Hopa Soruşturması: Metin Lokumcu'nun Ölümü Değil 'Güvenlik Zaafiyeti' Soruşturuluyor

Başbakan Erdoğan'ın Hopa mitinginde Metin Lokumcu'nun ölümüne neden oldukları gerekçesiyle soruşturma izni istenen emniyet ve jandarma yetkilileri hakkında bugüne kadar işlem yapılmazken, “güvenlik zaafiyeti gösterdikleri” için soruşturma başlatıldı. Bakanlık soruşturması, uygulanan şiddetin yetersiz bulunduğu şeklinde yorumlanıyor.

Bakanlık soruşturmasına ilişkin değerlendirmede bulunan Hopalı Avukatlar Koordinasyonu'ndan Avukat Meriç Eyüboğlu, “Güvenlik zaafı gösterdikleri gerekçesiyle jandarma ve emniyet yetkilileri hakkında soruşturma izni verildiğini öğrendik. Bu sürecin ölüm olduğu dikkate alınarak Metin Lokumcu dosyası içinde işletilmesini istiyoruz. Ama sadece o gün o sokakta görevli 3 polis, 2 jandarma değil, bu talimatı veren, o oranda gaz kullanılmasını organize eden kişiler, amir sıfatlı kişiler hakkında da işlem yapılması gerekiyor” dedi.

LOKUMCU'NUN ÖLÜMÜ DEĞİL ATILAN TAŞLAR SORUŞTURULUYOR

İçişleri Bakanlığı, polis şiddeti sonucu Metin Lokumcu'nun yaşamını yitirdiği Hopa'daki olaylara ilişkin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da içinde bulunduğu seçim otobüsüne düzenlenen taşlı-sopalı tepkiyle ilgili soruşturma izni verdi. Bakanlığa bağlı mülkiye müfettişleri, olayda ihmali olduğu öne sürülen Hopa İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Halit Çalmuk ile İlçe Emniyet Müdürü Fatih Ünlü hakkında soruşturma yürütecek. İdari soruşturma sonucunda ceza talep edilebilecek, adli soruşturma için dosya cumhuriyet savcılığına da gönderilebilecek.

'POLİSİN HALKA UYGULADIĞI ŞİDDET SORUŞTURULSUN'

Soruşturmayı değerlendiren Hopalı Avukatlar Koordinasyonu'ndan Avukat Meriç Eyüboğlu, asıl olarak Metin Lokumcu'nun ölümüne neden olan ihmallerin soruşturulması gerektiğini söyledi. Hopa'da Metin Lokumcu'nun ölümünün yanı sıra uygulanan şiddet ve yoğun gaz bombası kullanımına ilişkin soruşturma talebinde bulunduklarının bilgisini veren Avukat Eyüboğlu, “Hopa'da Metin Lokumcu öldürüldü, yanı sıra insanlar da gaz başta olmak üzere şiddete maruz kaldılar. Esnafların işyerlerine gaz atıldı, camları kırıldı. Burada çok uzun saatler süren mağduriyet var. İnsanların burada uğradıkları gaz, şiddetle ilgili şikayetleri var” dedi.

METİN LOKUMCU'NUN ÖLÜMÜ SORUŞTURULMALI

Üzerinde asıl durulması gereken konunun Metin Lokumcu'nun ölümünün soruşturulması olduğuna dikkat çeken Avukat Eyüboğlu şunları söyledi: “Bir de Metin Lokumcu dosyası var. Tüm bunlara ilişkin aslında ölüm olduğu için soruşturma izni gerekmeksizin doğrudan işlem yapılması gerekiyor. Bizim hukukçu görüşümüz bu. Diğer şikayetler yönünden ise savcılığın değerlendirmesi 4483 sayılı memurların yargılanmasına ilişkin kanun kapsamında ayırarak dosyayı onlarla ilgili bir soruşturma izni istenmesi yönünde gidiyor. Metin Lokumcu dosyasında çok ilerlemiş durumda değiliz. Aslında soruşturma izni istenmesi beklenmiyor ama şu an dosya henüz bu aşamada. Dolayısıyla hepimiz gazetelerden, televizyonlardan o gün güvenlik zaafı gösterdikleri gerekçesiyle jandarma ve emniyet yetkilileri hakkında soruşturma izni verildiğini öğrendik. Bu sürecin ölüm olduğu dikkate alınarak Metin Lokumcu dosyası içinde işletilmesini istiyoruz. Ama sadece burada o gün görevli kişilerle sınırlı olmadığının da farkındayız. Bu yönde bir talep listesi oluşturduk zaten. Şunu söylemeye çalışıyorum, o gün o sokakta görevli 3 polis, 2 jandarma değil aslında. Bu talimatı veren, o oranda gaz kullanılmasını organize eden kişiler, amir sıfatlı kişiler hakkında da işlem yapılması gerekiyor. Aksi halde o gün orada olan aslında verilen emirleri yerine getiren polis hakkında işlem yapılırsa kamuoyu vicdanı rahat etmeyecek.”

NELER YAŞANMIŞTI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 31 Mayıs Hopa seçim mitingi nedeniyle Hopalılar protestoya hazırlanırken, kente binlerce polis getirilmişti. Protesto eylemine sert bir şekilde müdahale eden polisin attığı yoğun gaz bombaları emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun ölümüne neden olmuştu. Lokumcu'nun yaşamını yitirdiği olayın ardından Başbakan Erdoğan yaptığı açıklamada, “Bir kişi ölmüş, adını bilmiyorum, ilgilenmiyorum” demişti. Olayın ardından Artvin İl Emniyet Müdürü Muhsin Armağan, Başbakan'ın konvoyuna yönelik saldırıyı engelleyemediği için “güvenlik zaafiyeti” gerekçesiyle görevden alınmıştı.