Kuzey Kıbrıs'tan Başbakan'a Açık Mektup: AKP-UBP İşbirliği Kıbrıs Türklerini Yok Sayıyor
Kuzey Kıbrıs'ta sendikaların oluşturduğu Sendikal Platform, 19 Temmuz'da Ada'ya gelecek olan Başbakan Erdoğan'a hitaben açık mektup gönderdi. "Kıbrıs Türk Halkının istekleri”nin sıralandığı açıklamada ayrıca, Erdoğan KTHY çadırına davet edildi.
Mektupta şu ifadeler yer aldı:
.
AKP- UBP İŞBİRLİĞİ KIBRIS TÜRKLERİNİ YOK SAYIYOR
Kıbrıslı Türkler kendisiyle aynı kaderi paylaşan ezilen, Türkiye halkı ile tarihsel güçlü bağlara sahiptir. Bugün bu bağları zedeleyen, zorlayan politikalar, politikacılar ve işbirlikçileri vardır. AKP-UBP işbirliği Kıbrıs Türk Halkını yok saymaktadır.
Kıbrıslı Türkler yok oluşa sürükleyen yapının yanında, Kıbrıs Cumhuriyetini tek taraflı işgal eden Rum Yönetiminin de, Kıbrıslı Türkleri kandıran AB’nin de, yıllardır uyguladıkları politikalar ve yarattıkları rejimi reddedip sürekli Kıbrıslı Türkleri aşağılayan Türkiye hükümetleri ve onların yetkililerinin de, BM’nin, başa Amerika, İngiltere ve diğer emperyalistlerin de suçu vardır. Bugün olduğu gibi davranan yerli işbirlikçiler ise halkına ihanet etmiştir, suçları ve günahları çoktur.
Kıbrıslı Türkler kendi vatanlarında kendi kendilerini yönetme, kendi vatanlarının efendisi olma mücadelesinde haklıdır. Bu mücadele baskılarla, dayatmalar ve oldu bittilerle yok edilemez. Herkes buna saygı duymalıdır. Bu konuda mücadele sonuçlanıncaya kadar da sürecektir."
Mektup "Kıbrıs Türk Halkı"nın talepleri ise şöyle sıralandı:
-Kendi kendini yönetmeyi,
-Kıbrıs Sorununun çözülerek, Birleşik Kıbrıs’ın kurulmasını,
-Kıbrıs Türk Toplumu oluşturulan yabancı finans, eğitim ve siyasi kurumların derhal kapatılmasını,
-Her türlü dayatma ve buyuran-emir alan ilişki biçiminin bitmesini,
-Kıbrıs Türk Toplumuna ait zenginliklerinin kullanımı, tasarruf ve mülkiyet değerinin kamuya ait olmasını, peşkeşin durdurulmasını,
-Kendi yurdunda azınlık durumuna düşmemeyi,
-Kıbrıs’ın Kuzeyi suç ve suçlu ithal eden ülke konumundan çıkmasını,
-Kendi yaşayışına, kültürüne saygı duyulmasını,
-Kendi hastanelerine, okullarına, ormanlarına, denizlerine sahip olmayı,
-Kumarhane, genelev, gazinoların kendi ülkesine taşınmasını,
-İthal, kültürleme amaçlı kuran kurslarını, yığınla camileri, ilahiyat fakültelerini kapatılmasını,
-Kendi yurduna yabancılaşmak, aşağılanmak, kovulmak, göç etmemek istemektedir.
Mektupta şu ifadeler yer aldı:
.
AKP- UBP İŞBİRLİĞİ KIBRIS TÜRKLERİNİ YOK SAYIYOR
Kıbrıslı Türkler kendisiyle aynı kaderi paylaşan ezilen, Türkiye halkı ile tarihsel güçlü bağlara sahiptir. Bugün bu bağları zedeleyen, zorlayan politikalar, politikacılar ve işbirlikçileri vardır. AKP-UBP işbirliği Kıbrıs Türk Halkını yok saymaktadır.
Kıbrıslı Türkler yok oluşa sürükleyen yapının yanında, Kıbrıs Cumhuriyetini tek taraflı işgal eden Rum Yönetiminin de, Kıbrıslı Türkleri kandıran AB’nin de, yıllardır uyguladıkları politikalar ve yarattıkları rejimi reddedip sürekli Kıbrıslı Türkleri aşağılayan Türkiye hükümetleri ve onların yetkililerinin de, BM’nin, başa Amerika, İngiltere ve diğer emperyalistlerin de suçu vardır. Bugün olduğu gibi davranan yerli işbirlikçiler ise halkına ihanet etmiştir, suçları ve günahları çoktur.
Kıbrıslı Türkler kendi vatanlarında kendi kendilerini yönetme, kendi vatanlarının efendisi olma mücadelesinde haklıdır. Bu mücadele baskılarla, dayatmalar ve oldu bittilerle yok edilemez. Herkes buna saygı duymalıdır. Bu konuda mücadele sonuçlanıncaya kadar da sürecektir."
TALEPLER
Başbakan'ın kritik bir dönemde Kıbrıs'a geldiği belirtilerek Başbakan'a, "Kıbrıs’a gelirken tek meşru dayanağınızı yaratan Kıbrıs Türk Toplum olduğunu ve onun taleplerini unutmamalısınız" çağrısı yapıldı.Mektup "Kıbrıs Türk Halkı"nın talepleri ise şöyle sıralandı:
-Kendi kendini yönetmeyi,
-Kıbrıs Sorununun çözülerek, Birleşik Kıbrıs’ın kurulmasını,
-Kıbrıs Türk Toplumu oluşturulan yabancı finans, eğitim ve siyasi kurumların derhal kapatılmasını,
-Her türlü dayatma ve buyuran-emir alan ilişki biçiminin bitmesini,
-Kıbrıs Türk Toplumuna ait zenginliklerinin kullanımı, tasarruf ve mülkiyet değerinin kamuya ait olmasını, peşkeşin durdurulmasını,
-Kendi yurdunda azınlık durumuna düşmemeyi,
-Kıbrıs’ın Kuzeyi suç ve suçlu ithal eden ülke konumundan çıkmasını,
-Kendi yaşayışına, kültürüne saygı duyulmasını,
-Kendi hastanelerine, okullarına, ormanlarına, denizlerine sahip olmayı,
-Kumarhane, genelev, gazinoların kendi ülkesine taşınmasını,
-İthal, kültürleme amaçlı kuran kurslarını, yığınla camileri, ilahiyat fakültelerini kapatılmasını,
-Kendi yurduna yabancılaşmak, aşağılanmak, kovulmak, göç etmemek istemektedir.

YORUM YAZIN