuklanmamıza yetiyor" diye konuştu.

'AMİRLERİM DE BENİM KADAR SUÇLU'

Albay Dursun Çiçek, İnternet Andıcı ile ilgili dünkü duruşmada da açıklamalarda bulunmuş ve "emir-komuta" zincirine işaret etmişti.

Sitelerle ilgili denetim yapma görevinin, kendisinin olduğu kadar sıralı amirlerinin de olduğunu belirten Çiçek, komutanları Korgeneral Mehmet Eröz, Korgeneral İsmail Hakkı Pekin ile Tümgeneral Hıfzı Çubuklu'ya yönelik sert ifadeler kullanmıştı.

Çiçek, Korgeneral Mehmet Eröz'ün "site içeriklerinde kendi bilmedikleri olumsuzlukların olduğu" şeklindeki ifadesine ilişkin "niçin bu olumsuzluğu tespit edip düzeltilmesi konusunda talimat vermemiştir" demişti. Dursun Çiçek, Korgeneral İsmail Hakkı Pekin'in "söz konusu sitelerin mevcut mevzuata göre uygun olmadığı ve bu yüzden kapattıkları" yönündeki ifadesinin hatırlatılması üzerine de "Kapatma emrini kim verdiyse aynı komutan siteleri daha önce de yayından kaldırabilirdi" demişti.

Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu'nun "bir şeylerden çekinildiği için sitelerin kapatılmış olabileceğine" ilişkin sözleri de Çiçek'e okunmuştu. Albay Çiçek, "Hıfzı Çubuklu daha yetkili bir makamdadır. Neden çekindiğini benden daha iyi bilir. Bunu açıklaması gerekir" demişti. Dursun Çiçek, "Benim bu konuda suçum neyse amirlerimin de suçu aynıdır" ifadelerini kullanmıştı.

GENELKURMAY KABUL ETMİŞTİ

"İrtica ile Mücadele Eylem Planı" belgesini Ergenekon savcılarına gönderen bir subay, Kasım 2009'da yolladığı ikinci mektupta, Genelkurmay Bilgi Destek Şube müdürlerinin adı ve kredi kartı kullanılarak hizmete sokulan 42 internet sitesi aracılığıyla kamuoyuna yönelik 'gri ve siyah propaganda' yapıldığını belirtmişti. Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Hasan Iğsız'ın paraf ederek komutanlığa arz ettiği internet andıcında, 430 internet sitesinin 'bölücü, irticacı, aşırı sol, milliyetçi' şeklinde fişlenmişti.

Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, 6 Kasım 2009'da yaptığı açıklamada, internet sitelerinin Başbakanlığın emriyle kurulduğunu açıklamıştı. Çubuklu, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, Başbakanlığın ilgili plan ve direktifleri çerçevesinde irticai ve bölücü tehdit unsurlarını izlemek üzere kurulmuş, işletilmiş internet siteleri bulunmaktadır. Söz konusu siteler, 5651 sayılı kanun çerçevesinde kurulmuştur. Normal bir işlem, kamuoyuna çok farklı bir şekilde anlatılmıştır" demişti.

Çubuklu, sitelerin kurulmasıyla ilgili emrin 2000 yılında verildiğini bildirirken Başbakanlık, 2000 ve daha sonraki yıllarda Genelkurmay'a böyle bir emir verildiğine dair bir belge bulamadıklarını açıklamıştı. Açıklamada, "Bahsedilen, Ecevit hükümeti döneminde, tam 9 yıl önce Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne giren genel bir direktif. Direktifte, TSK bünyesinde 'irticai ve bölücü tehdit unsurlarını izlemek için siteler kurulması' ifadesi yok" denilmişti.

Soruşturma kapsamında savcılığın talebi üzerine araştırma yapan TR.NET Orta Doğu Yazılım Hizmetleri A.Ş., Milli Savunma Bakanlığı'na ait IP numaralarını kullanan bu sitelerin Genelkurmay'a ait olduğunu tespit etmişti.
İnternet Andıcı iddianamesini hazırlayan savcı Cihan Kansız, Emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Nusret Taşdeler'in de aralarında 22 şüpheli hakkında yakalama kararı talep etmişti. Dursun Çiçek'in ismini verdiği dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, iddianamede yer almazken, mahkemenin kabul ettiği iddianamede şüphelilerin bir birilerini hedef alan ifadeleri dikkat çekmişti.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.