İki Ayrı 'Times'dan' İki Ayrı Türkiye Değerlendirmesi

Financial Times: Komutanların istifaları neredeyse farkedilmedi

Financial Times gazetesinde yer alan David Gardner imzalı makalede, Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ile üç kuvvet komutanının cuma günü gerçekleşen istifasına dair yorumda bulunulmuş.

İstifaların vatandaşlar tarafından neredeyse fark edilmediğini yazan Gardner, bunun Türkiye'nin son on yılda geçirdiği siyasi devrimle açıklanabileceğini ifade ediyor. Gardner'a göre, değişen güç dengelerinin birincil zaiyatı ise ordu oldu.

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidara geldiği 2002 yılında bu sonucun Türkiye uzmanlarının çoğu tarafından öngörülmediğini ifade eden Gardner, kritik dönüm noktasının ise 2007 yılında Genelkurmay'ın internet sitesinden yapılan açıklamayla Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı adaylığının kabul edilemeyeceğinin söylenmesi olduğunu yazıyor.

Hükümet ile ordu arasındaki mücadeleyi hükümetin kazanmış olduğunu ancak ordunun iç hizmet kanunun hala siyasete müdahaleye izin verdiğini söyleyen Gardner, yazısını şu uyarılarla bitiriyor:

"Türkiye'nin yeni anayasının denetim ve denge mekanizmaları içermesinin sağlanması için daha kat edilecek çok yol var, ki bu özellikle de Erdoğan'ın başkanlık hedefi ve otoriter eğilimi düşünüldüğünde önemli. Ancak Avrupa'da haklı yerini arayan modern bir cumhuriyette bu denetim rolünü ordu oynamamalı."

Times: Asmalımescit yasağı küçük ama önemli bir adım

İngiliz gazetesi Times'ta bugün yayınlanan Alev Scott imzalı makale İstanbul Beyoğlu'nda uygulamaya giren, bar ve kafelerin sokaklara masa koymasını yasaklayan düzenlemeye dair endişeleri konu almış. 

Ağustos'la birlikte başlayan Ramazan ayıyla, alkol tüketiminin yaygın olduğu barları hedef alan yasak arasındaki paralleliğe dikkat çekilen yazıda, tartışmalı uygulamanın Başbakan Erdoğan'ın şahsi talebi doğrultusunda gündeme geldiği iddia edilmiş.

Yazıda ayrıca, Başbakan Erdoğan'ın geçtiğimiz hafta Beyoğlu bölgesindeki bir Mevlevi ayinini izlemeye giderken, barların olduğu Asmalımescit mahallesinde aracıyla ilerleyemediği ve bu sırada kendisine kadeh kaldırıldığı anekdotuna yer verilmiş.

Scott imzalı yazıda, belediye tarafından düzenlemenin eğlence mekanı sahiplerinin kamusal alanı işgal etmeleri sebebiyle uygulamaya konulduğu savunulsa da birçok kişinin yasağın Erdoğan'ın direktifleri sebebiyle yüyürlüğe girdiğine inandığı öne sürülmüş.

Erdoğan'ın alışılmış dışında ve otoriter tavrının Kars'taki heykelin yıkılması ve Kanal İstanbul projeleriyle örneklendiği yazıda silahlı kuvvetlerin zayıflayan pozisyonunun Başbakan'ı iyiden iyiye güçlendirdiği yorumunda bulunulmuş.
Yazıda ayrıca, Beyoğlu'nda uygulamaya giren yasağın büyük tepki çektiği, bu sebeple bir protesto yürüyüşü düzenlendiği söylenmiş.

Yaşananların, AKP'nin "İslami içgüdülerinin" Türkiye'ye karşı, Avrupa Birliği'nde hakim olan soğukluğu artıracağı endişesini taşıyanları daha da kaygılandırdığı yorumuna yer verilen yazı şöyle sona ermiş:

"Başbakan Erdoğan ekonomik başarıya dayanan iktidarı süresince, kararlı tavrının Türk halkı tarafından takdir edildiğini gördü. Böylesi geniş bir halk desteğiyle, Beyoğlu'ndaki sokaklara taşan bar maslarının yasaklanması, daha mutaassıp bir Türkiye'ye giden yolda küçük ama önemli bir adım olabilir."

haberler: bbc türkçe