Header Ads

Aziz Tunç'tan 'Maraş Kıyımı' Kitabı: Maraş'ta Alevileri ve Kürtleri İmha Etmek İstediler

Aziz Tunç'un Belge Yayınevi'nden çıkan "Maraş Kıyımı Tarihsel Arka Planı ve Anatomisi" isimli kitabı Taksim Hill Hotel'de tanıtıldı. Türkiye tarihine kara leke olarak geçen Maraş katliamını anlatan kitabı hazırlayan Aziz Tunç'u İHD, BDP, EMEP, ESP, Dersimliler Derneği, 78'liler Derneği, Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu sözcüsü Necati Abay, PEN yöneticileri, Agos Gazetesi, Yaşam Ağacı Derneği yalnız bırakmadı.

MARAŞ KATLİAMI NEDEN YAPILDI?

Aziz Tunç kitabının tanıtımını yaparken, Maraş'ın devrimcilerle olan ilişkisine değinerek, Maraş'ın Alevi isyanlarının başladığı ya da beslendiği yerler olduğunu söyledi.

Maraş'ın çok dilli, çok kültürlü, çok dinli yapısına vurgu yapan Tunç, Maraş katliamı sonrasında bu yapının bozulduğuna dikkat çekti. Maraş çevresindeki illerde gerçekleştirilen katliamların ulus devlet yaratmak ve 'tek'leştirme politikalarının ürünü olduğunu söyleyen Tunç, "Maraş katliamı 12 Eylül darbesinin yapılmasını kolaylaştıran bir süreç olarak anlaşıldı sadece. Oysaki Maraş'ta Ermeniler tasfiye edilmişti. Ama tasfiye edilmemiş Aleviler ve Kürtler vardı. Bu katliamlar Alevilerin ve Kürtlerin imhasını ve asimilasyonunu sağlayarak, ulusal devleti sağlamak ve tekçi politikaları hayata geçirmek için yapılmıştır" diye konuştu.
1 Mayıs 1977'den Fatsa'ya kadar uzanan katliamlar sürecine değinen Tunç, bu süreçten sonra da katliamların devam ettiğine işaret etti.

Aziz Tunç, kitabında Maraş katliamında adı geçen katliamcılara da yer verdiğini aktardı. Kitapta yer alan isimlerin yan yana ya da alt alta dizildiğinde Maraş katliamının arkasında hangi güçlerin nasıl yer aldığının net olarak görüldüğünü belirten Tunç, katliam sonrasındaki yargılama sürecine de değinerek şöyle konuştu: "Maraş katliamından devrimciler sorumlu tutularak yargılanmak istendi. Ama devrimciler katliama karşı geliştirilen direnişi güçlendirmek için yapması gerekenleri yeterince yapmadıkları için eleştirilmelidir. Yargılamada gerçek suçlular ve katliama giden sürecin hiç birisi aydınlatılmış değildir."

Tunç, Maraş katliamında ölen Kürtlerin ve Alevilerin nereye gömüldükleri, ailelerine haber verilip verilmediğinin bile bilinmediğine dikkat çekerek, "Bu insanların mezarları nerededir?" diye sordu.

'BU TOPRAKLARIN HER KARIŞI KANLA SULANMIŞTIR'

Yazar Turabi Saltık, Türkiye'de kıyım gözyaşı ve acıların eksik olmadığını söyleyerek, "Bu ülkenin her karış toprağı etnik kimlik, kültür ve inanç mensuplarının kanlarıyla sulanmıştır dersek abartılı olmaz" dedi.
Maraş kentinin stratejik öneminin Hititlere dayandığını belirten Saltık, çeşitli uygarlıklar döneminde Maraş'ın toplumsal yapısı, gelişimi ve tarihi olaylardaki yeri üzerine bilgi verdi.

Aziz Tunç'un Maraş katliamını anlatan kitabının da bir döneme dikkat çektiğini söyleyen Saltık, araştırmalarından kaynaklı Aziz Tunç'a ve yayınladığından dolayı Ragıp Zarakolu'na teşekkür etti.

'İNCELEME VE ARAŞTIRMAYI AKADEMİSYENLERE BIKAMAYACAK KADAR SABIRSISIZ ARTIK'

Belge Yayımevi sahibi Ragıp Zarakolu da yaptığı konuşmada Türkiye tarihinin vahim olaylarla dolu olduğuna işaret ederek bunlar konusunda bilinçli bir araştırmaya, incelemeye sahip olunmadığına dikkat çekti. Üstü örtülen örneklerden birinin de Maraş kıyımı olduğunu söyleyen Zarakolu, "Maraş kıyımı tipik bir kent içi çatışmanın bir erk odağı tarafından organize edilmesinin örneklerinden biridir. Ne ilk, ne de son örnektir" dedi.
Maraş katliamının hiç bir bilimsel araştırmaya konu olmadığına ve sadece edebi üretime konu edildiğine vurgu yapan Zarakolu, "İnceleme ve araştırmayı artık akademisyenlere bırakamayacak kadar sabırsısız. Akademik camianın soykırımlar konusunda ciddi araştırma yaptığını göremiyoruz" dedi. Alevi toplumunun tek tip versiyonuna uymayan bir yapısının olduğuna dikkat çeken Zarakolu, "Bu toplumla ilgili ciddi bir araştırma yapılmamış olması vahimdir" dedi. Zarakolu, Tunç'un kitabının akademik camianın eksikliklerini bir kez daha gün yüzüne çıkarıp deşifre etmesine vesile olduğu için kendisine teşekkür etti.

NEDEN YAZMAK GEREKİR?

Yaşam Ağacı Derneği adına konuşan Hikmet Şenses, "Bir zamanlar yaşadıklarımızı her zaman yaşanan şeyler olarak değerlendirir ve yazmazdık. Şimdi geriye dönüp baktığımızda neden yazılması gerektiğini daha iyi anlıyoruz. Bazı şeyleri unutmamak ve unutturmamak için yazmak gerekir" dedi.

haber: etha

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.